*1 Mastürbasyon, hedef olarak gerilim gidermeyle yetinmek anlamına gelirken, cinsel hafiflik, bir nesne olarak eşle (partner) yetinmek anlamına gelir. İkisinde de insanın cinsel potansiyeli gerçekleşmez.
lerinin, para kazanma konusundaki sınırsız bir özgürlük olduğunu görmek o
kadar zor mu?
Büyük bir talep olmadığı sürece ticarette başarı söz konusu olamaz. Bugünkü
kültürümüzde seks enflasyonu denebilecek bir şeye tanık oluyoruz. Bunu ancak
daha kapsamlı olan varoluşsal boşluk temelinde ve ne yapması gerektiği
konusunda içgüdülerin, geleneklerin veya değerlerin yönlendirmesinden yoksun
kalan bireyin, artık çoğu kez ne yapmak istediğini de bilmemesi gerçeği
temelinde anlayabiliriz.
Bu ilişkiler durumundan kaynaklanan varoluşsal boşluk içinde cinsel libido
aşırı gelişir (hipertropi) ve bu aşırı gelişme, seks enflasyonu yaratır.
Diğer enflasyon türlerinde (örneğin para piyasalarında) olduğu gibi, cinsel
enflasyon da değerden düşmeyi birlikte getirir: cinsellik, insansızlaştığı
kadar değerden de düşer. Bireyin kişisel yaşamıyla bütünleşmeyen, sadece haz
uğruna yaşanan bir cinsel yaşam sürme eğilimi gözlüyoruz. Cinselliğin bu
şekilde kişiliksizleşmesi, varoluşsal engellenmenin bir belirtisidir:
insanın anlam arayışının engellenmesi.
Nedenler için bu kadar yeter; peki ya sonuçlar? Kişinin anlam arayışı ne
kadar engellenirse, o da Amerikan Bağımsızlık Bildirisinden bu yana
"mutluluk arayışı" denen şeye kendini o kadar çok verir. Bu arayış
engellenen bir anlam arayışından kaynaklandığı zaman, amaçlanan şey
sarhoşluk ve uyuşukluktur. Son çözümlemede bu kendini yenilgiye mahkum eder,
çünkü mutluluk sadece kişinin kendini aşkınlığını yaşamasının, kendini
hizmet edilecek bir davaya veya sevilecek bir insana adamasının bir sonucu
olarak ortaya çıkabilir.
Cinsel mutlulukta bu, başka her yerdekinden daha belirgindir. Bunu ne kadar
çok bir hedefe dönüştürürsek, hedefimiz de o kadar şaşar. Bir erkek gücü
konusunda ne kadar çok tasalanırsa, iktidarsız olmaya o kadar yatkın
olacaktır; bir kadın, dolu dolu orgazm yaşama yetisine sahip olduğunu kendi
kendine kanıtlamaya ne kadar çok uğraşırsa, soğuk olmaya da o kadar yatkın
olacaktır. Onca yıllık psikiyatrik çalışmamda rastladığım cinsel nevroz
olaylarının çoğunluğu bu kaynağa kolayca bağlanabilir.
Başka bir yerde de anlattığım gibi,1 cinsel nevrotikler genellikle cinsel
başarıyı talep kalitesi denebilecek bir şeye bağlarlar. Dolayısıyla bu tür
olayları tedavi etme çabasının, bu niteliği ortadan kaldırarak işe başlaması
gerekir. Bu amaçla bir tedavi yöntemi geliştirdim ve İngilizce olarak ilk
kez International Journal of Sexologıfde yayınladım.2 Ancak burada belirtmek
istediğim tek şey, yukarıda anlatılan güdülenim nedeniyle bugünkü
kültürümüzün, cinsel başarıyı putlaştırdığı ve cinsel nevrotik bireyin
yaşadığı talep kalitesini daha da artırarak nevrozuna katkıda bulunduğudur.
Doğum kontrol hapı da kadının daha talepkar ve daha kendiliğinden olmasını
sağlayarak erkekleri, cinsel ilişkiyi kendilerinden beklenen bir şey gibi
yaşamaya özendirmektedir. Amerikalı yazarlar, kadını eski tabu ve
ketlemelerden, kolejli kızların bile doyum istediği (kolejli oğlanlardan)
bir dereceye kadar kurtardığı için kadın özgürlüğü hareketini suçluyor.
Sonuç ise "kolej iktidarsızlığı," ya da "yeni iktidarsızlık" gibi terimlerle
tanımlanan yeni sorunların gelişidir.*2 İnsan altı düzeyde de benzer bir şey
gözleriz. Dişileri, çiftleşmek isteyen erkeklerden "işvebazca" kaçan bir
balık türü vardır. Ama Konrad Lorenz, bir dişiyi tam tersini yapacak şekilde
eğitmeyi başarmıştır: zorla erkeğe yaklaşmak. Erkeğin tepkisi ne olur? Tıpkı
kolejli deli
*2 Nevv England Cinsel Sağlık Merkezleri direktörü Nyles A. Freedman, "kadınlar orgazmı öğrendi," diyor "Performans üzerinde, işleyiş kaygısı ve korkusu yaratabilecek yıkıcı bir vurgulama söz konusudur. En azından kısmen erkeğin, kadının kendisinden beklediğini düşündüğü şeyden ötürü iktidarsızlık giderek artmaktadır." Amerikan Aile İlişkileri Enstıtüsu'nden Dena K. YVhitebook ist' kabahati kadınların mantıksız beklentilerinde buluyor (Nezvseek, 16 Ocak 1978).
kanlıdan beklediğimiz şey: cinsel ilişkiyi yürütme konusunda tam bir
beceriksizlik!
Doğum kontrolüne dönecek olursak, sadece yan etkisini, olumsuz bir sonucunu
inceledik. Olumlu yanından bakacak olursak, bunun paha biçilmez bir yarar
sağladığını kabul etmemiz gerekir. Cinselliği insanca kılan şeyin sevgi
olduğu doğruysa, doğum kontrolünün yaptığı şey cinselliği üremeyle olan
otomatik bağlantısından kurtarmak ve böylece an bir sevgi dışavurumu
olmasını ve böyle kalmasını sağlamaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi,
İnsan cinselliğinin, haz ilkesinin hizmetindeki basit bir alet olmasına asla
izin vermemeliyiz. Şimdi ise bunun, üreme içgüdüsüyle gösterdiği amaca
yönelik basit bir araç da olamayacağını anlıyoruz. Doğum kontrolü,
cinselliği bu tahakkümden kurtarmış ve böylece gerçek potansiyelinin
gerçekleşmesini mümkün kılmıştır.
Geçmiş çağların cinsel tabuları ve ketlemeleri çöküyor; buna karşılık cinsel
özgürlük öne çıkıyor. Ama sorumluluk terimleriyle yaşanmadığı sürece
özgürlüğün, kötüye kullanılmaya ve keyfiyete dönüşme tehlikesinin ortaya
çıkacağını unutmamamız gerek.