GİRİŞ
Ergenlerde Cinsel Kimlik ve Cinsellik
Ergenlik fiziksel ve ruhsal değişikliklerin olduğu, "Ben kimim?" sorusuna yanıt arandığı bir dönemdir. Bu dönemde edinilmesi gereken gelişimsel görevler içerisinde bulunan kimlik duygusunun cinsel, sosyal ve mesleki öğeleri bulunmaktadır (Oztürk 2004). Cinsel kimlik bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir eşeylilik içinde algılayışı ve kabullenişidir. Cinsel kimliğin oluşmasında kişinin biyolojik özellikleri, cinsel yönelim ve davranışları yanı sıra toplumsal ve kültürel değerler de etkilidir. Cinsel kimlik gelişimi birbiri ile ilişkili biyopsikososyal etkenlere bağlıdır. Bunlar, biyolojik açıdan erkek ya da kadın olma, cinsel kimlik duygusu, cinsel yönelim ve cinsel davranışlardır. Bu etkenler kimlik oluşumunu, kişiliğin gelişimini ve işlevselliğini etkilemektedir (Kaplan ve Sadock 2004).
Ülkemiz toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak hızlı değişimlerden geçmektedir. Son yıllarda küreselleşme bu değişimi daha da hızlandırmıştır. Gençler arasında cinsel ilişkide bulunma geçmişe göre giderek artmakta ve ilk cinsel ilişki yaşı ise düşmektedir (Pedersen ve Samuelsen 2003). Bir yandan gençler arasında cinsellik yaşantısı daha erken yaşlara düşerken diğer yandan cinsel konuların konuşulması, tartışılması, tabu konumunu korumaktadır. Erken yaşlarda yaşanan cinselliğin özellikle gelişmekte olan ülkelerde ailesel, eğitsel, yasal ve tıbbi birçok sorunu beraberinde getirme riski bulunmaktadır. Bu riskler korunmasız cinsel ilişki, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve istenmeyen gebeliklerdir. Gençlik döneminde cinsel bilgi edinmenin normal gelişim özelliği olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu dönemde sağlıklı bilgi kaynaklarına gereksinim bulunmaktadır. Ayrıca gençlerin edindikleri bilgileri yorumlayıp günlük yaşamlarına uyarlamaları ve içinde yaşadıkları aile ve toplumun değer yargılarıyla birleştirebilmeleri, koruyucu ruh sağlığı açısından önemlidir. Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmalar sınırlı sayıda ve daha çok üniversite gençleri üzerinde odaklanmaktadır. Oysa 15-17 yaş arasındaki orta ergenlik döneminde bedensel ve ruhsal gelişim ile birlikte her iki cins de kendilerini kız veya erkek olarak tanımaya, tanımlamaya, buna uygun sosyal roller edinmeye ve karşı cinsten kişilerle romantik arkadaşlıklar kurmaya başlar. Bu dönemde akran baskısı, risk alıcı davranışlar ve ailesinden duygusal olarak ayrılma gereksiniminden kaynaklanan çatışmalar nedeniyle cinsel davranışlar konusunda tam ve sağlıklı bir tutum gösteremeyebilirler. Bu durumun istenmeyen sonuçlarıyla karşılaşabilirler. Bu nedenle cinsellik ve güvenli cinsel yakınlaşma ile ilgili bilgilendirme önemlidir. Bu bilgi kaynaklarının gençlerin cinselliği tanıma, öğrenme ve yaşama üzerine etkilerini anlamak önemlidir.
YÖNTEM
PubMed, Medline, ProQuest, EBSCOHost ve PsycINFO veri tabanlarında 1970- 2008 yılları arasında yer alan İngilizce makaleler, "adolescent", "sexual behavior", "sexeducation" ve "sexual identity" anahtar sözcüklerinin farklı bileşimleri ile taranmıştır. Bunlar arasından Ege Üniversitesi Kütüphanesi E-dergileri ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kütüphanesi'nde tam metnine ulaşılan makaleler değerlendirmeye dâhil edilmiştir. Buna ek olarak Türkçe makaleler için ULAKBİM Türk Tıp Dizini ve Türk Psikiyatri Dizini' taranıp makalelerin kaynaklar bölümleri de araştırılmıştır.
Bu derlemenin ilk bölümünde, ergenlik döneminde sağlıklı cinsel gelişim, cinsel tutum ve davranış özelliklerine değinilecektir. İkinci bölümde ise, kitle iletişim araçları, aile ve akranlar ile cinsel bilgi edinme arasındaki etkileşim gözden geçirilecektir.
BULGULAR
Cinsellik, ergenlik çağının önemli sağlık konularındandır ve fiziksel, ruhsal ve toplumsal iyilik halinin önemli bir unsurudur. Sağlıklı cinsel gelişim gösteren ergenlerin özellikleri, cinsellik danışma ve eğitim konseyi tarafından şu şekilde tanımlamıştır (SIECUS Report 1995).
Kendilik duygusu: Normal ergenlik değişimlerini anlamayı, beğenmeyi ve kabullenmeyi içerir.
Aynı zamanda kız erkek kimliği ve cinsel yönelimle ilgili konuları da anlamalı ve normal olarak kabul edebilmelidir. Kişisel değerlerle ilgili tutum ve davranışlarının sorumluluğunu alabilmelidir.
Aile ve akranlarıyla ilişkiler: Cinsel sağlık, ergenin ailesiyle cinsellik de dâhil tüm konular hakkında ilişki-etkileşim içinde olmasıyla yakından ilgilidir. Kız ya da erkek kendi değer sistemi gelişirken ailesinin değerlerini dikkate almaya ve anlamaya çalışmalıdır. Ergenler, akranlarıyla ilişki halinde iken onlara saygılı, akran baskısının farkında ve her iki cinsle arkadaşça etkin ilişki içinde bulunmalıdır.
Duygusal ilişki: Bu durum, cinsel gelişimin son safhasıdır. Cinsel olarak sağlıklı bir ergen, sevgi ve yakınlığı gelişimsel olarak uygun yollarla ifade edebilmeli, sevgi ve cinsel çekimi ayırt ederek daha olgun bir cinsel etkileşimde bulunabilmelidir. Karşı cinsi yeterli değerlendirme becerisinin yanısıra eşit hak ve sorumlulukları olduğu inanç ve bilincine sahip olmalıdır. Cinsel sınırlarını, doğum kontrolü yöntemlerini, cinsel ilişki öncesi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı tartışıp konuşabilmelidir.
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003'e göre, ülkemizde yaşayan nüfusun %19,7'sini 10-19 yaşlar arasındaki ergenler oluşturmaktadır (TNSA 2003). Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de gençler arasında cinsel ilişkide bulunma geçmişe göre giderek artmakta ve ilk cinsel ilişki yaşı ise düşmektedir (Pedersen ve Samuelsen 2003). Ülkemizde ilk cinsel ilişkinin 15-19 yaşları arasında yaşandığı belirtilmektedir (Bulut ve ark 2002, Kaya ve ark. 2007). Lise çağındaki ergenlerle yapılan çalışmalarda gençlerin cinsel olarak aktif olduklarını bildirme oranları %18 ile %22 arasındadır (Ercan ve ark. 2001, Kara ve ark. 2003). Yakın zamanlarda İzmir ilinde bir lisenin 10. sınıf öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada, gençler arasında tam cinsel birliktelik yaşanma %31,2 gibi yüksek oranda saptanmıştır (Korkmaz-Çetin ve ark 2008a). Cinsel ilişki yaşama, üniversiteli gençler arasında olduğu gibi lise öğrencileri arasında da artmıştır (Orçun ve ark 2003, Özan ve ark. 2004). Cinsel ilişki yaşama konusundaki cinsiyet dağılımına bakıldığında erkek ergenler, kızlara göre daha yüksek orandadır. Kültürel değerler ve toplumsal yaklaşımlar, erkek ergenlere evlilik öncesi cinsel ilişki yaşama konusunda daha hoşgörülü yaklaşmaktadır. Ayrıca erkek ergenlerde ilk cinsel ilişkiyi parayla ya da kendisiyle romantik ilişkisi olmayan biriyle yaşama oranlarının yüksek olduğu belirtilmektedir (Orçun ve ark. 2003, Özan ve ark. 2004). Ülkemizde lise çağında erkek ergenlerle yapılan bir çalışmada 1996 ile 2004 yılları arasında cinsel ilişkide bulunma olasılığının 1.704 kat arttığı gösterilmiştir (Korkmaz Çetin ve ark. 2008b).
Gençler arasında cinsel davranışların artışı ve cinsel aktivitenin daha erken yaşta başlamasına karşın cinsel eğitimde yetersizlikler bulunmaktadır. Gençler cinsellik, korunma yöntemleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Bu nedenle yüksek oranda istenmeyen gebelik ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskine maruz kalmaktadırlar. Özellikle korunmasız cinsel ilişki, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve istenmeyen gebelikler için risk faktörüdür. Günümüz şartlarında ergenlerin, istenmeyen gebelik ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nedeniyle çok ciddi fiziksel, ekonomik ve psikososyal sorunlarla karşı karşıya kaldıkları bilinmektedir (Akın ve Özvarış 2004, Klanger ve ark. 1993). Dünyada ilk cinsel deneyimin 12-13 yaşlara kadar düştüğü ve istenmeyen gebeliklerin bu yaş döneminde giderek arttığı da vurgulanmaktadır (Burack 1999).
Mastürbasyon gençler arasında toplumsal kabul gören bir cinsel tutumdur. Mastürbasyon yapma, 70'li yıllarda %45-60 olarak bildirilirken, ülkemizde yakın zamanda yapılan çalışmalarda bu oran %83,5 ile %93,9 gibi yüksek oranlarda belirlenmiştir (Araş ve ark. 2003, Korkmaz-Çetin ve ark. 2008b, Sorenson 1973). Ayrıca bu çalışmalarda mastürbasyona karşı gençlerin duygusal tepkilerinde doğal karşılama ve hoşlanma gibi duygu ve düşüncelerin yanı sıra mastürbasyon sonrası rahatlama ve mutluluk gibi duyguların ön planda olduğu da vurgulanmaktadır.
Kitle iletişim Araçları ve Cinsel Bilgi
Gençlik döneminde cinsel bilgi edinme ve cinsel merak normal gelişim özellikleri arasındadır. Ancak Türkiye'de cinsellik, başka birçok ülkede olduğu gibi üstü kapalı bir konu olarak kalmaktadır. Ergenlere yönelik yapılandırılmış bir cinsel eğitim programı bulunmamaktadır. Cinsel bilgiler aile üyelerinden, gazete-dergi, televizyon gibi görsel ve yazılı basından, pornografik filmlerden ve arkadaşlardan edinilmektedir. Bilgi kaynakları gençlerin cinsel tutum ve davranışlarını etkilemektedir.
Günümüzde kitle iletişim olanaklarının artmasıyla her türlü bilgiye kolay ulaşılabilmektedir. Bu durum yararlan yanı sıra bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Son 20 yıldır çocuklar için yoğun cinsel bilgi edinme ya da cinsel içerikli programları izleme daha kolaylaşmıştır (Volbert 2000). Bir ergen televizyonda yılda ortalama olarak cinselliğe gönderme yapan 14000 programla karşılaşmaktadır (Vıllani 2001). Medyamn, değer yargılarının oluşumu ve toplumu etkilemedeki rolü ergen cinselliğinde de görülmektedir. Medyadaki cinselliğe gönderme yapan programlarla karşılaşmanın, ergenlerde cinsel etkinliği ve erken yaşta cinsel ilişkiye girmeyi arttırdığı gösterilmiştir (Neinstein ve Kaufman 1996, Brown ve ark. 2006). Ancak medyanın cinsel davranışları arttırma yanı sıra eğitici etkisinin de olabildiği dikkate alınmalıdır. Gençlere yönelik eğitici programların riskli davranışları ve cinsel yolla geçen hastalıkları azalttığı da bilinmektedir (Main ve ark. 1994, Coates ve Feldman 1997). Bu nedenle medyanın ulusal ve uluslararası boyutta yazılı ve sözel ilkelere uygun ve özdenetiminin sağlandığı yayınlar yapması gençlerin sağlıklı cinsel gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Kitle iletişim araçları içerisinde "internet kafe" olarak adlandırılan ticari merkezlerin giderek yaygınlaşması ve denetimlerinin yetersizliği pornografik sitelerden bilgi alınmasını arttırmaktadır. İnternet ortamında genç insanların en fazla ilgi duyduğu konular arasında cinsellik ilk sıralarda yer almaktadır (Goodson ve McCormick2000). Ülkemizde yapılan bir araştırmada cinsel bilgileri pornografik filmlerden edinmenin yıllar içerisinde 2.9 kat arttığı belirlenmiştir (Korkmaz-Çetin ve ark 2008b). Pornografik filmlerden bilgi edinmenin giderek artmasında evlerde internet yayıncılığının ve internet kafelerin hızla artmasının etkili olduğu düşünülmüştür. Gençlerin pornografiyi izleme nedeninin kızlar için meraklarını gidermek, erkekler için uyarılmak ve mastürbasyon yapmak olduğu belirtilmektedir (Wallmyr ve Welin 2006). Ancak, pornografinin ve internet ağında pornografinin çocuk ve gençleri örseleme ya da sapkın davranışları arttırma riski bulunmaktadır. Ciddi sapkın davranışlar ve internet bağımlılığı ergen cinselliğinin sağlıklı yaşanmasını zorlaştırdığı dikkate alındığında cinsel eğitimin önemi bir kez daha anlaşılmaktadır. Bu eğitimde cinsellik hakkında doğru bilgileri vererek pornografide sunulan mesajların etkisini azaltmak önemlidir (Hayez 2002).
Aile ve Cinsel Bilgi
Gençlerin aileleriyle cinsellik de dâhil tüm konulan açıkça ve rahat bir biçimde konuşabildikleri bir ilişki ortamı bulabilmeleri ve kendi değer sistemi gelişirken ailelerinin de değerlerini anlamaya çalışmaları önemlidir. Ancak sosyal ve kültürel faktörler nedeniyle cinsel konuların ailede konuşulması halen tabu konumunu korumaktadır (Akın ve Özvarış 2004). Ayrıca ailelerin cinsel eğitim vermekten sıklıkla kaçındığı, cinsellikle ilgili bilgi verseler bile mastürbasyon, homoseksüellik, cinsel haz gibi gençlerin çok meraklı olduğu, akran bilgisinin de yetersiz kaldığı konuları gündeme getirmedikleri bilinmektedir (Ryan 2000).
Gençlerin sağlıklı cinsel davranışlarında ana-baba tutumlarının önemli olduğu ve ana babalarına kendini yakın hisseden ve ana babalarının değerlerini paylaşan ergenlerin erken yaşlarda cinsel deneyim yaşamalarına daha az rastlandığı bilinmektedir (Huerta-Franco, Malacara 1999, Yates 2002). Sağlıklı cinsel gelişim açısından gençler ile ana babaları arasında cinsel konuların konuşulabilmesi ve bu alanda ebeveynlere yönelik eğitim programlan geliştirilmesi yararlı olacaktır.
Arkadaş-Akran ve Cinsel Bilgi
Cinsel bilgi kaynağı olarak arkadaşların ve akran gruplarının önemi birçok araştırmada vurgulanmaktadır (Kaya 2001, Gökengin ve ark. 2003). Arkadaştan bilgi alma, zaman içerisinde değişmemekte ve önemini korumaktadır (Korkmaz-Çetin ve ark. 2008b). Ancak akran bilgilerinin de yetersiz kaldığı konular vardır. Gençlerin birbirlerini olumsuz etkileme, yanlış-eksik bilgilendirme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle bir grup ergenin eğitici olarak eğitildiği Akran Eğitimi Modeli gibi eğitim tekniklerinin kullanılması yararlı olacaktır (Özcebe ve Akın 2003, Shiner 1999). Orta öğretim okullarındaki öğrencilerin cinsel eğitime ilişkin görüşlerinin belirlendiği bir çalışmada, gençlere yönelik cinsel eğitim programlarının okullarda, konu ile ilgili uzman kişiler tarafından verilmesi gerektiği ve kız-erkek öğrencilerin aynı sınıfta cinsel eğitim almaya henüz hazır olmadıkları ortaya konmuştur (Gölbaşı ve Eroğlu 2003). Ayrıca bu çalışmada, gençlerin okullarda verilecek cinsel eğitim kapsamında öncelikli olarak ergenlik konusunun yer almasını istemeleri, ergenlikle ilgili bilgi edinme ve kendilerini tanıma gereksinimlerini ortaya koymuştur.
SONUÇ VE ÖNERİ
Gençlerin cinsel konularla ilgili sağlıklı bilgi edinebilmeleri hem cinsel kimlik gelişimi hem de cinsel tutum ve davranışların olumsuz sonuçlarıyla karşılaşmamaları açısından önemlidir. Ülkemizde ergenlerin cinselliğinin olduğu kabul edilerek bu konuya gereken önem verilmelidir. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar kısıtlı sayıdadır. Eğitim, psikoloji, sosyoloji bilim dallarında yeterli sayıda araştırma yapılması önemlidir. Elde edilecek bulgular ışığında çocuk ve gençlerin gelişim dönemlerine göre yapılandırılmış cinsel eğitim programlarının oluşturulması önemlidir. Ayrıca gençlerle çalışan meslek elemanlarının ve kuramların kısaca toplumun bu konuda duyarlılık kazanması ve bilgilendirilmesi yararlı olacaktır. Televizyon, gazete, dergi, internet gibi iletişim kaynaklarının gençlerin değer yargılarını şekillendirdiği düşünüldüğünde medyanın iç ve dış denetimi olan eğitici yayınlar yapması önemlidir. Uygulamada pornografi gibi sağlıksız bilgi kaynaklarıyla mücadele, cinsel eğitimin ilköğretim çağında ve ilk cinsel deneyimden önce başlaması, akran eğitimi ve etkileşimi gibi eğitim tekniklerinin cinsel eğitimde kullanılması ve ailelerin cinsellik ve ergenlik döneminde ortaya çıkan bedensel ve ruhsal değişiklikler konularında bilgilendirilmesi önemlidir.
Gençlerin ergenlik dönemi ve cinsellik konularında edindikleri bilgileri yorumlayıp günlük yaşamlarına uyarlamaları ve içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarıyla birleştirebilmeleri, hem kendilerinin hem de toplumun sağlığına katkıda bulunacaktır.
ÖZET
Ergenlik döneminde cinselliğin nasıl yaşandığı, cinsel bilgi kaynaklan ve cinsel yaşamın istenmeyen sonuçları önemlidir. Gençler, cinsellik alanında edindikleri bilgileri gençlik döneminin kimlik duygusu içerisinde günlük yaşamlarına uyarlayabilme ve içinde yaşadıktan aile ve toplumun değer yargılarıyla birleştirebilmelidir. Bu makalenin amacı, ergenlik döneminde cinsellik, cinsel davranışlar ve ergenlerin cinsel bilgi kaynaklarını gözden geçirmektir. Ülkemiz gençlerinin bu alandaki özelliklerini ve gereksinimlerini belirlemek, buna uygun hizmetler sunmak ve cinsel eğitim programları oluşturmak hem gençlerin koruyucu beden ve ruh sağlığına hem de toplum sağlığına katkıda bulunacaktır.
KAYNAKLAR
Akın A ve Özvarış Ş B (2004) Adolesanların/gençlerin cinsel ve üreme sağlığını etkileyen faktörler projesi (özet rapor). Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Ankara.
Araş Ş, Orçun E, Özan S ve ark. (2003) Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin cinsel tutum ve davranış özellikleri. 13. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh sağlığı ve Hastalıkları Kongresi 50.Poster, Ankara.
Brown JD, L'Engle KL, Pardun CJ ve ark. (2006) Sexy media matter: exposure to sexual content in music, movies, television, and magazines predicts black and white adolescents' sexual behavior. Pediatrics 117 (4): 1018-1027.
Bulut A, Nalbant H ve Çokar M (2002) Ergenlerin sağlık bilincini geliştirilmesi projesi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın ve Çocuk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Birimi. Proje No: Tur/03 /01.07/P07. İstanbul.
Burack R (1999) Teenage sexual behaviour: atittudes towards and declared sexual activity. The British Journal of Family Planning 24:145-8.
Coates TJ ve Feldman MD (1997) An Overview of HTV prevention in the United States. J Journal of accjuıred immune defıciency syndromes 14 (2): 13-16.
Ercan O, Alikaşifoğlu M, Erginöz ve ark. (2001) İstanbul lise gençlerinde riskli davranışların sıklığı ve cinsiyete göre dağılımı. Türk Pediatri Arşivi 36:199-211.
Goodson P, McCormick D ve Evans A (2000) Sex and internet: a survey instrument to assess college studenf behavior and attitudes. Cyberpsychology & Behavior: The Impact Of The Internet, Multimedia And Virtual Reality On Behavior And Society 3: 129-149.
Gökengin D, Yamazhan T, Özkaya D ve ark. (2003) Sexual knowledge, attitudes, and risk behaviors of students in Turkey. The Journal of School Health 73 (7): 258-263.
Gölbaşı Z ve Eroğlu K (2003) Ankara il merkezi ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin cinsel eğitime ilişkin görüşleri.
Hayez JY (2002) Confrontaüon of children and adolescents with pornography. Archives of Pediatrics 9(11): 1183-1188.
Huerta Franco R, Malacara JM (1999) Factors associated with the sexual experiences of under privileged Mexican adolescents. Adolescence 34 (134): 389-40E
Kaplan HI ve Sadock BJ (2004) İnsan Cinselliği. Klinik Psikiyatri, Ed: E. Abay, Nobel Tıp Kitapevleri, Ankara, 242-260.
Kara B. Hatun Ş, Aydoğan M, Babaoğlu K ve Gökalp A S (2003) Kocaeli ilindeki lise öğrencilerinde sağlık açısından riskli davranışların değerlendirilmesi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 46:30-7.
Kaya F, Serin Ö ve Genç A (2007) Eğitim fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin cinsel yaşamlarına ilişkin yaklaşımlarının belirlenmesi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 6:441-8.
Kaya S (2001) Gençlerin cinsel bilgi, tutum, davranışları üzerine bir inceleme. Uzmanlık Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, İzmir.
Klanger B, Tyden T ve Ruusuvaara L(1993) Sexual behavior among adolescents inUppsala,
Swedwn. The Journal of adolescent health: Offıcial Publication of The Society for Adolescent Medicine 14:464-478.
Korkmaz-Çetin S, BüküşoğluN, Bildik T ve ark. (2008a) Investigation of relationshıp between sexual behavior and psychological features of one group adolescents in Turkey. 18th World congress of the International assocıatıon for child and adolescent psychiatry and allied professions (1ACAPAP) Kongresi 70. Poster, İstanbul.
Korkmaz-Çetin S, Bildik T, Erermiş S, ve ark. (2008b) Erkek ergenlerde cinsel bilgi kaynaklan: sekiz yıl arayla değerlendirme. Türk Psikiyatri Dergisi 19 (4): 390-397.
Main D S, Iverson D C ve Mc Gloin (1994) Preventing HTV infection among adolescents: evaluation of a school - based education program Preventive medicine 23: 409-417.
Neinstein L S, Kaufman F R (1996) Normal Physical Growth and Development. Adolescent Health Çare, 3.baskı. Ed: N LSBaltimore. Williams & Wilkins, 328-340.
Orçun E, Araş Ş ve Açık R (2003) Üniversiteli gençlerin cinsel tutum ve davranışları. Jinekoloji ve Obstetrik Dergisi 17: 169-74.
Özan S, Araş Ş, Şemin S ve Orçun E (2004) Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin cinsel tutum ve davranış özellikleri. Dokuz Eylül Üniversitesi Dergisi 18 (1): 27-39.
Özcebe H ve Akın L (2003) Effects of peer education on reproductive health knowledge for adolescents living in rural areas of Turkey. The Journal of adolescent health: official publication of the Society for Adolescent Medicine 33 (4): 217-218.
Öztürk O M (2004) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Ankara: Nobel Tıp Kitapevleri. 89-90.
Pedersen W ve Samuelsen S O (2003) New patterns of sexual behaviour among adolescents.
Tidsskrift for denNorske leageforening: tidsskrift for praktisk mediciny raekke 123 (21): 3006- 9.
RyanG (2000) Childhood sexuality: Adecate of study. PartFresearchand curriculum development. Child Abuse & Neglect 24: 33-48.
Shmer M (1999) Defining peer education. Journal of Adolescence 22 (4): 555-566.
SIECUS 22. Report (1995) Characteristics of a Sexually Healthy Adolescent.
Sorenson RC (1973) Adolescent Sexuality in Contemporary. New York.
TNSA (2004) Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2003. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Ankara.
Villani S (2001) Impact of media on children and adolescents: a 10-year review of the research. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry 40(4): 392-401.
Volbert R (2000) Sexual knowledge of preschool children. Child Abuse & Neglect 24: 5-26.
Wallmyr G, Welin C (2006) Young people, pornography, and sexuality: sources and attitudes. The Journal of school nursing: The official publication of the National Association of School Nurses 22(5): 290-295.
Yates A (2002) Childhood Sexualıty. Child and Adolescent Psychatry, 3. Baskı. Ed: ML Philadelphia, USA: Lippincott Williams & Wilkins, 274-286.