Genç ve gürbüz bir gergedan
Deveyle konuşuyormuş bir gün:
Kardeş, demiş, bir şey soracağım sana:
Nedir şu Kaderin çektirdiği gergedan milletine?
Neden insanoğlu, o yaman, o marifetli hayvan,
Sizlere bu kadar düşkün?
Neredeyse evini, ekmeğini verecek size; iki deveyi dört etti mi
Uçacak sevincinden zengin oldum diye. Biliyorum, sırtınız pektir:
İnsanoğlu yükler size Allahın günü
Çoluğunu çocuğunu, malını mülkünü.
Uysal, yumuşak, tok gözlüsünüz;
Yorulmak nedir bilmezsiniz.
Kabul, doğru bütün bunlar,
Ama bizde de var bu değerler.
Üstelik, kızmayın ama,
Başka değerler de var gergedanlarda:
Boynuzumuz ve zırhımız
Savaşlarda işine yarayabilir.
Öyleyken kim bilir nedendir
İnsanoğlu bizlere düşman;
Avlamaya çıkıyor bizi,
Biz de kaçıyoruz ondan.
Kardeş, demiş deve;
Değmez bizi kıskanmaya.
İnsanoğlu iş gördürmekle yetinse iyi
Ona yaranacak, gerdan kıracaksın üstelik.
Ne diye mi bizi tutuyor da insan
Diş biliyor gergedanlara?
Bak nedir bunun sırrı, söyleyim sana:
Bizler diz çökmesini biliyoruz da ondan.