Vatandaş Gazetecine Sahip Çık
Rıza Zelyut
Çağdaş demokrasinin temel ölçüsü nedir?
-Basının özgür olup olmamasıdır.
Sıradan demokrasilerdeki partiler, seçim, hükümetler gayet olağandır.
İlle de basın özgür olacak...
Basının özgür olmasının ölçüsü nedir, biliyor musunuz?
-Hükümeti korkmadan eleştirecek...
İkinci ölçü nedir?
-O ülkenin başbakanı çıkıp da basını tehdit edemeyecek. Gazete patronlarına;
'Maaşını verdiğin yazara sahip çık, yoksa sen bilirsin!' diye ültimatom
vermeyecek. Yetmeyince de gazetelere maliye memurlarını salıp milyar
dolarlık cezalar kestiremeyecek...
Bu ölçülerle bakın Türkiye'ye...
Manzara berbattır.
Aslında mağdur edilen vatandaşın kendisidir.
Televizyonda dizi seyrederek kendisini kandırıyor büyük çoğunluk.
Amma elinden demokratik hakları, yaşamının temeli olan ekonomik hakları
alınıyor.
Zam terörü ile çocuklarımızın kursağındakiler bile çalınıyor.
Bunu protesto edin desek; Ergenekon savcıları bekliyor:
-Vaaay; demek sen kitleleri kin ve nefrete teşvik ederek hükümeti düşürmeye
çalışıyorsun. O zaman terör örgütü üyesisin; gel bakalım Silivri'ye...
Başbakan; 'Yargıyı rahat bırakın!' diye çağrı yapıyor.
Yani; Ergenekon mahkemelerine saygı istiyor.
Anayasa Mahkemesi'ne ise aynı saygıyı çok görüyor.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e saygı istiyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na aynı saygıyı çok görüyor.
Böyle bir ortamda vatandaşa gerçekleri kim aktaracak?
Elbette ki namuslu gazeteciler.
İşte hedeftekiler onlar şimdi:
Bu durumu film seyreder gibi seyrediyor susturulan gazetecilerin
okuyucuları.
Modern demokrasi istemek öyle oturup seyretmekle olmaz.
Gazetecine sahip çıkacaksın.
Ey vatandaş!
Bir Atatürk geldi; sen istemediğin, daha doğrusu farkında bile olmadığın
halde sana demokrasiyi getirdi.
Demokrasinin kıymetini bu yüzden bilmiyorsun.
Çağdaş insan olmak; korkup evinde oturmakla olmaz.
Çıkacaksın; gazetecine sahip çıkacaksın.
Eğer bu kadarcık demokratik tepkiden bile çekiniyorsan...
O zaman sen baskıyı, sömürülmeyi; ezilmeyi, horlanmayı hak ediyorsun
demektir.
Sen buna razı isen gazetecinin derdi nedir ki...