Başları öne eğilmiş!..
Suratları bir karış!..
Hepsi polis korumasında!..
Allah kimseyi o duruma düşürmesin!..
Tayyip Bey‘in akıllıları ikna turlarını böyle atıyorlar!..
Karşılarında öyle yoğun ve sert tepki var ki “ikna edelim” derken bunlar
galiba kendileri ikna olup dönecekler!..
* * *
Lüks otellerin balo salonlarında çözülme sürecini anlatacaklar, lafları
ağızlarına tıkılıyor!..
Vatandaş soruyor, bunlar bilmiyorlar!..
Ne cevap vereceklerini şaşırıyorlar!..
Bilgileri de yok fikirleri de!..
“Akan kan duracak” filan gibi beylik laflar ederken, PKK’nın Kandil’deki 1
numarası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne posta koyuyor:
“Çekilirken de, sonra da silah bırakmak yok. Önce vereceklerinizi görelim”
* * *
Biri ilahiyatçı kızgın insanların karşısında ağlaşıyor:
“Ben 80 yaşında bir adamım, benimle kavga etmeyin. Vatandaş, ‘Siz ne
verdiniz de silahı bırakıp gidiyorlar’ diyor… Allah’tan korkarım, yalan yere
yemin etmem. Vallahi billahi tallahi onlara verdikleri bir şeyi, sizin
bilmediğiniz bizim bildiğimiz herhangi bir şeyi bize bildirmediler. Biz de
sizin kadar biliyoruz”
Düştükleri şu duruma bakınız!.. (Ayrıca silah bıraktıkları da yok)
Yemin billah edip bir şey bilmediğini söylüyor!..
Peki o zaman orada ne işin var be muhterem?..
Madem dünyadan haberin yok, hiçbir şey bilmiyorsun ne dolaşıp duruyorsun?..
* * *
Başka bir toplantıda terör gazisi takma bacağını çıkarıp bunlara
fırlatıyor!..
Her yere polis çemberi içinde gidiyorlar, Çevik Kuvvet kalkanlarıyla
etraflarında etten duvar örüyor, tazyikli su araçları ile biber gazları
hazır bekletiliyor!..
Ellerinde Türk Bayraklarıyla bu akıllıları protesto eden vatandaşlar polis
zoruyla dağıtılıyor!..
Bazıları da yiğitliğe şey sürdürmemek için “Destek yüzde 67” filan diye
saçmalamak zorunda kalıyor!..
Zannedersiniz ki bunlar aynı zamanda anketör!..
* * *
Bir zamanlar Türk halkının gönlünde taht kuran, yaşlanıp Tayyip Bey’in
akıllısı olunca halkın gözünden tepetaklak düşen Hülya Koçyiğit de ağlıyor:
“Ben Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu bu ülkenin vatandaşı olmaktan her zaman
gurur duydum”
Yaa öyle mi Hülya Hanım, Atatürk’e sarılmaktan başka çare bulamadınız demek
ki!..
Ama “Atatürk” denilince, seni oralara gönderenlerin tüyleri diken diken
oluyor!..
Onlar hiç de gurur duymuyorlar!..
* * *
Tayyip Bey’in muavini Hoca Beşir’e göre pazarlık da yokmuş, al-ver de
yokmuş!..
Peki nasıl oldu, bunları okuyup üfleyip mi şeker çocuk yaptınız?..
Cinci hocaya götürüp içlerinden cin mi çıkarttırdınız?..
Bizim anlımızda aptal mı yazıyor?..
Türk Milleti sizi hiç unutmayacak ve asla affetmeyecek!..
Göğsü kabarana bak!..
Tayyip Bey ABD yolcusu!..
Kasımpaşa’dan mahalle arkadaşı Obama ile birbirlerine sarılıp hasret
giderecekler!..
Biliyorsunuz, Tayyip Bey Obama’yı o kadar sever ki onun sesini özler,
telefonda sesini duyunca gözleri yaşarır!..
Ne de olsa bütün çocuklukları birlikte geçti, birlikte çember çevirdiler,
yandaki arsada top oynadılar!..
* * *
Bu güzelliğe, AB numarası yatınca boşta kalan AB Bakanı Egemen de bir
güzelleme yapıyor:
“ABD küresel bir lideri ağırlama heyecanıyla karşılama hazırlığında. Türkiye
Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak benim Başbakanıma gösterilen bu ilgiden
dolayı göğsüm kabardı”
İyi de, bu “küresel liderin” ülkesinde yaşayanlar, o küredeki bir ülkeye
gitmek için vize kuyruklarında aşağılanıyor, hakarete uğruyor!..
Hiçbir ülke de küresel lider hatırına vizeyi kaldırmaya yanaşmıyor!..
AB, küresel lideri artık toplantılarına çağırmıyor, Türkiye’yi kapıda
bekletmeye devam ediyor!..
Büyük bir heyecanla karşıma hazırlığı yapan ABD’nin Dışişleri Bakanı,
küresel lidere “Gazze’ye gitme” diyerek adeta talimat veriyor; küresel lider
de sadece “Şık olmadı, bunu ABD’de görüşürdük” diyerek alttan almak zorunda
kalıyor!..
Bu durumlarla da göğsün kabarıyor mu?..