Ilımlı İslam ve Saudi Arabia
Özdemir İNCE
TAHA Akyol'a göre Büyük Orta Doğu Projesi de ılımlı İslam da Türkiye
Cumhuriyeti laikliğine "vallahi-billahi", "iki gözüm kör olsun ki!" karşı
değildir!
"Batılıların 'ılımlı İslam' terimi kesinlikle laiklik karşıtı değildir;
aksine, Müslüman ülkelerde laik hukukun, laik devletin, çoğulcu demokrasinin
benimsenmesini, desteklenmesini amaçlamaktadır! 'Proje' olarak Türkiye ile
hiç ilgisi yoktur, Ortadoğu'daki geleneksel veya 'resmi' teokrasilerde
ortaya çıkan laik eğilimleri desteklemeyi öngörmektedir!" (Milliyet,
17.07.08)
Üstat Taha Akyol'a göre "ılımlı İslam" adıyla sanıyla kocaman bir efsanedir!
AMAÇ LAİKLİĞİ SARSMAK
İslam alimleri bireysel inanç bağlamında İslam'ın ılımlısının, mülayiminin,
sertinin olamayacağını söylüyorlar. AKP'yi destekleyen, ABD güdümlü bir
hareket olan "Ortak Akıl Hareketi"nin "Kayıt da yok şart da yok: Egemenlik
milletindir" sloganına karşı İslamcı kesimde müthiş bir öfke var. "Egemenlik
kayıtsız şartsız Allah'ındır!" diyen bu "samimi ama cahil" kesim saldırı
oklarını "Ortak Akıl Hareketi"ne destek veren Prof. Dr. İhsan Süreyya
Sırma'ya çevirmiş durumda (Akşam, 18.07.08). Egemenliğin kayıtsız şartsız
Allah'a ait olduğunu ileri sürüp millet egemenliğini, yani ve dolayısıyla
demokrasiyi, laikliği, cumhuriyetin temel niteliklerini kabul etmeyen epeyce
bir nüfus var Türkiye'de. Bu nüfus AKP tabanının artık kemikleşmiş olan
ciddi bir bölümünü oluşturmaktadır.
Laiklik elbette bu türden inanç saldırılarını sınırlandırmak için var.
Laiklik, devleti, milleti, bireyi dinlerin saldırısına karşı korumak
zorunda. Taha Akyol'a, ABD'ye, AB'ye göre bu türden bir cumhuriyet laikliği
jakoben bir laiklik, sert ve saldırgan bir laiklik; türlü nedenlerle
yumuşatılması ve korumacı misyonunun törpülenmesi gerekmektedir.
ABD ve AB ülkelerinin çoğunluğu İslam'dan korkuyorlar ama Türkiye'de İslamcı
saldırganlık ve yayılmacılığın karşısında salsılmadan duran bir laiklik de
istemiyorlar.
IRK-İNANÇ PARSELLERİ
2 Nisan 2003 günü Türkiye'ye gelen ve "Bölgedeki tek Müslüman ve demokratik
ülke olan Türkiye inşa etmeyi düşündüğümüz Irak'a en iyi model ülke. Biz de
Türkiye gibi bir Irak yaratacağız" diyen zamanın ABD Dışişleri Bakanı
Powell'a 12 Nisan 2003 tarihli yazımla ("Yedi Canlı Cumhuriyet", s. 31)
şiddetle karşı çıkmıştım. Irak'ta Türkiye Cumhuriyeti'nin devrim yasalarını
çıkarıp ciddiyetle uygulamadan hiçbir şey yapamayacaklarını yazmıştım. O
sırada herkes bu cümle ile mest durumdaydı. Aradan geçen 5 yıl benim ne
denli haklı olduğumu göstermektedir. İslam'ı referans alan anayasası ile
Irak gözlerimizin önünde can çekişiyor. ABD Irak'ı ırklar ve inançlar
arasında parselledi.
KATI İSLAM'A SU KATSANA
"Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır!" diye haykıranları ve AKP'nin sinsi
programını bir yana bırakacak olursak, Türkiye'nin laik düzeni kabul etmiş
olan İslam'ı yeterince ılık ve ılımlı. Ama ABD ve AB nedense Taha Akyol gibi
Türkiye laikliği ile uğraşıp durmakta. Türkiye'nin laik düzen İslamı
yeterince ılımlı. Kafayı Türkiye laikliğine takanlar namaz vakti insanları
sopayla camilere sokan, din ve ahlak polisleri kuran, kadınlara recm cezası
uygulayan, hırsızların elini kesen, tek kişinin yalancı tanıklığı ile
insanları idama gönderen Suudi Arabistan'ın kaynayan kazanına biraz soğuk su
katsınlar. CIA, Özgürlükler Evi, Soros parası ve sivil toplum örgütleri
marifetiyle bu ülkeyi laikleştirsinler, katı İslamına su katsınlar. Örneğin
bir Açık Cemiyet Teşekkülü, bir TESEV'i Saudiyye, bir Akıl-ı Müşterek
Hareketi, bir Jön Sivil kumpanyası kurdursunlar. Sevaptır!