Faşizm ve Demokrasi sadece iki karşıt siyasal ideoloji olarak değil, iki karşıt davranış biçimi gibi de düşünülebilir.
Faşizm ve Demokrasi arasındaki karşıtlıklar ya da Faşist ve Demokrat davranış biçimleri arasındaki farklar, kullanılan dile bakılarak belirlenebilir.
***
Faşizmin dili kin ve nefret doludur...
Demokrasinin dili sevgi ve saygı.
Faşizmin dili düşmanlık üzerine kuruludur...
Demokrasinin dili hoşgörü üzerine.
Faşizmin dili bölücü ve ayrıştırıcıdır...
Demokrasinin dili birleştirici ve bütünleştirici.
Faşizmin dilinde suçlama, baskı ve ceza
vardır...
Demokrasinin dilinde anlayış, öz-gürlük ve eğitim.
Faşizmin dili farklılıkları vurgular,
derinleştirir, keskinleştirir, düşmanlaştırır...
Demokrasinin dili, benzerlikleri vurgular
yaygınlaştırır, farklılıklara saygı duyar, bunları zenginlik sayar.
Faşizmin dilinde bazı kimlikler kötüdür...
Demokrasinin dilinde hepsi eşit ve mukaddes.
Faşizmin dilinde muhalif düşünceler ve
bunların ifadeleri suçtur, cezalandırılır...
Demokrasinin dilinde muhalif düşünceler saygındır,
bunların ifadeleri güvence altındadır.
Faşizmin dili savaş önerir...
Demokrasinin dili barış.
Faşizmin dilinde Temel Hak ve Özgürlükler
yalnız kendisi içindir...
Demokrasinin dilinde, Temel Hak ve Özgürlükler,
karşıtlar dahil, herkes için.
Faşizmin dilinde Adalet, sadece kendisi gibi
olanları korur, karşıtlarını ezer...
Demokrasinin dilinde Adalet, evrenseldir, karşıtlar
da dahil, herkes içindir.
Faşizmin dilinde herkes masum olduğunu
kanıtlamakla yükümlüdür.
Demokrasinin dilinde herkes aksi
kanıtlanana kadar masumdur.
Faşizmin dilinde karşıt kimlikler,
düşünceler, duygular, sempatiler, taraftarlıklar suçtur, bunlara sahip
olanlar “hain” diye nitelenir ve cezalandırılır...
Demokrasinin dilinde her kimlik saygındır,
düşünceler, duygular, sempatiler, taraftarlıklar, Temel Hakve
Özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik eylemlere dönüşmedikçe
cezalandırılmaz.
Faşizmin dilinde lider/führer/reis,
mukaddestir, değişmez, her şeyi bilir, her kararı verir, her söylediği
yasadır...
Demokrasinin dilinde mukaddes kimse yoktur,
yöneticiler seçimle belirlenir, doğrular ve gerçekler şeffaf süreçlerle
tartışılarak ortaya konulur, yasalar farklı görüşler arasında müzakere
edilerek yapılır.
***
Türkiye 16 yıldır, siyasette
kutuplaştırma stratejisi izleyen iktidar tarafından, temel hak ve
özgürlüklere, hukuka, adalete dayalı demokrat bir dil yerine kin ve
nefrete, düşmanlığa, hainliğe dayalı, faşizan bir dil kullanmaya
alıştırılmaktadır.
Bu açıdan, kullanılan dil, iktidarın
politikalarına ne ölçüde destek verildiğinin de bir işareti olmaktadır.