AKP iktidarının yanlış ekonomi politikası sonucu
uluslararası tefecilere teslim olması, Cumhur’un Başı Recep’in sığ bilgisine
rağmen sürekli konuşması, kendisine yanıt veremeyecek devlet görevlilerine
hakaret etmesi ve durdurulamayan hırsı yüzünden Türkiye her gün biraz daha
fazla ağırlaşan krize gömülmeye başladı.
Devlet yönetmeyi belediye encümenini yönetmek, ülke ekonomisini ise arazi
imarlarıyla oynayıp yapsatçılık zanneden bu kafa ile ülkenin düze çıkması
mümkün değildir.
7 Haziran Genel Seçimlerinden sonra, işbaşına gelecek hükümetin işi çok ama
çok zor olacak! Bir taraftan şımartılan, başımıza bela edilen Kürtçü-Bölücü
hareket, diğer taraftan göğsünde “Türkiye’yi en çok borçlandıran kişi” ve
“Yahudi Cesaret Madalyası” bulunan Erdoğan’ın sebep olduğu ekonomik felaket!
Çığ gibi büyüyen işsizlik ve artan hayat pahalılığı da cabası…
Bugün sizlere, Cumhur’un Başı Recep ve Serok Ahmet’in beyanatlarını, tek
kelimesine dokunmadan aynen aktarmak istiyorum. Okuyun, ne anlayacaksınız
merak ediyorum. Çünkü ben hiçbir şey anlamadım. Türkiye’nin 1 ve 2 numaralı
koltuklarında oturan kişilerin dediklerinden “ekonomik çözüm” sayılabilecek
bir fikir çıkarabilen varsa, beri gelsin. Üstelik bunlar en akıllıları!
Cumhur’un Başı Recep; (1) (06 Mart 2015 Cuma Namazı çıkışı, Cami Avlusu
açıklaması!)
Her şeyden önce şu anda dolar, Euro, faiz bunları etraflıca ele aldığımızda
karşımıza çıkan durum şudur; Bir defa burada faiz lobisinin malum bir
çalışması var. Şu son gelişmeler tamamıyla dolar, Euro arasındaki parite
konusudur. Bunu bir tarafa koymak suretiyle ortaya bazı iddialar atmak çok
çok yanlıştır. Açık ve net şunu söyleyeyim. Özellikle faiz lobisi dolara
aşırı şekilde yatırım yapanlar yaya kalabilirler. Bunu bilmeleri lazım.
Burada yapılan spekülasyon “doları piyasadan çekelim” , “Merkez Bankasını
köşeye sıkıştıralım” şeklinde. Merkez Bankasının bütün bunlar karşısındaki
tavrı bunlar önem arz ediyor. Merkez Bankası Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
her ikisinin de konuyla ilgili talepleri var. ABD dönüşü kendileri ile
oturup değerlendirmeleri yapacağız.
Gelecek ile ilgili neler yapılır yapılamaz. Belirlenmiş bir tarih şu anda
yok…
Cumhur’un Başı Recep; (2) (08 Mart 2015)
Bana diyorlar ki; ‘Merkez Bankasına çok vuruyorsun’. Merkez Bankası çıksın
çözsün bu sorunu o çözecek, ben mi çözeceğim? Ortada böyle bir vaka var…
Serok Ahmet; (07 Mart 2015)
Doların yükselmesi, doların diğer para birimleri karşısında yükselmesiyle
ilgili bir husustur. Sadece Türkiye’deki tartışmalara bağlanamaz. Dolardaki
yükselişle ilgili tüm kurumlarımız gerekli tedbirleri almaktadır…
Türkiye’nin 1 ve 2 numaralı “Siyasi Sorumlu” kişileri, Türk Milleti olarak
her gün boğazımızı sıkan hayat pahalılığına, işsizliğe, yoksulluğa sanki
başkaları sebep olmuş gibi, hiç sıkılmadan suçu ya bürokratların üzerine
atıyorlar ya da doların diğer para birimleri karşısındaki yükselişe
bağlıyorlar!
O zaman soralım;
Türk Lirası, son elli günde dolar karşısında yaklaşık % 16 eridi.
Ekonomileri birçok açıdan Türkiye ekonomisiyle karşılaştırabileceğimiz
ülkelerden, Meksika Peso ’su dolar karşısında üç ayda % 5,78 Hindistan
Ruple’ si % 0,93 Güney Afrika Rand’ ı ise % 4,04 değer kaybettiler. Doların
Türkiye’de aşırı yükselmesinin tabii ki küresel sebepleri var. Ancak TL
dolar karşısında 3 ayda %16 değer kaybederken, diğerleri niçin çok daha az
değer kaybetti?
Yıllık enflasyonun % 7,5 BİR YILLIK devlet tahvili faizinin % 8,5 olduğu bir
yerde, doların elli günde yaptığı % 16 prime ne diyeceksiniz? Böyle ekonomi
yönetimi olur mu? Nasıl oldu bu?
Nasıl oldu biliyor musunuz?
Türkiye’nin, 13 yıllık AKP yönetimi sayesinde 431 Milyar Dolarlık açığı var
da ondan oldu!
Yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz; Üretmezseniz, borcu borçla kapatarak
gününüzü gün ederseniz, yatırım diye sadece yapsatçılık ve duble yol
yaparsanız, en ufak bir dalgalanmada yıkılır gidersiniz.
Başkaları nezle olurken, siz verem olursunuz!
Hele Türkiye Cumhuriyetinin yıllarca ve büyük fedakarlıklarla oluşturduğu
“Hukuk Devleti” gerçeğini, ülkeyi yönetenler olarak “Guguk Devletine”
çevirirseniz, kendi Anayasa ve yasalarınızı çiğnerseniz, yabancı yatırımcıyı
ülkenize getiremezsiniz…
Dünyada yalnız yaşamıyoruz. İletişimin geliştiği bu zamanda Türkiye’de olan
her olaydan, dünyanın anında haberi oluyor. Siz, boğazınıza kadar yolsuzluğa
batmışsanız, demokratik rejimi sadece araç olarak görüyorsanız, hür dünyanın
hiç bir lideri sizinle konuşmuyorsa, yabancı basında alay konusu
ediliyorsanız, kabahati kendinizde arayacaksınız.
Türk Milleti size daha ne yapsın? Ne kadar makam varsa hepsini size teslim
etti. Türk Siyasi Tarihinin en uzun “Tek Başına” iktidarını verdi. Siz ne
yaptınız? Kendiniz zenginleşirken, milleti fakirleştirdiniz, demokratik
rejimi hasta ettiniz, itibarımızı yerlere düşürdünüz…
Değerli Okurlar;
Cumhuriyetin tüm değerlerini har vurup harman savurur gibi, adeta peşkeş
çekerek harcadılar.
Ortada “Ekonomik bir leş” var. Cumhur’un, başı kendi eseri olan bu ekonomik
leşi sırtına yükleyecek adam arıyor! Kendisi çok akıllı ya, “Bakın ben
ayrıldım, ekonomi ne hale geldi” demeye hazırlanıyor!
Kimse, Türk Milletini bir daha aldatacağını düşünmesin. Herkes kendi
hesabını verecek. Zamanında akşamdan hesapsızca yenen hurmalar, o zaman
kimler tarafından yenildiyse, onları tırmalayacak…