Başbakan Erdoğan’a Cümle Cümle İtiraz
Ahmet
Hakan
- Başbakan diyor ki: “Yumurta ve molotof atmakla özgürlük mücadelesi olmaz”.
- Ben de diyorum ki: Yumurta atmak ile molotof atmak arasında devasa bir
fark vardır. Yumurta atmış adama, “otomatik silahla tarama yapmış adam”
muamelesi çekilmez.
- Başbakan diyor ki: “İllegal örgütler içerisinde yer alan bu tipler...”
- Ben de diyorum ki: Başbakan, protesto gösterilerine katılan öğrencilerin,
hangi illegal örgütün mensupları olduklarını açıklamalıdır. Bu da yetmez...
Mademki “müddei ispatla mükelleftir”, o halde Başbakan da elindeki
belgeleri, kanıtları ortaya koymalıdır.
- Başbakan diyor ki: “Tüm gücünü ve motivasyonunu muhalefetin ve bir kısım
medyanın kışkırtmasından alan bir yapı var”.
- Ben de diyorum ki: Ne muhalefet, ne de “bir kısım medya”, bu eylemleri
kışkırtmadı. Muhalefetin ve “bir kısım medya”nın konuya ilgi göstermesinin
nedeni, göstericilere uygulanan orantısız şiddettir. Dünyanın hiçbir medeni
ülkesinde medya ya da muhalefet, “gözaltına sağlam girip burnu kırılmış
olarak çıkan vatandaş”ın durumuna kayıtsız kalamaz.
- Başbakan diyor ki: “Şiddet içeren anlayışlarla hiçbir yere gidilmez”.
- Ben de diyorum ki: Elbette şiddet içeren anlayışlarla hiçbir yere
gidilmez. Özellikle de devlet şiddetiyle... Mesela şiddete başvurmamış
göstericilere uygulanan polis şiddetiyle hiçbir yere gidilmez.
- Başbakan diyor ki: “Yaptıkları illegal eylemlerin tam sayfa
yayınlandığını, dakikalarca ekranda tutulduğunu, ana muhalefet partisinden
tam destek aldığını gören bu gruplar da doğal olarak şiddetin, protestonun
dozunu arttırıyor”.
- Ben de diyorum ki: Protestonun dozunun artmasına medya neden olmuyor.
Protestonun dozunu arttıran Başbakan’ın demeçleridir. Eğer Başbakan,
göstericilere şiddet uygulayan polisin sırtını sıvazlamak yerine minicik bir
eleştiride bulunsaydı, öfkenin de, protestonun da dozu bu denli
yükselmeyecekti.