HUME
Ahlak bireyin kişisel bir görüş sorunudur. Ahlak her birey için kendi
formüle ettiği ilkelerden ya da değerlerden oluşur. Ahlaksal ilkeler kamuoyu
ile görelidirler. Toplumun onayladığı törel ölçütler ahlaksaldır,
onaylamadığı ahlak dışı .
KANT
İyi ya da kötü, meydana gelen eylem değildir. İstenç iyi ya da kötü olur. Bu
istek ussal, özerk bir istenç aracılığıyla anlığın içinde saptanabilir.
FICHTE
Tanrı evrenin ahlaksal düzenini oluşturur ve düzenler Tanrı evrensel bendir.
HEGEL
Toplumsal törellik üç aşamada gelişir. 1- Aile 2- Toplum 3- Devlet Ailede
iki kişi, bir kişilik olur. Bir birey gerçek doğasını ve varlığını ancak
başkalarında bulur. İlk olarak eşinde, ve sonra daha büyük toplumda, eş
deyişle aile, topluluk ve devlette ilişkileri genişledikçe yaşamı öncekine
göre daha doyum verici ve tam olacaktır. Bir birey gizil bir kişidir. Aile,
topluluk ve devlet ile ilişkiye girdikçe gerçek kişi olacaktır.
SCHOPENHAVER
Dünyanın etkin çabası iyi değil kötüdür. Mutluluk, kötülüğün ve acının
geçici yokluğunda oluşur. Örnek hayvanlar dünyasındaki yaygın yabanilik,
evrende kötülüğün ağır bastığını gösterir, çünkü bir hayvanın bir başkasını
yemeden aldığı haz kurban tarafından çekilen acı ile orantılıdır.
JOHN STUART MILL
Hazları sadece nicelik olarak sınıflandırıyor, ayrıca nitelik olarak da
ayırıyordu. Üstelik hazzın niteliği, niceliğinden daha önemlidir. Niteliği
daha çok, haz, niceliği daha çok haz yerine tercih edilebilir. Örnek: 1-
İnsan-domuz 2- Budala-anlıklı insan Bu iki örnekte de, hangi hazzın daha iyi
olduğuna daha bilinçli olan karar verecekti. SPENCER 1800'lerin sonu Yaşam,
içsel ilişkilerin, dışsal ilişkilere sürekli ayarlanışıdır. İnsan toplum
halinde örgütlenerek, ilişkilerini belirler. Bu kuşaklar boyu aktarılarak o
toplumun ırasalı olur. Bu süreç her toplumda farklı olduğu için, her
toplumun ahlaksal değerleri de farklıdır. Yabanıllar bu etmen nedeniyle
ahlaksal olarak Avrupalılardan daha aşağıdırlar.
NİETZSCHE
İki ahlak tipi tanımladı 1- Efendi Ahlakı: Aristokratik ırkların (örn;
Romalılar) ahlakı 2- Köle Ahlakı : Aristokratik sınıfa köle ya da boyun eğme
biçiminde yaşamış sınıfların ahlakı (örn; Yahudiler) Aristokratlar diyordu
Nıetzsche, doğal üstün yeteneklerini ve saldırgan içgüdü ya da dürtülerini
uygulayarak egemenler olmuşlardır. Cinsiyet içgüdüsüne ve erk istencine
büyük değer verirler. Saldırgan içgüdülerini gizlemek ya da sınırlamaz ama
onları açık eylemde anlatırlar. Saldırgan dürtülerini açığa vurdukları için
düşmanlarına karşı diş bilemez ama onları kolayca bağışlarlar. Gerçekte
bağışlayacakları hiçbir şeyleri yoktur çünkü bağışkanlığı gerektirecek
hiçbir kötü duygu barındırmaz ve gerçek aristokratlar ve üstün kişiler
olarak, giderek onalar zarar verenleri bile onlara zarar verenleri bile
sevebilirler. Açık kavgayı severek karşılar, onun kişiliği geliştirdiğini ve
düşmanlarından çok şey öğrendiklerini kavrarlar; iki yandan birini kötü
değil ama ya üstün ya da aşağı olarak görürler. Köle yada boyun eğen sınıf
ise aristokrat sınıfla eşit terimlerde dövüşme yeteneksizliğine içerlemeden
doğan bir törel anlayışı benimsemiştir. Üstün sınıfın gücüne direnebilmek
için, kölelerin sincice ve çapraşık taktiklere başvurmaları gerekmiştir.
Üstün aristokratları kendi aşağılık düzeylerine indirebilmek için
demokrasiyi, kadınsı ölçünleri ve eşitlik ilkesini geliştirmişlerdir.
Başkaları üzerine dayatmaya çalıştıkları gelişmiş dinler uydurmuşlar, bu
yolla günah ve kötülük kavramlarına başvurarak ve Tanrının sözcüleri pozuna
giren ve üstün aristokratlardan boyun eğmelerini isteyen rahiplerin
hizmetlerini kullanarak onları denetlemeyi amaçlamışlardır. Bu aşağı
insanlar kötü gördükleri tüm yaşam verici iç güdüleri bastırırlar; cinsiyet
iç güdüsünü bayağılaştırır ve erk için saygı yerine alçak gönüllük
aşılarlar. Her edimleri baskılanmış içerlemelerini anlatır. Üstün-İnsan
Üstün insan; iyinin ve kötünün ötesindedir. " " ; mevcut ahlaksal düzeni
yadsıyarak, kendi değerlerini yaratır.
BERGSON
İki tip ahlak vardır. 1-Kapalı: Birey toplum içinde geçerli olan tüm
ahlaksal değerlere boyun eğer ve tam uyum içine girer. 3- Açık: Birey
kendisi için, özgür bir ahlak anlayışı gösterir. Devrimsel bir ahlaktır ki
katı, duruk, dışsal olarak dayatılmış kapalı biçimde daha yüksel bir düzeyde
esin ve sezgi tarafından güdülür.
MARXİZM
Marxizim ahlaka ilişkin görüşü paradoksaldır. Bir yanda ahlakın ideolojinin
bir biçimi olduğu söylenir, öte yandan Marxizmi benimseyen çoğu insanın,
(kapitalist ülkelerde) ahlaki nedenlerle Marxist olduğu ileri sürülebilir.
Ahlak konusunda Marxzm dine bakışının tamamen benzeri bir görüş savunur.
Ahlaksızlığı oluşturan koşullar terk edilirse, ahlaksızlıkta yok olur.
Kıtlık ve sınıf çatışmasını ortadan kaldırır, ahlaksızlıkta ortadan kalksın.
Denebilir ki Marxizmin bir öğretisinden çok, Marxizme ulaşma yöntemi
anlamında bir ahlak öğretisi vardır. Bunun bir istisnası vardır. Bunun bir
istisnası sapkın Marxistlerdir. (Bu sapkınlar; Alm ve Avus. Kantçılık
etkisindeki Marxistler, ve etik sosyalistler, varoluşçuluğun etkisindeki
marxistler, Doğu Avrupadaki özellikle Polonya ve Yugoslavyadaki muhalif
Marxistler)
PRAGMATİZM
Ahlakın hedefi, insan gereksinim ve isteklerinin karşılanması, insanların
ahlaksal duyarlıkta sürekli olarak gelişmesi ve daha iyi bir toplumun
oluşmasıdır. Saltık iyi ve saltık kötü yoktur. Önceden ahlaksal yasalar
belirlenim, bunlara ulaşmak için çalışılmalıdır. Ahlaksal yasalar fiziksel
yasalara benzetilebilir, çünkü formüller olarak hizmet ederek verili
koşullar altında, belli karşılıkları vermede bize yol gösterirler. "Tüm
ahlak toplumsaldır" İnsan ahlaksal yükümlülükler üstlenmeksizin bir toplumda
yaşayamaz.
İDEALİZM & BRADLEY
Törel hedef "kendi"nin, yüksek ya da evrensel "kendi"ye ulaşılmasıdır. İnsan
kendini sonsuz bir bütünün öz-bilinçli bir üyesi olarak, o bütünü kendi
içinde olgusallaştırarak olgusallaştırır.
YENİ TOMİSTİZM & MARİTAİN
İnsan doğal olarak arama eğiliminde olduğu iyi bir ereğe yönelir ve insan
çabasının hedefi iyilik ve kötülükten bütünüyle arı olan Tanrıyı sevmektir
İnsan ahlaksal edimlerini akılla kontrol etmeli ve sağgörü ile
yönlendirmelidir. İnsan bu yolla Tanrıya ulaşabilir ve buda son hedeftir
çünkü Tanrı yalnızca iyilik taşır.