Kendisinin akıl kökenli olduğuna inanan demokrasi gerçekte gücünü
akıldan bağımsız olan duygusal ve mistik unsurlardan almaktadır.
***
Demokrasi sözcüğü halk sınıfları içinde ve kültürlüler arasında çok farklı düşüncelere karşılık gelir.
***
Eşitlik gereksiniminin etkisinde olan halk demokrasisi sınıflar arasındaki kardeşliği reddeder ve hürriyet adına zerre endişe göstermez. Entelektüellerin demokrasisi ise aksine hürriyete pek çok, eşitliğe pek az susamıştır.
***
Gerçek demokrat, üyesi olduğu grubunkinden başka şahsiyeti olmayan kolektif bir varlıktır.
***
Demokratik fikirlerin aksine olarak psikoloji göstermektedir ki, halk adı verilen kolektif kişilik tek insanın çok aşağısındadır.
***
İşçi sınıfının artarda gelen gasp ve tecavüzleri soyluların ve din adamlarının gasp ve tecavüzlerini hatırlatmaktadır ki eski krallar bunlara karşı mücadelelerinde çok güçlükler çekmişlerdi.
***
İstibdat düşmanlığı ve özgürlük aşkı istibdada pekala katlandığı halde özgürlüğe katlanamayan uluslar arasında daima haykırılmıştır.
***
Demokratik prensipler memnuniyetle başkalarına empoze edilen fakat kendince ender olarak kabul edilen düşünceler grubundandır.
***
Yasalar daha çok eşitlik ilan ettikçe eşitsizliğin dış belirlilerine olan ihtiyaç giderek gelişip büyüyor demektir.
***
Demokratik görünme gereksinimi gereksinimlerin en pahalısı ve en az yararlısıdır.
***
Eşitliğe susamışlık çoğunlukla üstünlüklere değil ilkelliklere sahip olma arzusunun itiraf edilebilir bir şeklidir.
***
Yapay eşitlik kavramı bir ülkenin azametini meydana getiren üstünlüklerin tümüne karşı kin ve nefret doğurdu.
***
Demokrasiler sonunda uluslar arasında aralıklarla meydana gelen savaşların yerini, sınıflar arasında devamlı olan çatışmaların almasını sağlayacaklardır.
***
Doğa eşitlik nedir bilmez. O, gelişmelerini artan eşitsizliklerle gerçekleştirmiştir.
***
Uygarlık, insanları eşitliğe doğru götürmekten çok onları her gün daha da farklılaştırmaktadır.
***
Ona düşsel güçler yorarak demokrasi sonuçta bilimi sahte bir tanrı yapılmıştır.