Bilge Görünmek Üstüne
Francis Bacon
Fransızların göründüklerinden daha bilge oldukları, İspanyolların ise
olduklarından daha bilge göründükleri düşünülür genellikle. Uluslar
arasındaki ayrım şöyle dursun, bu konuda kişiler arasındaki ayrımın
büyüklüğü su götürmez kesinliktedir. Bir havarinin dinibütünlükten söz
ederken: "Görünüşte dinibütün geçinirler, ama dinin gücünü benimsemezler,"1
dediği gibi, doğru düzgün hiçbir şey yapacak yetenekte olmamakla birlikte,
gene de bilgiçlik satan kimseler vardır: "Magno conatu nugas".2 Bu bilgiçlik
budalalarının çabalarını, dümdüz yüzeyleri derin geniş nesnelenmiş gibi
göstermek için nasıl ayna oyunlarına giriştiklerini görmek, her aklı başında
insanı güldürecek, taşlamalara konu olabilecek bir şeydir. Kimileri öyle
çekingen öyle sakıngandır ki satılık mallarını ancak alacakaranlıkta ortaya
çıkarır, yoksa hep biraz uzakta kalmak isterler. Pek anlamadıkları bir konu
üzerinde konuştuklarını içlerinden bilseler de, başkalarına konuyu iyi
biliyormuş da pek konuşmak istemiyormuş gibi gözükmek isterler. Kimileri de
bakışlardan, el kol sallamalardan yardım umar, bu işaretlerle bilge
görünmeye çalışırlar; tipti Cicero'nun Piso için, yanıtlarken bir kaşını
yukarı kaldırıyor, bir kaşını da çenesine indiriyordu demesi gibi:
"Pespondes, altero and frontem sublato, alterum ad mentum depresso
supercilio, crudelitatem tibi non placere."3 Kimisi de kocaman sözlerle,
kararlı bir görünüşle çevreyi etkilediklerini sanırlar. Daha başkaları,
kafalarıyla erişemedikleri her şeyi horgörüyormuş, küçümsüyormuş gibi
davranır, üzerinde durulmaya değmez diye geçer, bilgisizliklerini bir yargı
gibi göstermek isterler. Kimileri de hep incelikleri arar, kılı kırk yararak
göz boyarken gerçek konuyu gürültüye getirirler. Bunlar için A. Gelliusi
"Hominem delirum, qui verborum minutiis rurum frangit pondera,"4 der. Bu
konuda Platon da Protagoras'ta Prodikus'a baştan sona kılı kırk yaran
inceliklerle dolu bir söylev çektirir. Bu tür insanlar karar anlarında
çoğunlukla karşıt bir tutum takınır, karşı çıkmakla, güçlükleri sözde
önceden söylemekle önem kazanmaya çalışırlar; çünkü bir yargıya yanlış
denirse her şey biter, ama doğru denirse üzerinde kafa yormak gerekir. Böyle
uzlaşmaz bir bilgiççe tutum her önemli iş için gerçek bir çelmedir.
Kısacası, top atmış hiçbir tüccar, hiçbir gizli yoksul, varlıklı görünmek
amacıyla, bu boş insanların yetenekli geçinmek için çevirmek zorunda
kaldıkları bunca dalavereyi çeviremez. Bilgiçlik delileri bir yolunu bulur,
ün de kazanırlar belki. Ama bunlara hiç kimse iş vermesin sakın, işinizi
bilgiçlik taslayan birine gördürmektense, bir budalaya gördürmek çok daha
iyidir.
Notlar
1 Kutsal Kitap, Z. Timotheus, III, 5.
2 "Ivırzıvır şeylere büyük çaba harcarlar."
Terentius, Özünün Celladı, III, 5, 8.
3 "Kaşının birini alnına kaldırıp ötekini de çenene
sarkıtarak zorbalığın dostu olmadığını söylüyorsun bana." Cicero, in
Pisonem, VI
4 "Usta söz cambazlıklarıyla konuların
ağırbaşlılığını bozan budala biri." Aulus Gellius, ikinci yüzyılda ilkçağ
yazarlarından yaptığı Noctes Atticae adlı ünlü derlemesiyle tanınır. Ancak
bu alıntının ondan değil de Quintilianus'tan (X, 1) olduğu söyleniyor.
Quintilianus, Seneca için söylemiş bu sözü.