İnsanları Okuma Becerilerinizi Geliştirmek

Dr. Lillian Glass


İnsanları Okuma Anketi

İnsanları okuma konusunda usta olmanın ne gerektirdiğini bilip bilmediğinizi görün. Aşağıda size, her birinin iki yanıtı olan bir dizi soru verilmiştir. Kendinize uygun gördüğünüz yanıtı seçin.

1.       Geçmişi nasıl görürsünüz?

a.       Geçmiş deneyimlerden hızla çok şey öğrenirsiniz.

b.       Geçmişi görmezlikten gelir ve her duruma ayrı birer durum olarak bakarsınız.

2.       İnsanları dinleme konusunda ne kadar iyisiniz?

a.       İnsanların söylediklerini dikkatle dinler ve söyledikleri her sözcüğü zihninizde tartarsınız.

b.       İnsanların size söylediklerini çoğunlukla unutursunuz, ama söylediklerine dair genel bir fikir aklınızda kalır.

3.       Ne kadar dikkatlisiniz?


 

a.       Ayrıntılara çok önem verir ve çevrenizdeki her şeye dikkat edersiniz.

b.       Küçük şeylere dikkat etmezsiniz, ama büyük resmi yakaladığınızı düşünürsünüz.

4.       Duygularınızı nasıl ifade edersiniz?

a.       Duygularınızı özgürce ifade edersiniz.

b.       Duygularınızı içinizde yaşamanıza karşın, o duygulan her zaman ifade etmez ve çoğunlukla içinizde tutarsınız.

5.       İnsanlara yaklaşım biçiminiz nasıldır?

a.       Çevrenizdeki herkese karşı sevgi dolu ve kabul edici görünürsünüz.

b.       Çevresindeki insanlara karşı tedbirli olan ve çoğundan kuşku duyan birisiniz.

6.       Nasıl başa çıkarsınız?

a.       Ne olursa olsun, hala hayatta olduğunuzu bilirsiniz.

b.       Belli bazı olumsuz şeyler olursa, çoğu kez nasıl hayatta kalacağınızı sorguladığınızı bilirsiniz.

7.       Sizi ne mutlu eder?

a.       Yaşamın küçük keyiflerini yaşamaktan genellikle çok mutlu olursunuz.

b.       Başınıza yalnızca çok önemli ya da heyecan verici şeyler geldiğinde mutlu olursunuz.

8.       Diğer insanların ne kadar farkındasınız?

a.       İlişkide olduğunuz insanların ne tür insanlar olduğunun her zaman farkında görünürsünüz.

b.       İlişkide olduğunuz insanların ne tür insanlar olduğunu genellikle fark etmezsiniz ve diğer insanlar yüzünden çoğu kez hayal kırıklığı yaşarsınız.

9.       İş hayatınızın ne kadar farkındasınız?

a.       İş hayatında aldığınız iyi kararlar kötü olanlardan daha fazladır.

b.       İş hayatında aldığınız kötü kararlar iyi olanlardan daha fazladır.

10.     Kararlarınızı nasıl verirsiniz?

a.       Genellikle kendi kararlarınızı kendi başınıza verir ve kendinizi dinlersiniz.

b.       Genellikle kendi kararlarınızı başkalarını dinledikten ve onlardan öğüt aldıktan sonra verirsiniz.

11.     Ne tür ilişkileriniz var?

a.       Yakın, özel ilişkilerinizin olduğu çok sayıda arkadaşınız var.

b.       Çok tanıdığınız var, ama birçok kişiyle çok yakın olma konusunda kendinize izin vermiyorsunuz.

Yanıtlarınız Ne Anlama Geliyor

Seçtiğiniz ifadelerin çoğu “b” kategorisinden çok “a” kategorisinde olma eğilimindeyse, insanları okuma konusunda harika biri olma yolundasınız. 11 soruda da ‘a’ seçeneğini seçmişseniz, sezgileri ve farkındalığı oldukça kuvvetli olan ve hayatı boyunca çok iyi şeyler yapacak seçkin ve akıllı birisiniz demektir.

9 ya da 10 tane ‘a’ seçeneği işaretlemiş olanlar yine de iyi bir durumdalar.

6,7 ya da 8 tane ‘a’ seçeneği işaretlemiş olanlar insanları okuma konusunda ortalama bir yerdeler ve becerilerini geliştirmek için biraz çalışmaları gerekiyor demektir.

3,4 ya da 5 tane ‘a’ seçeneği işaretlemiş olanların başkalarım anlama konusunda yapacak çok işleri var anlamına gelir. Çoğunlukla itiraf edeceklerinden daha fazla hata yapmışlardır ve niçin aynı hataları yapıp durduklarına dair hiçbir fikirleri yoktur.

1 ya da 2 tane ‘a’ seçeneği işaretlemiş olanların ise başlan büyük belada. Gözlerinde at gözlükleriyle çevrede dolanıp dururlar ve daima başkalarının kurbanı oluyor gibidirler. Sonuç olarak, bunlar benlik değerleri fazlasıyla yıpranmış kişilerdir.

İnsanları Okuma Konusunda Harika Biri Olmanın 10 Özelliği

İnsanları iyi okuyabilen kişiler içgüdülerine güvenirler, ayrıca pek çok ortak noktalan vardır. Aşağıda böyle insanların sahip olduğu bazı özellikler veriliyor. Bu özellikleri öğrenmeyi ve kullanmayı amacınız haline getirin.

1.       Geçmiş deneyimlerinden çok şey öğrenirler ve aynı hatayı iki kez yapmıyor gibi görünmektedirler. Olumsuz olaylar sırasında neler hissettiklerini net bir şekilde hatırlarlar. Olumsuz duygusal tepki öyle güçlüdür ki bunun bir daha asla olmayacağına emindirler.

2.       İnsanların söylediği her şeye, bunu nasıl söylediklerine ve bunu söylerken nasıl göründüklerine son derece dikkat ederler. Bu da onların başkalarının söylediklerini tam olarak hatırlamalarını çok daha kolay bir hale getirir.

3.       Bir kişinin tepkilerini beden hareketlerini, belirli jestleri ve yüz dilini sürekli olarak gözlemlerler, böylece karşısındaki kişinin kendileri hakkında neler hissettiğini ve kendilerinin o kişi hakkında neler hissettiğini bilirler.

4.       Öfkeden sevgiye, korkudan can sıkıntısına kadar bütün duygularını ifade etmekten korkmazlar, çünkü herhangi bir durumda kendilerini nasıl hissettiklerinin oldukça farkındadırlar.

5.       Çevrelerinde olup biten her şeyin o kadar farkındadırlar ki zarar verme olasılığı bulunan ve hayatı tehdit eden durumların kurbanları olmaktan çoğu kez kurtulurlar.

6.       Birer kazanan olduklarım bilirler ve bu bilgiden oldukça emindir

ler. Sadece varlıklarını sürdüreceklerini bilmekle kalmazlar, aynı zamanda işlerin iyi gideceğini de bilirler, çünkü çevrelerinde destek verici insanlar olmasını sağlamayı bilirler.

7.       Küçük ayrıntılara dikkat ederler, büyük resmi görürler ve yaşamın en küçük keyiflerini bile yaşayabilirler.

8.       Bellekleri iyidir; bu belleği çevrelerinde olup biten şeylere yakından dikkat ederek ve kimin önünde durduklarını bilerek geliştirmişlerdir.

9.       İş hayatlarında genellikle kötü olanlardan çok iyi olan kararlar alırlar. Alacakları riskler hesaplanıp iyice düşünülmüş risklerdir, çünkü daha fazla ayrıntının farkındadırlar ve kullanabilecekleri daha çok seçenek vardır. Çevrelerindeki kişilerin baskılarından etkilenmezler.

10.     İçten ve sağlam arkadaşlıkları vardır ve insanlar arası ilişkileri daha yakındır, çünkü karşılarındaki kişilerin tepkilerinden haberdarlardır. Kendi duygularını ve hislerini daha iyi ifade edebilirler, bu da genellikle ilişkileri sağlamlaştırır. Keskin farkındalıkları sayesinde, olasılıkla yaşamlarında kendilerine büyük bir acı verebilecek ve yaşamlarının zorlaşmasına neden olabilecek arkadaşlar ve eşler seçmezler.

Unutmayın, bilgi güç demektir. İçgüdülerine güvenen ve insanların nasıl okunacağını bilen bir kişinin özelliklerini öğrendiğinize göre, gelin kitabı okumaya devam edelim.

Bu kitabı okuyunca, başkalarının gerçekte ne kastettiğine ve gerçekte kim olduklarına dair bilgilerinizin çarpıcı bir şekilde arttığını göreceksiniz. Bilginizi eyleme ne kadar çok geçirirseniz, başkalarını gözlemlediğiniz o ilk on saniye içinde “çekişmeciler” ile “numaracılar”! ayırmak da kolaylaşacaktır. Sanki insanların içini görme gücüne sahipmiş gibi olacaksınız.

Bu bölümde, sizinle, tıpkı yıllar boyunca meslek hayatımda danışanlarıma öğrettiğim gibi, insanları okuyan biri olarak becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak birtakım egzersizler paylaşacağım. Bu egzersizler diğer insanlara ilişkin farkındalığınızı geliştirmek üzere tasarlanmıştır. Size insanların yaptıklarını görme ve söylediklerini duyma yeteneklerinize ilişkin daha açık bir içgörü kazandırmaya adanmışlardır. Bu egzersizleri uyguladıkça, insanları okuma ve gerçekte ne düşündüklerini bilme konusunda da daha yetenekli olacaksınız. İnsanları okuma becerilerinizi geliştirdikçe de insanlar hakkında daha fazla içgörüye sahip olacaksınız ve yaşamınız dikkat çekici bir biçimde daha iyi bir duruma gelecek.

Nasıl Duracak, Bakacak ve Dinleyeceksiniz

Bu üç basit şeyi yapmak bize daha ilkokulda trafik konusunda öğretildi. Trafik işaretlerinde durmayı, gelen otomobillere bakmayı ve diğer otomobilleri dinlemeyi öğrendik. Bu basit kurallara uymamak hayatımızı tehlikeye atabilirdi. Bir otomobil bize çarpabilirdi. Bu üç şeyi yapmaya zaman ayırmaz ve kör gibi caddede karşıdan karşıya geçersek, büyük bir risk alır ve kendimizi tehlikeye atmış oluruz.

Peki, aynı ilkeleri insanlarla ilişkilere uygularsak ne olur? Durmak, bakmak ve dinlemek için zaman ayırmazsak hayatımızı tehlikeye atıyoruz demektir. Bu durumda, biri bizi duygusal olarak yıkabilir.

Pek çoğumuz, bir an için durmaya, karşımızdaki kişinin yüz ve beden diline bakmaya ve hem ne söylediklerini ve bunu nasıl söylediklerini dinlemeye hem de “Bu insan kendimi nasıl hissetmeme neden oluyor?” sorusuna nasıl yanıt verdiğimizi dinlemeye zaman ayırmış olsaydık, kişiler arası felaketlerden kaçınmış olabilirdik.

Hem özel hem de meslek hayatımızdaki ilişkilere başlamadan önce durmayı, bakmayı ve dinlemeyi öğrenirsek, birbiri ardına kötü kararlardan pişman olmuş bir durumda bir geceyi daha yatakta bir yandan diğer yana dönerek geçirmeyiz.

Aşağıdaki egzersizler, işin ilk adımıdır. İlk birkaç yapışınızda zor görünebilir, ama önünde sonunda tamamen doğal bir hale gelecektir; siz de hemen hemen her durumda karşınızdaki kişileri anında okuyabileceksiniz.

1.       Egzersiz: Müzikal Sandalyeler

Anlamayı kolaylaştırmak için sürecin dışına çıkıp onu kare kare yaşamak temeldir. Küçük bir çocukken müzikal sandalyeler oynadığınız zamanlar olmuş mudur? Hani, o küçücük sandalyelerin çevresinde yürürdünüz, bir yandan da arka planda, belki sizin de söylediğiniz, bildik bir müzik olurdu.

Sonra birden müzik kesilir ve size olduğunuz yerde donup kalmanız söylenirdi. Vücudunuz bir sandalyenin önünde durmuşsa sevinçle bağırırdınız. Ya da yaşamınızda kendini gösterecek birçok hayal kırıklığından birinin başlangıcıyla birdenbire umutsuzluğa kapılırdınız. Bir sandalyenin önünde olmadığınızı fark ettiğinizde büyük olasılıkla da ağlardınız. Çünkü bu artık oyunun dışında kaldığınız anlamına gelirdi.

O donup kalma an’ı sizin bir sandalyeniz olup olmadığını, böylelikle de oyuna devam edip edemeyeceğinizi değerlendirmenize olanak tanımıştır. Aynı kural yaşam için de geçerlidir. Bir başka kişinin karşısındayken durmanız ve zihinsel olarak birkaç saniye donup kalmanız gerekir; bu şekilde o kişinin gerçekte kim olduğunu görebilirsiniz ve başka birinin acısından kurtulmuş olarak mutlu ve huzurlu bir yaşamın dışında kalmamış olursunuz.

Biriyle karşılaştığınızda bu müzikal sandalyeler benzetmesini düşünün. Donup kalın! Arkanızda mecazi bir sandalye olup olmadığını görmek için zaman ayırın: Orada duran kişi duygusal açıdan sağlam bir kişi mi, yoksa güvenilemeyecek bir kişi mi? O kişinin gerçekte kim olduğunu iyice anlamak için zaman ayırın.

İşte adımlar: Zihinsel olarak kendinize “Donup kal!” deyin. Bazen basit bir şey yapmak devam edip önünüzdeki işi tamamlayabilmeniz için bir sonraki adıma geçebilmenizi mümkün kılar.

İki saniye boyunca ağzınızdan nefes alın, derin nefes almanıza gerek yok. İki saniye tutun. Nefesinizi verirken, o kişiye ilişkin lehte ya da aleyhteki bütün önyargıları da nefesinizle birlikte zihninizden atın; bu şekilde hem görsel hem de işitsel olarak toplayacağınız bütün bilgileri temiz bir şekilde alabilirsiniz.

Sonraki iki saniye boyunca burnunuzdan nefes almaya devam ederken doğrudan karşınızdaki kişiye bakın. Nefesinizi iki saniye tutun, sonra da o kişi hakkındaki görsel bilgileri alma sürecine başlarken nefesinizi ağzınızdan bırakın.

Karşınızdaki kişi sizinle konuşurken, rahatça nefes alamayana kadar bu nefes alıp verme örüntüsünü sürdürün. Üç saniye boyunca burnunuzdan nefes alırken, o kişinin vücudunun duruşunun, gövdesinin, kollarının, ellerinin ve yüzünün nasıl olduğunu iyice özümseyin. Ağzınızdan nefes verirken, onun ne söylediğine ve sesinin nasıl olduğuna dikkat ettiğinizden emin olun.

Şimdi, tekrar ağzınızdan nefes alın; bu kez o kişi hakkındaki hislerinizi düşünün. O kişi kendinizi nasıl hissetmenize neden oluyor?

2.       Egzersiz: Gözlemci

İşte size, tanımadığınız çok sayıda insanın olduğu bir sosyal ortamda kullanacağınız harika bir egzersiz. İlk önce, vücudunuzu gevşetin. Bir filmdeki karakterleri gözlüyormuş gibi yapın. Bu içinde bulunduğunuz duygu durumdan çıkıp çıkıp duygularınıza ilişkin algılarınızı temizlemenize yardımcı olacaktır. Düşüncelerinizi temizlemenize yardım edecektir; bu şekilde, elinizde deneyimleyeceğiniz duyguların farkında olacağınız temiz bir zeminin bulunacaktır.

Odayı nesnel bir biçimde gözlemleyin. Çevredeki eşyalara bakın: Mobilyalara, halıya, duvarlara... Şimdi, odadaki insanları inceleyin. Zaman ayırın; kendinizi zorlamayın. Teker teker inceleyin; nasıl hareket ettiklerini ve birbirleriyle nasıl konuştuklarını gözlemleyin. Fiziksel tepkileriniz bakımından vücudunuzda neler olup bittiğine yakından dikkat edin. Nefes alıp verme sıklığınız nasıl? Ritmik mi? Güçlükle mi? Yavaşlıyor mu? Hızlı mı? Nefes alıp verme biçiminizle ölçülen fiziksel tepkiniz size o insanlar arasında kendinizi nasıl hissettiğinize dair bir ipucu verecektir. İki saniye boyunca ağzınızdan nefes alıp, bu nefesi iki saniye tutuyor, sonra da on saniye içinde yavaş yavaş vererek bilinçli bir şekilde kendinizi gevşetmeye çalışıyorsanız bu özellikle geçerlidir bu egzersizi insanları incelemeye başlamadan önce yapmalısınız.

Birisinin önünüzden nasıl geçtiğini gözlemlerken, “mutlu,” “tuhaf’ ya da “efkarlı” gibi, o kişiyi en iyi tanımlayabilecek aklınıza gelen ilk sıfatı söyleyin. Sizin için anlamlı olduğu sürece bu sıfatın o kişiyle ne kadar garip bir çağrışımı olduğunun hiç önemi yok. Sonra, bu sıfatın olumlu ya da olumsuz bir sıfat mı olduğunu belirleyin o kişiyi gözlemlerken olumlu ya da olumsuz bir his mi yaşadığınızı kendinize sorun.

Bu egzersizi yaparken, beyninizi duygusal kısmının yanısıra algısal kısmını da tam olarak bütünleşecek şekilde eğitirsiniz.

3.       Egzersiz: Duygusal Farkındalık

Yeni insanlarla tanışıp onlarla bir süre zaman geçirdikten ve o insanların üzerinizde olumlu ya da olumsuz bir etki mi bıraktığını kendinize sorduktan sonra, biraz daha ileri gidip onların kendinizi belirli bir şekilde nasıl hissetmenize neden olduklarını belirleyin. Kendinizi nasıl hissetmenize neden olduklarını sorun: Mutlu? Üzgün? Öfkeli? Sevecen? Nefret dolu? Sevgi dolu? Sıkkın? Bıkkın? Canlı? Cansız? Enerji dolu? Bütün enerjisi çekilmiş? Seksi? Berbat?

Bir yanıt bulduktan sonra, kendinize bir som daha sorun? Niçin böyle hissetmeme neden oluyor? Örneğin, diyelim ki yeni tanıştığınız Juan kendinizi iyi hissetmenize neden oluyor. Listede aşağılara doğru ilerlediniz ve bunun nedeninin kendinizi “seksi” hissetmenize neden olduğunu buldunuz. Şimdi, Juan’ın kendinizi seksi hissetmenize neden olmasının nedenini sormanız önemli. Belki de bunun nedeninin sizinle konuşurken gözlerinizin içine bakıp durması, göz temasını nadiren kesmesi ve size kulağa hoş gelen bir tonda iltifat dolu, kibarca şeyler söylemesi olduğunu keşfedeceksiniz.

Diğer yandan, Carrie’nin ise üzerinizde olumsuz bir etki bıraktığını ve kendinizi kötü hissetmenize neden olduğunu buldunuz diyelim. Listede aşağı doğru inince, duygusal açıdan sanki bütün enerjinizin çekilmesine neden olduğunu, çünkü bir an bile durmaksızın konuştuğunu ve size birbiri ardına trajik acılarını anlatıp durduğunu fark ettiniz. Öyle hızlı ve öyle heyecanlı bir biçimde konuşup durdu ki sizi uyuklamanın eşiğine getirip bıraktı.

Durmak, bakmak ve duygularınızı dinlemek, sonra da bir kişinin üzerinizde niçin duygusal bir etki bırakabildiğini araştırmak sizi o kadar tetikte bir duruma getirebilir ki hayatınızda olmaması gereken o kişinin en başta kapıya bile yaklaşmasına izin vermeyebilirsiniz. İçinde bulunduğunuz duygusal durumunuzun farkında olmak için birkaç dakikanızı ayırmak sizi çokça acıdan kurtaracaktır.

4.       Egzersiz: Fotografik Bellek

Altı ay ile bir yıl arasındaki bir süreçte meydana gelmiş ve fotoğraflarla belgeleyebildiğiniz ya da daha iyisi elinizde bir video kaydı olan bir olayı ya da bir tatili aklınıza getirin. Henüz fotoğraflara bakmayın. Şimdi, bir kağıda, yaptığınız o yolculuk ya da başınızdan geçen o olay hakkında hatırlayabildiğiniz her şeyi yazın.

Örneğin, diyelim ki bir deniz yolculuğu yaptınız. O yolculuk sırasında giydiğiniz giysileri ve gittiğiniz yerleri hatırlamaya çalışın. Elinizden geldiğince fazla ayrıntı hatırlayın; taktığınız şapkalardan tutun, oje sürüp sürmediğinize, oje sürmüşseniz renginin ne olduğuna kadar...

Tanıştığınız insanları ayrıntılı bir şekilde betimleyin. Adlarını ve giysilerini hatırlamaya çalışın. Olağandışı özellikleri var mıydı? Garip bir şey yaptılar mı? Siz garip bir şey yaptınız mı? Ne yiyip içtiniz?

Her şeyi ayrıntısıyla yazdıktan sonra, fotoğraflara ya da video kaydına bakın. Ayrıntılara bakın ve yazdıklarınızın ne kadarının uyuştuğunu bulun. Kaç kez düzeltme yaptınız? Uzun süreli belleğiniz bu olayda nasıldı?

Birçok kişi belleklerinin çok kötü olduğundan yakınır. Ama belleklerini engelleyen bir nörolojik sorun olmadığı ya da böyle bir ilaç almadıkları sürece, ben çoğu insanın çok kötü bellekleri olduğuna inanmıyorum. Benim inancım, insanların belleklerini en iyi kullanacakları biçimde nasıl eğiteceklerini bilmedikleridir. Çevrenizdeki şeylerin farkında olacak şekilde kendinizi eğittikçe, şimdiki zamanınız ve geçmiş zamanınızın da daha çok farkında olacaksınız. Belleğiniz dikkat çekici biçimde gelişecektir.

Elinizde fotoğrafları ya da bir video kaydı olan belli bir olay yaşadıktan altı ay sonra bu egzersizi deneyin. O olaya ilişkin hatırlayabildiğiniz her şeyi not alın ve fotoğraflarda ya da video kaydında belgelenmiş kanıtlar temelinde ne kadar uyuştuğuna bakın. Bu egzersizi yapmaya devam ettiğiniz süreç içinde belleğinizin ne kadar geliştiğini görünce çok şaşıracaksınız.

Sonraki uygulamada, iyi tanıdığınız ve daha iyi tanımak istediğiniz insanların olduğu bir resme bakıp onların yüz ve beden dillerini dikkatle gözlemleyin. Birbirlerinden ne kadar uzakta durdukları gibi işaretleri inceleyin. Birbirlerine doğru eğilip eğilmediklerine bakın. Katı ya da gergin görünüp görünmediklerini gözlemleyin. Birbirinin yanında olmaktan rahatsız olmuş gibi görünüyorlar mı? Gülümsemeleri gergin ya da yapmacık gibi mi? Sanki orada değiller mi? Bir eğretilik duygusu var mı? O fotoğrafa bakarken içinizde hangi hisler uyanıyor? Fotoğrafa bakmak kendinizi mutlu ya da üzgün hissetmenize mi neden oluyor; gülmenize yol açıyor mu? İnsanlar iyi zaman geçiriyor gibi görünüyorlar mı? İnsanlara ve fotoğraflarına bakma egzersizini yapıp onlar hakkındaki bu sorulara yanıt verdiğinizde, satır aralarını okuma konusunda kendinizi eğitiyor olacaksınız.

Bir diğer iyi egzersiz de ünlülerin fotoğraflarının olduğu dergilere bakmaktır. Diğer insanlara ne kadar yakın durduklarına bakın ve yüz ifadelerini, vücutlarının duruş biçimlerini inceleyin. İster en sevdiğiniz yıldızların, ister aile fertlerinin fotoğraflarına isterse kendi fotoğrafınıza bakın, insanlar ve birbirleriyle ilişkileri hakkında sözcüklerin söyleyemeyeceği şeyler göreceksiniz.

5.       Egzersiz: Film Zamanı

Sinemadaki büyük oyuncuları incelemek başkalarını okuma yetenekleriniz konusunda size yardımcı olabilir. Büyük oyuncular izleyiciyi performanslarına inandırırlar, bu yüzden çoğu kez onların rol yaptıklarını unutursunuz. Çok gerçek görünürler. Kendinizi sanki o karakterin kendi hayali dünyasında yaşadığı bir başka boyuta taşınmış hissedersiniz.

Bu harika filmlerden birini izlediğinizde, orada durup kalmayın. Filmi bir kez daha izleyin ve bu kez ilkinde fark etmediğiniz herhangi bir şey bulup bulmayacağınızı görmek için dikkatle bakın. İkinci kez izlediğinizde fark edeceklerinize şaşıracaksınız.

6.       Egzersiz: Sesi Kapatın

Bir film alın ve büyük bir oyuncunun performansını ses kapalıyken izleyin. Yalnızca yüz ifadesine ve beden diline baktığınızda, o oyuncu hakkında çok şey öğrenebilirsiniz. Olayı gölgesini vuracak hiçbir söz yoktur. Aynı sahneyi bu kez sesli olarak izleyin. Ne kadar bilgi aldığınıza bakın. Arada çok büyük bir fark olacaktır.

Bir politikacının gerçeği söyleyip söylemediğini anlamak istiyorsanız, çoğu kez televizyonun sesini kapatın. Onun beden dilini izleyin, size çok şey anlatacaktır. Ekrandaki kişi ellerini sık sık gözlerine ya da ağzına götürüyor mu? Götürüyorsa, bu belki de anlatımında gerçeği açığa vurmaktan kaçınma doğrultusundaki bilinçaltı bir girişimden kaynaklanıyor olabilir.

Bir kişinin beden dilini incelemek size birbirine çok yakın yüz ifadeleri ve omuz hareketleri, el ve yüz jestleri, hatta bir kişinin oturma veya yürüme biçimleri arasındaki ince farklara dikkatinizi yoğunlaştırmayı öğretecektir. Bu egzersizi yaptıkça, daha çok şey öğreneceksiniz. Bu egzersiz sizi davranış biçimleri temelinde karşınızdaki kişilerin duygusal durumlarının daha fazla farkında olmaya zorlayacaktır.

7.       Egzersiz: Şarkı Sözlerini Dinleyin

Başka insanların ne söylemeye çalıştıklarını duyma konusunda kendinizi eğitmenin harika bir yolu şarkı sözlerini dinlemektir. Bu, seslerden çok sözleri dinlemeye daha alışkın olma konusunda sizi eğitir.

Çoğumuz sözcükleri arka plana atar ve genellikle dikkatimizi melodilere çeviririz, ama şarkı sözlerine konsantre olduğunuzda, o şarkının vermeye çalıştığı mesajın ne olduğunu anlamak zorunda kalırsınız. Kimi zaman sözcüklerin tamamını anlamayacaksınız. Ama bir şarkıyı dinledikçe, o şarkının ne hakkında olduğunu da keşfedeceksiniz.

Evinizde, arabanızda ya da boş zamanınızdaki herhangi bir etkinlik sırasında yapabileceğiniz bu işitsel eğitim, sizin başkalarıyla konuşmalarınız süresince tetikte olmanıza da yardımcı olacaktır. Sizin daha iyi bir dinleyici olmanıza yardım edecektir.

8.       Egzersiz: Duvardaki Bir Sinek

Kimseyi tanımadığınız ya da kendinizi çok rahatsız veya utanmış hissettiğiniz bir partide bulundunuz mu hiç? İşte, kendinizi evinizde hissetmenizi sağlamaya başlamanın bir yolu. Yalnızca orada oturun ve dinleyin. Hiçbir şey söylemek zorunda değilsiniz. Kulaklarınızı açıp başkalarının neler söylediğine dikkatinizi yoğunlaştırmanız yeterli.

Benim burada önerdiğim şey, başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olmak değil, bunu eğitim amaçlı yapın, o zaman bana karşı olmazsınız. O bilgileri diğer insanın aleyhinde kullanmadığınız sürece, devam edin ve dinleyin.

İnsanların ses tonuna önem vererek dikkatle ve nesnel bir şekilde dinleyin. Seslerinin yükselip alçalmalarına, ne kadar yüksek ya da alçak sesle konuştuklarına kulak verin. Agresif mi, yoksa tatlı, kısık bir ton mu kullanıyorlar? Birbirleriyle nasıl konuşuyorlar? Karşılarındaki kişiyi kırıyorlar, alaylı sözler kullanıyorlar ya da gönül kırıcı sözler söylüyorlar mı? Rekabetçiler mi, sözel bir “en büyük benim” oyunu mu oynuyorlar? Birbirlerine gerçekten seviyor ve sayıyor gibi mi görünüyorlar? Ses tonlarında sıcak duygular mı var, yoksa gizli bir düşmanlık mı?

Başkalarının konuşmalarını “işitsel” olarak gözlemleyerek insanlar birbirleriyle konuşurken satır aralarını okumanızı mümkün kılacak dinleme becerileri geliştireceksiniz. Kullandıkları ses tonu ve sözcükler size onlar hakkında çok şey anlatmaktadır.

9.       Egzersiz: Restoranda İnsanları Okumak

Açık yerlerde insanları okumak eğlenceli olmasının yanısıra, bize insanların birbirleriyle ilişkileri konusunda çokça içgörü de kazandırır. Birbiriyle etkileşim halinde olan yabancıları beden, yüz, vokal ve sözel ipuçlarını gözlemlemede deneyim kazandıkça, bu becerileri kendi hayatınıza da daha çok uygulayacaksınız.

Diyelim ki bir masada oturan bir çift gözünüze takıldı; adam konuşurken kadın sırtını sandalyesine dayamış, çevresine bakınıyor. Bu arada, adam konuşurken dikkatle masaya doğru eğiliyor. Akşam ilerledikçe, kadının adamla ilgilenmediği ya da ‘elde edilmesi zor kadın’ rolünü oynadığı açıkça ortaya çıkıyor. Elbette adam da bir agresif ve bunu hem beden hem de yüz diliyle gösteriyor.

Yeterli sayıda çifti gözlemlerseniz, aralarında belli mesafelerin korunduğunda ya da başlan belli biçimlerde durduğunda, belli yüz ifadeleri olduğunda, hatta kol ve el hareketleri yapıldığında bunların belli anlamlar taşıdığını öğreneceksiniz.

Bundan sonraki ilk restorana gittiğinizde, barda oturup en iyi gözlem noktalarından biridir insanları izleyecek kadar erkenden orada olmaya çalışın. Tek başınıza bir öğle ya da akşam yemeğine gittiğinizde de insanları okuma becerilerinizi hayata geçirmeye çalışabilirsiniz. Genellikle, iş gezisi için kent dışına çıkmış olan insanlar yeni bir yerde kendi başlarına harika bir restorana gitmeye çekinir, bunun yerine oda servislerini kullanarak yemek sipariş ederler. Bu şekilde hissetmek zorunda değilsiniz. Artık sizi meşgul edecek bir şeyiniz var bitmek tükenmek bilmez bir okunacak insan kaynağı. Ne kadar çok uygulama yaparsanız, insanları okuma becerilerinizi de o kadar çok geliştirmiş olursunuz.

Tek başına olmaktan ufacık bir kaygı bile duyarsanız, gerginliği azaltan egzersizlerden birini yapın. Üç saniye boyunca ağzınızdan nefes alın, sonra yine üç saniye boyunca nefesinizi tutun. Şimdi elinizden geldiğince hızlı bir şekilde nefesinizi bırakın. Bunu üç kez tekrarlayın; kendinizi çok daha gevşemiş hissedeceksiniz. Niçin mi? Çünkü beyniniz daha fazla oksijen almış olacak, bu yüzden de kendinizi gergin hissetmeyeceksiniz.

Nerede olursanız olun havaalanında, bir parkta yürürken ya da bir sırada dururken insanları okuyabilirsiniz.

10.     Egzersiz: Zihinsel Gürültüyü Yok Edin

Bir insanı okuma işine girişmeden önce, mutlaka dikkatinizi toplamalı, yoğunlaşmaksınız. Bunun için size gereken sessizliğe ulaşmanın birçok yolu var. İster meditasyonda, ister ruhsal bakımdan kendinizle temasa geçtiğinizde, işin en önemli yanı hep aynıdır. “Zihinsel gürültüyü” yok etmelisiniz, böylece önünüzdeki kişiye dikkatinizi verebilirsiniz. Trafik gürültüsü, inşaattan gelen sesler ya da bebek ağlamaları gibi, çevrenizde fiziksel anlamda olup bitenlerden kendinizi kurtarmanız gerekir.

Bunu yapmak için, ‘soluk al-tut-ver’ tekniğini kullanın. İlk önce, burnunuzdan üç saniye nefes alın, nefesinizi üç saniye tutun, sonra on saniye içinde nefesinizi burnunuzdan yavaş yavaş verin. Bunu sırayla on kez yapın; ne kadar gevşediğinize çok şaşıracaksınız. Gürültüler sizi rahatsız etmeyecek ve sorunlarınız uzakta kalmış görünecek.

Bu egzersiz geçmişte, hatta birkaç saniye önce meydana gelmiş can sıkıcı meseleleri gidermeye de yardımcı olur. Birçok kişi geçmişlerini şimdiye taşırlar, bunun bir sonucu olarak da önlerindeki konuyla ya da okumaları gereken insanla ilgilenirlerken temiz, önyargısız bir zihin haline sahip olamaz ve dikkatlerini toplayamazlar. Bu yüzden, okumakta oldukları insanlara ilişkin gözlemleri ve duygusal değerlendirmelerinde daha çok hata yapma eğiliminde olurlar.

Örneğin, diyelim ki kız arkadaşınızla az önce kavga ettiniz ve önemli bir iş toplantısına bu öfke duygusunu beraberinizde taşıyarak gidiyorsunuz. Muhtemelen bu öfke duygusu burnunuzun ucunda olacaktır ve iş arkadaşlarınıza olumsuz tepkiler vereceksinizdir.

Zihinsel gürültüyü yok edin, daha mutlu, daha sağlıklı ve daha başarılı olacaksınız.

 

 

 

 


 


Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

Egzersiz

 

 

 

 
 + Büyüt | - Küçült