Yenilenen Enerji
Asana olarak bilinen yoga duruştan omurgayı aşağıda belirtildiği gibi çeşitli biçimlerde eğip bükerler:
• Öne
• Geriye
• Bir yandan diğer yana
• Dairesel olarak sağdan sola ve soldan sağa
Omurgayı bu şekilde hareket ettirmek belkemiğinin yumuşak, esnek ve sağlıklı olmasını sağlar ve sinir sistemini besler. Asanalar gerginliği ve bloke olmuş enerjiyi serbest bırakır, kasları uzatır ve güçlendirir, iç organları esnekleştirir, uyarır ve masaj yapar. Sonuçta, kas ve organlar kan, besleyici maddeler ve prana ile yıkanır. Her bir hücre yenilenir, canlanır ve temizlenir. Solunum, kalp, dolaşım, sinir ve boşaltım sistemlerinin işlevleri daha iyi hale gelir ve zihin berraklasın Yorgunluk ve stres azalır.
Önemli
Kendinizi bir daha mutsuz ve yalnız hissettiğinizde, yan tarafınızdaki matın üzerinde alıştırma yapan kişiye şöyle bir göz atın. Yogaya duyduğunuz sevgiyi ve yaşam felsefenizi paylaşabilecek olası bir eşe bakıyor olabilirsiniz. Şunu unutmayın ki, yoga içten gelen bir deneyim olmalıdır. En önemli şey, kendi içinizdeki gerçeği ve mutluluğu bulmaktır.
Zarif Bir Şekilde Yaşlanmak İçin Gerekli Enerji
Yoga duruşları yaşlanmaya ve yerçekimine karşı durma özelliğine sahiptir. Diğer bir deyişle, yoga organ ve kasların yaşlanmasını ve yerçekiminin sürekli etkisinin sonucunda sarkmasını yavaşlatır. "Omurganız kadar yaşlısınız," sözü kesinlikle doğrudur. Yoga duruşlarının düzenli olarak uygulanması, omurganın esnek ve sağlıklı kalmasını sağlar. Duruşlar aynı zamanda, yaş ilerledikçe düşmeyi engellemek için gerekli bedensel koordinasyon ve dengeyi de geliştirir. Bedenin duruşunu düzeltir ve bedensel hareketlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olurlar.
İnsanlar yaşlandıkça, yaşam biraz yavaşladıkça ve insanların sorumlulukları değiştikçe, içe dönme ve yaşamın anlamını kavrama arzusu artar. Yoga sistemi işte bu içsel arayış ve gelişim için olağanüstü bir yapı sunar. Bilinçli gevşeme ve meditasyon, kişiyi düşünme ve içsel bilgeliğe götürdüğü, zaman içinde test edilip kanıtlanmış olan araçlardır.
EK BİLGİ
Tıp doktoru, patolog ve yoga terapisti Mary Pullig Schatz, düzenli olarak Hatha Yoga yapmanın daha güçlü ve kolay uyum sağlayabilen kaslar, daha etkili dolaşım ve solunum, güçlü kemikler, insülin duyarlılığı, normal boşaltım işlevi, bağışıklık sistemi, zorluklar ve stresle olumlu şekilde başa çıkma yeteneği, sağlıklı lipit ve kolesterol metabolizması ve diğer birçok konuda yarar sağlamanın yanı sıra, mevcut olumsuzlukları iyileştirebileceğini söylemektedir.
Formda Kalmak
Yoga forma girmek için harika bir yoldur. Duruşlar organlara esneklik kazandırır ve uzun, yağ içermeyen kaslar geliştirmeyi sağlar. Öne ve arkaya eğilme hareketlerini, yan pozisyonları, döndürme ve bükülmeleri ve ters duruşları uygulamak bedendeki bütün kas, kemik, eklem ve organları çalıştırır. Ağırlık kaldırmayı içeren ve sağlıklı kemikler için mutlaka gerekli olan yoga hareketleri, insanoğlunun bilip bileceği en iyi egzersiz sistemlerindendir. Kas gücü ve esnekliği ile eklemlerin hareket alanı kayda değer şekilde artar. Ayrıca, dayanıklılık ve dayanma gücü de artar.
Daha İyi Bir Dolaşım
Yoga duruşları bedenin tamamında kan ve lenf akışını daha iyi hale getirmeye yarar. Baş aşağı duruşlar ve omuz duruşları gibi ters yönlü pozisyonlar yerçekiminin etkisini tersine çevirerek, akciğerler ve beyne daha fazla kan gitmesini sağlamanın yanı sıra, bacaklarla kalbe dinlenme fırsatı tanırlar. Ters duruşlar, sempatik sinir sistemini uyararak uyku kalitesini yükseltir ve gevşemenin ortaya çıkmasını sağlarlar.
Bükülme hareketleri bedeni tıpkı ıslak bir havlu gibi sıkıp masaj yaparak organlarımızla kaslarımızı uyarır, taze kan ve besin maddeleri taşır, toksinler ve zararlı maddeleri bedenden dışarı atarlar. Aynı zamanda omurga, kalça ve kasıkla ilgili sorunları da hafifletirler.
Öne doğru eğilme hareketleri karın bölgesindeki organları çalkalar, sıkıştırır ve temizler; böylelikle doğru hazım ve boşaltıma yardımcı olur, bedenin arka tarafındaki organlara esneklik kazandırırlar. Zihni dinginleştirir ve kişinin iç gözlemini desteklerler. Öne doğru eğilme hareketleri böbrekler ve böbrek üstü bezlerini de rahatlatarak yorgunluğu azaltır ve enerjiyi tazelerler.
Arkaya doğru yapılan bükülme hareketleri, böbreklerle böbrek üstü bezlerini sıkıştırır ve bedenin ön kısmındaki organları esnekleştirir. Akciğerler ve kalbin genişlemesi nedeniyle, alınan soluğun miktarı artar ve dolaşım hızlanır.
Farklı yoga duruşlarının kalbe, aerobik egzersizlerinkine benzer yararlan vardır; ancak burada bir istisna söz konusudur: Yoga duruşları kalbi, koşma ya da pedal çevirme türü aerobik egzersizler gibi yormaz. Farklı duruşların hareket ve etkileri (esnekleştirme, uyarım ve masaj hareketleri yoluyla) kalbe ulaşır.
EK BİLGİ
Yoga Journal adlı dergide yayınlanan yeni bir araştırma kapsamında, haftada üç gün günde yirmi dakika yürüyüş yapan bir grupla, yine haftada üç gün günde yirmi dakika ayakta yapılan yoga duruşlarını uygulayan bir grup karşılaştırıldı. Bilin bakalım kalp ve damar sağlığı konusunda en fazla yararı hangi grup elde etti? Tabii ki yogiler!
Yoganın Kadınlara Sağladığı Yararlar
Yoga her yaştaki kadın için mükemmeldir. Hareketlerin birçoğu üreme organlarının sağlığı üzerinde mükemmel derecede etkilidir. Âdet öncesi, menopoz öncesi ve menopoz dönemi belirtilerini ortadan kaldırır. Gevşetici bir âdet dönemi egzersizi karın bölgesini dinlendirmeye odaklanır ve sırt ağrılarını, kramp, yorgunluk ve aşırı kanamayı azaltmaya yarayan öne doğru destekli eğilme, bacakları iki yana açma ve geriye doğru destekli temel eğilme hareketlerine yoğunlaşır. Menopoz öncesi ve menopoz dönemindeki kadınlar genellikle birdenbire değişen ruh hali, uykusuzluk, yorgunluk, sıcak basması, beden yağlarının farklı dağılımı ve düzensiz âdet görme gibi rahatsızlıklar yaşarlar. Uygun yoga alıştırmaları bu belirtilerin çoğunu yatıştırıp azaltabilmektedir. (Birbirini izleyen âdet ve menopoz öncesi/menopoz dönemleri için 21. Bölüme bakınız).
Yoganın Erkeklere Sağladığı Yararlar
Erkeklerin kasları genellikle yoğun, şişkin ve sıkı olur. Yoga duruşları bu sert ve sıkışık kasları gevşetip uzatma konusunda oldukça etkili olabilir. Orta yaşa yaklaşan çoğu erkek prostat sorunu yaşar. Çeşitli yoga duruşlarını, özellikle de öne doğru eğilme hareketleri ile leğen kemiğini ve kalçaları açan hareketleri düzenli yapmak, prostat ve lenf bezlerinin sağlığı açısından önlem almak anlamına gelir. (Lenf sıvısının dolaşımını yapan ve bedenin her noktasındaki atık maddeleri toplayıp dışarı atılmalarını sağlayan lenf sistemi, yoga duruşları ve nefes alma egzersizlerinden bir hayli yararlanır. Lenf sistemi kendi kendine hareket edemez. Kaslar tarafından pompalanması gerekir.)
Kronik Rahatsızlıklardan Kurtulmak ve Daha Az Stres
Artrit, osteoporoz, obesite, astım, kalp rahatsızlığı, madde bağımlılığı (on iki aşamalı birçok program Hatha Yoga'yı programlarına dahil etmiş ve iyi sonuçlar elde etmiştir), sırt sorunları, diz incinmeleri, karpal tünel sendromu (el-bilek kanalı hastalığı), hafif depresyon, sinüs sorunları, baş ağrısı (ve birçok başka rahatsızlık!) gibi sık rastlanan kronik hastalıklardan kaynaklanan sıkıntılar düzenli yapılan Hatha Yoga ile hafıfletilebilmektedir.
Kanser hastalarına yaptırılan yogada; farkındalık, merkeze odaklanma ve nefes alma tekniklerinden yararlanmak yoluyla stres yönetimi, yumuşak devinim, derin gevşeme ve meditasyon üzerinde durulur. Yoga, Bolinas, Kaliforniya'daki Kaliforniya Commonvveal ve Maryland Hallowood'daki Smith Farm gibi saygın ve tanınmış kanser sağaltım merkezlerinde, diğer terapilerle bir arada başarılı bir iyileştirme yöntemi olarak kullanılmaktadır. Sözü edilen yoga teknikleri kanser hastalarının, hastalığın yol açtığı stres ve kendilerine uygulanan tıbbi tedavinin yorgunluk, mide bulantısı, gribe benzer semptomları ve kemoterapiden kaynaklanan menopoz gibi yan etkileriyle baş etmelerine yardım eder.
Multipl skleroz hastaları, kasların elastikiyetini, gücü ve esnekliğini sağlamada yoganın son derece yararlı sonuçlar verdiğini keşfetmişlerdir. Yoga ayrıca bu hastalığı olan olan kişilerin, yaşamlarını yeniden kontrol altına aldıklarını hissetmelerine yardım eder ve yaşam kalitelerini genel olarak artırır.
Yoga Gevşemenizi Sağlar
Pranayama adı verilen nefes alma teknikleri, soluğun ve buna bağlı olarak zihnin kontrol edilmesini sağlar. Pranayama beden-zihin sistemini bir bütün olarak canlandırır. Solunum ve sinir sistemleri sakinleşir ve güçlenir; bedenin bütün hücreleri nefes aracılığıyla yaşam gücünü ve besleyici maddeleri elde eder. Doğru şekilde yapılan Pranayama egzersizinin çok çeşitli iyileştirici etkileri olduğu bilinmektedir. Bedenin yaşamsal enerjisi dengelenip yenilenir. Yorgunluk azalır. Zihin ve duygular sükûnet ve dinginliğe kavuşur.
Bilinçli gevşeme teknikleri, sizi sistematik olarak derin bir gevşeme durumuna yönlendirir. Zihninizin gürültücü gevezeliği sona erdiğinde, bedeninizin gevşeyip kas gerginliğinden kurtulması mümkün olur. Bedeniniz kendini serbest bırakınca, nefes alma hızı azalır ve derinleşir; böylece solunum sistemi dinlenme fırsatı bulur. Hızlı, yüzeysel nefes nasıl endişe ve hareketi tetikliyorsa, yavaş ve derin nefes almak da gevşemeyi kolaylaştırır.
Nefes alma hızı azaldıkça kalp atışları da buna yavaşlayarak karşılık verir. Bu durum bütün dolaşım sistemini olumlu etkiler; kalbi hem canlandırır hem de dinlendirir. Harekete geçmeye her an hazır olan sempatik sinir sistemi artık gevşeme mesajı alır; sonra da parasempatik sinir sistemi gevşer.
Duygusal ve fiziksel esenliğinizin büyük bölümünden sorumlu olan endokrin bezleri gevşeme mesajını alır. (Stresin hakim olduğu toplumumuzda özellikle adrenalin salgılayan böbrek üstü bezleri aşırı çalışır ve tükenir.)
Bu derin gevşeme durumu, yorgunluğu tam anlamıyla azaltır ve adeta dolaşıp karmakarışık olmuş bir yumakmışsınız gibi sizi içten dışa doğru çözer. Bu deneyimin ardından, kendinizi sanki stresli yaşantınızı geride bırakıp çıktığınız kısa bir tatilden yeni dönmüş gibi enerji depolamış hissedersiniz.
İçsel Doyum
Yoganın bölümlerinden olan meditasyon, gerginlik ve stresi azaltan ve gerçek benliğiniz ve içsel gerçekliğinizle olan bağınızı yeniden kuran güçlü bir araçtır. Meditasyon yaparken oturur ve zihninizden geçenleri ilgisiz bir gözlemci gibi uzaktan izlersiniz. Meditasyon sayesinde zihnin dalgalanmalarını gözlemler ve içinde bulunduğunuz anın ne kadar değerli olduğunu fark edersiniz. Geçmişe ve geleceğe ait olan olayların ağırlığı üzerinizden kalkar ve siz kendinize odaklanmayı sürdürdükçe günlük kaygılar uzaklaşır. Yaşamın o çılgın temposu yavaşlar ve daha kolay başa çıkılır hale gelir, sakinleşir. Yalnızca birkaç dakika önce sanki dünyanın başınıza yıkılmasına yol açacakmış gibi görünen şeyleri artık başka bir açıdan görürsünüz. Düşünce dizgelerini ve duygulardaki tutarsız bocalamayı fark edersiniz.
Meditasyon sırasında, bireyin doğuştan gelen içsel anlayış ve farkındalığı uyanır. Yeni düşünceler ve farklı var oluş biçimleri kendini gösterir. (Yoga duruşları aracılığıyla beden de yeni hareket biçimlerini öğrenir.) İnsanın zihin olarak bildiği şey kafanın içinde kalmaz ve bedendeki bütün hücrelerin içine işler. Meditasyon yoluyla zihin-beden sistemi birleşir ve birey bütün diğer varlıklarla bir ve aynı olduğunun bilincine varır, yani birlik bilincini deneyimler.
İçinde yaşadığımız dünya maddîdir ve burada, başarının ve Amerikan Rüyasının ölçüsü, dıştan gelen başarı ve zenginliğin para, mal ve mülk şeklinde birikip çoğalmasıdır. Hırs ve aşırı tüketim almış başını gitmiş durumda. Bilgisayarlar ve televizyon insanlara edilgen bir eğlence sunuyor ve onları tecrit ediyor. Anında elde edilebilen hazlar parmaklarımızın ucunda. Ne yazık ki, bu gidişat bizi gerçek, içsel benliğimize yabancılaştırıyor ve sonuç olarak boşluk ve kaygı duygularıyla boğulacak gibi oluyoruz. Hatha Yoga yapmak, bize içsel doyum ve maneviyata giden bir yol sunarak içimizdeki boşluğu doldurmaya yarayabilir.
Bulimi, anoreksi, aşırı yemek, aşırı bedensel egzersiz yapmak, kredi kartları, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı işte bu dengesiz yaşam tarzının neden olduğu boşluğu doldurmayı amaçlayan ümitsiz, bilinçsiz ve başarısız girişimlerdir. Dıştan gelen ödüller, kendinizle ve ortak iyilikle bağ kurma gereksinimini karşılayamayan geçici çarelerden başka bir şey değildir.
Özsaygı re Beden İmgesi
Hatha Yoga olumlu özsaygı, bedene ilişkin olumlu imge ve kendinizle ilgili daha rahat ve gerçekçi bir görüşü benimsemenize yardım eder. Medya tarafından zayıf, güzel ve aşırı bakımlı manken ve ünlülerin (Amerikalıların çoğu için gerçekten umutsuz bir hayal olan) görüntüleriyle sürekli bombardıman altında olduğumuz dünyamızda buna özellikle gereksinim duyarız.
Yoga fiziksel, zihinsel ve duygusal güven ve istikrar sağlar. Beden daha güçlü ve kıvrak hale gelir. Zihin bedenin gereksinimlerine kulak vermeye başlar ve zihin-beden ilişkisi gelişir. Özsaygı ve özgüven artar, iç ses uyanır. Duygularınızı daha iyi anlamaya başlarsınız. Duyguları, aşırı yemek yiyerek tıkama ya da bedene açlık çektirerek kontrol etme isteği azalır. İç dünyanızı dinlerken uygun içsel iletilere karşılık vermeye ve yalnızca acıktığınız zaman besin değeri yüksek yiyecekleri yemeye başlar, dolayısıyla sağlığınıza bir bütün olarak olumlu katkıda bulunursunuz.
SORULAR?
Yoga kilo vermeme yardımcı olabilir mi?
Evet ama büyük olasılıkla tahmin ettiğiniz şekilde değil. Zayıflamanıza yardım eden, hareketlerin kendisi değil, yoga yaparken geliştirdiğiniz tavırdır. Yoga gevşemenizi, yaşamdan zevk almanızı, doğal ve kendi kendini düzenleyen bir yeme alışkanlığına kavuşmanızı sağlar.
Daha İyi Bir Duruş
Hatha Yoga günlük yaşamdaki duruşunuzu da düzeltir. Yoga öğrenen kişiler sık sık yoga sonucunda bedensel duruşlarının gitgide daha fazla farkına vardıklarından ve yoga dersi dışındaki günlük yaşamlarında da duruşlarını düzelttiklerinden dem vururlar. Daha iyi bir fiziksel denge ve duruş göze de daha iyi görünür ve kişi hakkında birçok ipucu verir ama duruşun asıl etkileri çok daha derindedir.
Yuvarlak omuzlu kişiler tam ve derin nefes almada zorlanır, çünkü göğüs kafesleri çöküktür. Bu aynı zamanda morali bozuk, keyifsiz ve bıkkın bir insanın duruşudur ve bu kişinin boyunla ilgili rahatsızlık çekmesi de olasıdır; çünkü boynun doğal kavisi yanlış duruş alışkanlığı nedeniyle bozulmuştur. Beli çökmüş ya da içeriye doğru aşın girinti yapmış biri ise (sırtının alt kısmı abartılı şekilde kavisliyse), öne doğru yatan leğen kemiği ve sırtın alt kısmındaki kısalmış ve gergin kaslar nedeniyle sırt ağrısı çeker ve büyük olasılıkla alt sırt bölgesinde baskı ve sıkışma söz konusudur.
Bedenin duruşu düzgünse, ayaklardan başa kadar bütün kemikler düzgün sıralanır. Eğer femurlar (uyluk kemikleri) pelvise düzgün biçimde oturduğu zaman, iki kalça aynı hizada durur ve omurganın düzgün duruşu ve sağlığı açısından yaşamsal önem taşıyan dengeli bir kuyruksokumu kemiği (sakrum) oluşturur. Kuyruksokumu kemiği, omurganın dayalı olduğu destek noktasıdır.
Kuyruksokumu kemiğinin işlevsel bozukluğu nedeniyle birçok kişi kronik sırt ağrısı çeker. Pelvisten yükselen dengeli bir omurga, gövdenin de gerekli desteğe sahip olmasına ve her yöne rahatlıkla eğilebilmesine olanak sağlar. Kemikler eklemlere doğru biçimde yerleştiği zaman kaslar yerli yerine oturabilir, koordinasyon dahilinde ve dengeli çalışır; ayrıca, organlar görevlerini en iyi şekilde yapmak için yeterli yere sahip olurlar.
Fiziksel açıdan dengeli bir beden zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeyi de beraberinde getirir. Bir düşünün; kaç kere baş, boyun ya da sırt ağrısı nedeniyle konsantrasyon ve düşünme güçlüğü çektiniz? Kendinizi aynı zamanda sinirli hissedip her an öfkelenmeye hazır oldunuz mu? İşte yoga bunun önüne geçer.
Kemik Yoğunluğunda Artış
Kaliforniya Devlet Üniversitesi'nden Profesör Steven A. Havvkins ve Kinesiyoloji ve Beden Eğitimi Bölümü'ndeki öğretim üyelerinin yoga öğretmeni olan Bee Beckman tarafından kısa süre önce birlikte yürütülen bir araştırmada, on sekiz ile altmış beş yaş arasında olup daha önce hiç yoga yapmamış olan on sekiz kadın incelemeye alındı. Grubun yarısı haftada iki defa yoga dersine katıldı ve ayrıca haftada üç defa kendi başına alıştırma yaptı. Yapılan hareketlerden bazıları üçgen, yarım ay, uzunlamasına yan açı ve 1 ve 2 numaralı savaşçı hareketleriydi. Kontrol grubundaki kadınların araştırma boyunca normal etkinliklerini devam ettirmeleri gerekliydi.
Araştırmanın başında ve altı ay sonra kemik yoğunluğu taramaları yapıldı. Altı ay sonra, yoga grubundakilerin omurgalarının kemik yoğunluğu hatırı sayılır ölçüde artmış; bununla birlikte, kontrol grubundakilerin kemik yoğunluğu düzeyinde herhangi bir değişiklik olmamıştı. Bu konuda daha kesin bir sonuç elde etmek için daha geniş nüfus grupları üzerinde çeşitli araştırmaların yapılması zorunludur ama yine de, ağırlık taşımayı gerektiren yoga duruşlarının (kol üzerinde denge hareketleri, ters duruşlar ve ayakta yapılan hareketler) kemik yoğunluğunu koruduğu ve artırdığı, osteoporozu ve kemiklerin kolayca kırılmalarını engellediği açıkça görülmektedir.
Stresin kemik yoğunluğunu olumsuz olarak etkilemesi hiç de şaşırtıcı değildir. Aerobik yaparken aşırıya kaçmak beden yağlarını azaltır ve osteoporoz riskini yükseltir. Sık adrenalin akışı içeren stresli bir yaşam sürmek kemiklerdeki kalsiyumu tüketir ve hormon dengesini bozar. Ağırlık kaldırmayı içeren ve güç kazandırıp| canlandıran yoga hareketlerini, gevşemeyi ve meditasyonu kapsayan bir yoga çalışmasını düzenli olarak yapmak stresin etkilerini azaltmaya yardımcı olur ve gerekli dengeyi yeniden kurar.
Duygusal Denge
Hatha Yoga'nın duygular üzerinde derin bir etkisi vardır. Öne doğru eğilme hareketleri insanı kendi içine yönelten duruşlardır; dolayısıyla dinginleştirici, heyecan ve endişeyi azaltıcı etkileri vardır. Arkaya doğru bükülme hareketleri ise, kişiyi zindeleştirip neşelendiren, bedeni açmaya ve üzüntü, keder gibi içte saklanan duyguları serbest bırakmaya yarayan dışa dönük duruşlardır. Ters duruşlar dünyanızı gerçekten de tersine çevirir ve yaşama bakış açınızı değiştirmenize olanak sağlar; bunlar ruh halini değiştiren duruşlardır. Dönme ve bükülme hareketleri vücudu temizler. Sakinleşmek veya enerjik olmak için özel nefes egzersizleri yapılabilir. Gevşeme ve meditasyon egzersizleri de duruma göre son derece yararlı olabilir.
Yoganın zihinsel terapinin yerini alması elbette ki mümkün değildir. Gerekli olduğu zaman mutlaka zihinsel sağlıkla ilgilenen uzmanlara başvurulmalıdır. Yoga ile psikoterapinin bir arada uygulanması, zihin ve beden birlikte keşfedildiği ve birleştirildiği için, kişisel sağaltım ve gelişim yönünden oldukça güçlü ve hızlandırıcı etkiye yol açar.
Daha İyi Bir Cinsel Yaşam
Fiziksel yoga duruşları bedeni uyarır ve güçlendirir, ayrıca dolaşımı daha iyi hale getirirler. Pelvis bölgesindeki organlar ile onları destekleyen kaslar, özellikle de (anüs ile jenital organlar arasında bulunan) perine kasları (anüs ile jenital organlar arasında) ile pelvis tabanı esneklik kazanır, oksijen, taze kan ve besin maddeleriyle dolar. Bu da cinsel ilişki sırasında tensel duyarlık ve uyumluluğun artmasına yol açar.
Omuzlar, kalçalar, dizlerin arkası, kasıklar ve sırtın alt kısmı gibi gergin alanlar gevşer ve esneklesin Artan esneklik, cinsel pozisyonlarda daha fazla çeşitlilik ve daha rahat hareket etme yeteneği sağlar.
Yoga sonucunda beden imgesi ve özsaygı genellikle artar; bu da hiç kuşkusuz cinsel yaşamını güçlenip gelişmesine destek olur. İnsanlar sıklıkla bedenlerinin nasıl göründüğü ve partnerlerinin bu görüntüye nasıl tepki vereceği konusunda çekingendirler ve kaygı duyarlar. Cinsel ilişki sırasında fiziksel görünümleri ile performanslarının yargılandığını düşünürler. Bu tutum hem siz hem de partneriniz açısından can sıkıcı olabilir, çünkü dış görünümünüz konusunda kaygılıyken neşeli davranamaz, paylaşacağınız zevk ve eğlenceye odaklanamazsınız. Bedeniniz konusunda kendinizi rahat hissetmeniz, yakınlık içeren bu tür ilişkilerde çok büyük farka yol açar ve yoga bu konuda size yardım edebilir.
Fiziksel duruşlar, nefes egzersizleri, derin gevşeme ve meditasyon yorgunluk ve stresi azaltır ve daha iyi gevşeme sağlar. Daha az stres ve daha az yorgunluk, daha az sinirlilik; daha fazla sabır, daha çok enerji ve daha iyi duygusal bağ kurabilme anlamına gelir. Daha iyi gevşeme yeteneği ise çekingenliğin azalmasını, yatakta daha rahat ve teklifsiz cinsellik ve eğlencenin yaşanmasını mümkün kılar.
Yoga zihni odaklar. Cinsel ilişki sırasında başka düşüncelerle meşgul olan bir zihin, partnerinizin her an yanında ve ona yakın olmanıza izin vermez. Belki sınırsız bir fantezi dünyasına sahip olabilirsiniz ama bu, birlikte olduğunuz kişiye onu sevdiğinizi hissettirmeye yaramaz.