Yoga ve bilgi aklın rahatsızlığım çözecek iki yöntemdir. Yoga aklın
hareketini kontrol etmektir. Bilgi (Jnana) bunları net bir şekilde
izlemektir.
-Laghu Yoga Vazişta V.9.72
Meditasyon yoganın yüce sisteminin özsel ve en yüksek noktasındaki uygulamasıdır. Yoganın sekiz basamağı içinde, üç içsel yön dharana (konsantrasyon), dhyana (meditasyon) ve samadhi (çekiliş)özellikle meditasyon uygulamasına atıfta bulunur. Akıl-beden tıbbı olarak ayurveda, meditasyonu en önemli terapilerinden biri olarak destekler. ayurvedanın popülerliği, meditasyon ve mantra ile pranayamanın ilgili tekniklerine yaptığı vurgu yüzündendir.
Yine de meditasyon hali, erişilmesi oldukça zor bir süptil haldir. Bunun için öncelikle bedeni, pranayı ve duyulan uyumlu hale getirmemiz gerekir. Meditasyon sadece kişinin gözlerini kapatarak, sessizce oturması demek değildir. Meditasyonu anlamak için aklı anlamak gerekir.
Meditasyon konusuna bakmak için önce akla ve akim nasıl çalıştığına bakalım
Akıl ve Beden
Akıl ve bedenin ikisi de beş elementten oluşur. Ancak akıl elementlerin fiziksel biçimiyle değil, akılsal biçiminden oluşmuştur. Akıl ve bedenin zıt elemental yapıları vardır. Beden, toprak ve suyun (kapha) ağır elementlerinden oluşmuştur, bunlar bedeni ve bedenin çeşitli dokularını yapar. Beden fonksiyonları daha hafif elementlerden ve pitta (ateş) ve vata (hava) doşalarından ilerler, tüm sindirim süreçlerine ateş karar verirken, sinir ve beyin uyarılarının geçişine hava karar verir.
Diğer yandan akıl hava ve ateşin (vata) daha hafif elementlerinden oluşur, her ikisi de kaplayıcı ve hareketlidir. Fonksiyonları ateşin, suyun ve toprağın (pitta ve kapha) daha ağır elementleriyle ilerler. Ateş akla algılama verir, su duygu verir, toprak aklı bedenle bağlar.
Genel olarak akıl, rüzgar ya da vata doşa gibidir, bu doşa da her şeyi kapsayıcı ve hareketli olarak bilinir. Vata gibi akıl da hava ve eter elementlerinden oluşur, ama daha süptil şekilde... Akıl, özünde eter gibidir, biçimsiz ve her şeyi kapsayandır. Dikkatimizi nereye verirsek, aklımız oradadır. Akıl hareket eden hava gibidir, çabuktur, nüfuz edendir ve hep kımıltılı ve değişkendir, parıltısı hızlı ve önceden kestirilemezdir.
Beden ve Aklın Karşılaştırmalı Elementleri
Beden |
|
Akıl |
|
Özü |
Toprak ve Su |
Özü |
Hava ve Eter |
Kapha |
Kan ve Et |
Vata |
Duyarlılık ve Hareket |
|
Fonksiyonları |
|
Fonksiyonları |
Pitta |
Ateş-Sindirim |
Pitta |
Ateş Mantık ve Algılama |
Vata |
Hava ve Eter |
Kapha |
Su ve Toprak |
|
Prana ve Beyin |
|
Duygu ve Bedenle özdeşleşme |
Akıl ve Prana
Akıl ve prana her zaman ele ele gider. Dikkatimizi nereye verirsek, enerjimiz doğal olarak bunu takip eder. Dikkatimizin kendisi bir enerji akımım yönlendirir. Benzer şekilde enerjimizi ve canlılığımızı ne güdülerse (örneğin açlık ya da susuzluk), dikkatimizi o meşgul eder. Akıl ve prana aynı fenomenin iki yanı gibidir, ruh kuşunun iki kanadı gibidir.
Prana genel olarak akla kıyasla daha kaba olsa da, akim kendi içinde de bir prana vardır, aklın kendi enerjisi ve canlılığı vardır. Benzer şekilde prananın işleyişi içinde bir akıl ya da şuur vardır, yaşam gücünün zekası vardır. Her zaman pranada aklın bazı yönleri ve akılda prananın bazı yönleri vardır. Prana aslında zekanın veya aklın bir gücüdür, akıl da prananın bir fiil ve ifade gücüdür.
Prana, tıpkı akıl gibi doğası gereği vatadır, hava ve eter elementlerinden oluşur. Ama burada bir fark vardır. Prananın daha çok hava elementi vardır ve aklın daha çok boşluk ya da eter elementi vardır. Prana, hava gibi daha aktiftir, akıl ise boşluk gibi daha alıcı ve gözlemcidir. Bu bakış açısıyla, prananın eter yönünün akıl, akim hava yönünün ise prana olduğunu söyleyebiliriz.
Doşik Tipler ve Akim Seviyeleri
Yogik edebiyatta, çitta ya da antahkarana denilen aklın tamamı vata küresi içindedir, yine benzer şekilde hava ve eter elementlerinden oluşur. Ancak tıpkı vatanın ortaya çıktığı pranaya kıyasla, vatanın daha süptil oluşu gibi, akıl vatadan daha süptildir.
Vata, akla hız ve enerji verir. Vata tiplerinin diğer tiplere kıyasla daha çabuk çalışan akıllan ve duyusal algılamadan, derin ve biçimi olmayan algılamaya dek zihinsel faaliyetin tüm seviyelerinde daha fazla yetenekleri vardır. Bu kişiler, bağlantı kurmada (hava) ve daha geniş algılamada (boşluk) iyidirler. Bu kişilerin akılları çok faaldir, her zaman bir yere gitme ve her şeyi anlama çabası gösterir. Vatanın genel olarak akılla olan ilişkisinden dolayı, vata tipleri akılsal ve psikolojik rahatsızlıklardan daha fazla etkilenir. Bu kişilerin akılları anında ve güçlü bir şekilde yaptıkları şeylerden etkilenir. Aynı şekilde çoğu akılsal ve sinir sistemi düzensizlikleri vatanın aşırı artışına sebep olur.
Ancak aklın, kendi pitta ve kapha yanı da vardır. Işık ve aydınlanmanın gücü olarak, akıl pitta ile ilgilidir. Bu nedenle, akıl bazen ateşle özdeşleştirilir. Pitta daha da belirgin olarak aklın algılama gücüdür, diğer yandan arka plandaki akılsal alan doğası gereği vatadır. Akim doğası gereği vata (havai) olduğunu, ama uygulamada pitta (ateşli) olduğunu söyleyebiliriz. Akıl, görmenin özel gücüne sahiptir; akıl gözü ya da üçüncü göz, ateşle ilgilidir. Akim pitta ya da vahşi yönü ayrım gücüdür, mantığı ve anlayışıdır (buddhi); bu, aynı zamanda akılsal hazımdır. Pitta tipler aşın derecede entelektüel ve sezgiseldir. Genelde tüm tipler içinde en iyi akılsal odağa sahip olanlardır, keskin ve net bir düşünme şekilleri vardır.
Akim kapha yönü duygunun, sevginin ve bağımlılığın doğduğu hissetme kapasitesidir. Bunlar duyularla ilgilidir ve akim dışsal ya da biçimsel yönüdür (manas). Akim kapha yönü en dışa dönük ve maddesel olandır, tıpkı kaphanın doşalar içinde en maddesel oluşu gibi. Yine de akim daha yüce bir kapha yanı vardır. İçsel akıl ya da kalbin de hissetme yönü vardır, tıpkı en önemli kapha hissi olan sevgi gibi. Akim özündeki saadetin kendisi, kaphanın en yüce biçimidir.
Ayurvedaya göre Meditasyon
Meditasyon, yaşamın ve zekanın kaynağı olan kendi gerçek özbenimiz ve şuurumuz (Atman veya Puruşa) ile iletişim kurmadır. Başka bir deyişle, meditasyon şuurumuzun olumsuz yönlerini, zararlı bilinçaltı alışkanlıklarını, acı ve ıstıraba yol açan dürtüleri temizleme kabiliyetidir. Meditasyon en yüce dürtüleri destekler ve zararlı, kolay yola getirilemeyenleri ise kökünden temizler.
Meditasyon aklı sakin ve konsantre bir hale getirmeyi içerir, böylece akılsal enerjilerimiz yenilenir ve dönüşür. Bu tür bir tanım meditasyonu en geniş şekliyle inceler, mantra, pranayama ve görselleştirmenin faydalı tekniklerini içerir. Yine de hangi teknik kullanılırsa kullanılsın, meditasyon şuurumuzu kendi orijinal huzurlu ve sakin haline geri döndürmede yardımcı olmalıdır. Burada kişi, tüm teknikleri bir kenara bırakmalı ve gerçek Doğasıyla uyum içinde kalmalıdır. Buna ‘kişinin Özbene uyması’ denir. Bu, meditasyonun doğal halidir, tüm meditatif çabaların gerçek hedefi budur.
Meditasyon ayurvedada aklın şifası için önemli bir araçtır, ama faydaları bedene dek genişler. Hastalık sürecinin mutlaka bir seviyede var olan psikolojik köklerini ya da engellerini azaltır. Ayurveda, belli hastalıkları, özellikle de meditasyonun ilksel terapi olabileceği psikolojik düzensizlikleri tedavide meditasyonu kullanır. Ayurvedik ve yogik düşüncede birçok meditasyon tipi vardır. Burada biz doşalara, gunalara ve aklın işleyişine göre ayurvedik bir rasyonel ve meditasyon uygulaması sunacağız.
Aklın prana ile olan ilişkisinden dolayı, meditasyondaki pranik uygulamalar yok varsayılamaz. Prananın gıda ile olan ilişkisinden dolayı, fiziksel beden de unutulamaz. Meditasyonun ayurvedik yaklaşımı her zaman bütünseldir, beden, nefes ve duyuları içerir.
Bir Terapi olarak Meditasyon (Dhyana Çikitsa)
Meditasyon, basit uykusuzluk sorunundan, ağır duygusal rahatsızlıklara dek, psikolojik ve sinirsel düzensizlikler için önemli bir terapidir. Kronik ve halsizlik veren alerji veya artrit gibi stres veya sinir sisteminde aşın hassasiyetin sebep olduğu hastalıklarda faydalıdır. Batı araştırmaları kalp hastalığında meditasyonun oldukça faydalı olduğunu bulmuştur. Vedik düşünceye göre kalp, şuurun meskenidir. Bu sadece fiziksel kalp değildir, hissetmenin içsel özü ve duyusal aklın ötesindeki bilmedir. Şuurumuzdaki rahatsızlıklar fiziksel seviyeyi de içine alacak şekilde, kalp ile olan sorunlara yansır. Aklı sakinleştirmek ve kalbi güçlendirmek bir arada gerçekleşir.
Meditasyon acıyla baş etmemize yardımcı olur, kronik ya da akut ağrılı hastalıkları olan tüm hastalara bu nedenle önerilmelidir. Böylece aklımızı hastalığın ağrısından çekebilir ve dikkatimizi bir mantraya ya da gözlemleyen akla verebiliriz. Meditasyon, en çok ölümün yakın olduğu ağır veya ölümcül hastalıklarda önemlidir, zira kişiyi bir sonraki yaşama olan geçişe hazırlar. Doğrusu, meditasyon hepimizin bedene olan bağımlılığından kurtulmasına yardımcı olur. Bedene olan bağımlılık, fiziksel, psikolojik ve spritüel acının temel sebebidir. Bu bağımlılığı ortadan kaldırmak eğer engelleyemiyorsak tüm hastalıkları aşmada nihai tedavidir.
Bazı spritüel öğretmenler kişinin düşüncelerini değiştirmenin, ölümcül de olsa tüm hastalıkları tedavi edebileceğini söyler. Ayurvedanın bununla ilgili iki niteliği vardır. Birincisi zamanın hareketidir. Belli hastalıklar zamanla doğar; yaşlanma geciktirilebilir, ama tamamen yok edilemez. Bu nedenle, hepimizin sonuçta ölmesi gerekir. İkincisi ise karmadır. Hepimiz, bizi bu dünyada belli bir süre için tutan belli karmalara göre faaliyet gösteririz. Bir kez karmamız tamamlandığında, yolumuza devam etmeliyiz ve bazen hastalık bunun için bir araçtır. Fiziksel yaşamın, ruhun varoluşunun sadece bir seviyesi olduğunu, geçici bir yolculuk olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle fiziksel varoluşa aşılmamalı, tersine amacımızı tamamlamaya çabalamak ve yolumuza devam etmeliyiz.
Ancak tıpkı gıdanın ve şifalı bitkilerin iyi olmaması gibi, meditasyonun tüm biçimleri de herkes için iyi değildir. Bu nedenle ayurveda uygun bir yaşam stilini önerir ve bireyin farklı yetilerini ve doğasını göz önünde bulunduran meditasyonun bütünsel yaklaşımını önerir.
Meditasyonun Alt Yapısı
Meditasyon, uygun bir yaşam stili ile desteklenmelidir, özellikle de sattvik bir beslenme, sattvik izlenimler ve sattvik insan ilişkileriyle... Bunlar olmadan meditasyon uygulaması yapsak bile, bizlerin gerçekten meditasyon yapması mümkün değildir. Bu tür durumlarda, meditasyonun alt yapısı, meditasyon uygulaması ile birlikte öğretilmelidir. Ayurvedik yaşam rejimi bunu sağlar.
Genelde kişi bir meditasyon seansına resmi bir uygulama ile başlar; dua, mantra, pranayama veya görselleştirme gibi teknikler kullanır. Daha sonra biçimsiz meditasyona doğru ilerler, sessizlik içinde oturmak, kendini sorgulamayı uygulamak veya adanma meditasyonu (Tanrı üzerine meditasyon yapma) gibi. Sadece aklı sakinleştirmek için hiçbir araç kullanmadan sessizce oturursak, kendi düşüncelerimiz içinde kaybolabiliriz ve başladığımız ana kıyasla kafamız çok daha karışık ve rahatsız hale gelebiliriz.
Meditasyon, özellikle de pasif doğası olanlarda bilinçaltını açar. Bununla baş etmeye hazır değilsek, bu bazı zorluklar çıkarabilir. Duygusal olarak rahatsız olan kişiler, özellikle de vata aşırı arttığında, en kırılgan olanlardır. Bu nedenle, en azından başlangıçta sessiz meditasyona kıyasla mantra kullanımı daha iyidir. Sessiz meditasyon genişleyicidir, ama aklın gerçekten genişleyebilmesi için önce konsantre olması gerekir. Bu nedenle konsantrasyon alıştırmaları genelde meditasyondan önce gelir.
Ayurveda insanların doğal meditasyona dönük eğilimlerini doğrulamaya çalışır. Farklı her birey ve kültürde değeri ve saygınlığı olan meditasyona ait çeşitli yollar, öğretiler ve gelenekler vardır. Ancak bazen insanların takip ettiği meditasyon uygulamaları, ayurvedik bakış açısına göre bu kişilere fayda sağlamaz. Vata kişileri akıllarını daha da boşlukla doldurmaktan faydalanmaz. Pitta kişileri aşın odaklı veya eleştirel bir meditatif yaklaşımdan rahatsız olur. Kapha tipleri meditasyonun aşırı duygusal biçimleriyle kaphalarını artırabilir. Bu tür durumlarda ayurveda, kişinin meditasyonunda değişimler önerir.
Meditasyon ve Dua
Batıdaki insanlar meditasyona kıyasla duaya daha aşinadır. Dua genel bir terimdir ve pek çok çeşidi bulunur, ama bu terim genelde bir niyeti Tanrı’yı, bize ya da sevdiklerimize bir şekilde yardımcı olması için çağırmayı yansıttığımız, meditasyonun aktif bir biçimine gönderme yapar. Ayurveda mantra ve meditasyonla birlikte duayı (prarthana) kullanır. Genelde mantra enerji yüklü duadır, kozmik Sözün özel ses kalıplarını veya titreşimleri ile yogik yönteme göre yönlendirilen bir dua ya da dilektir. Meditasyon bir tür sessiz veya tefekküre yönelik meditasyondur, burada artık herhangi bir düşünce ya da niyet hareketi olmayabilir.
Ayurvedik doktorlar, duayı olumlu enerji ve niyetleri hastalıkları tedavi etmede kullanır. Buna büyük öğretmenlerin, avatarların, guruların güçlerine ya da ilahi şifa kuvvetine kanal olmak dahildir. İyi dilekler veren dua, şifanın ortaya çıkması için uygun psişik çevre yaratmak gereklidir. Bu ayurvedanın diğer süptil şifa usulleri olan aromalarla, yarı değerli taşlarla, mantralarla ve ritüellerle birlikte kullanılabilir.
Olumlama ve Görselleştirme
Olumlamaların kullanımı duayla birlikte gerçekleşir. Olumlamalar, ilahi olanla ya da kendi içsel şifa güçlerimizle olan ilişkimizi vurgulamada kullanılabilir. Pek çok kişi, özellikle de hep kendinden şüphe etmenin tuzağına düşen vata tipleri, kendileri hakkında olumsuz düşüncelerden muzdariptir. Olumlamalar bu tür koşullarda oldukça güçlendirici olabilirler.
Yine de olumlamalar fiile yöneltmeli ve fiilin yerine ikame olarak kullanılmamalıdır. Hayatta bir şeyi yapabilmek, örneğin bir dağa tırmanmak için, kişinin bunu yapabileceğine olan inancı ve bu çabayı yapmada olumlu niyeti gerekir. Yine de kişinin dağa tırmanması gerekir ve harekete geçmemek için olumlamayı bir özür olarak kullanmaması gerekir. Olumlamalar, irademizi İlahi irade ile ve davranışımızın takip ettiği hayattaki daha yüce hedef ile akortlu hale getirmenin bir yolu olmalıdır.
Görselleştirme, dua ve meditasyonla beraber gider. Başarmak istediğimiz, şifalanmış veya daha iyi hale gelmiş durumumuzu görselleştirebiliriz; kronik tıkanıklık şikayeti varsa, kişinin akciğerlerinin temiz ve açık olduğunu, tamamen enerji dolduğunu görselleştirmesi gibi. Prana ya da şifa enerjisini hasta olanlara ya da bedenimizde iyi hale gelme gereksinimi duyduğumuz bölümlere yönlendirebiliriz. Bu tür görselleştirmeler belli renkleri ve mantraları kullanır veya nefesle yönlendirilir. Görselleştirmeler akılsal alanı temizlemek için aynı zamanda tanrılarla ya da doğadaki güzel sahnelerle de ilgili olabilir.
Samkalpa: Şifa ve Dönüşümde İradenin Gücü
Samkalpa irade ve motivasyon demektir. Aklın tüm seviyelerde en önemli faaliyetidir, her zaman niyetleri yansıtmakla meşguldür. Hepimiz samkalpalanmızm sonucuyuz, tıpkı eski atasözünün söylediği gibidir: “Kişi kalben ne isterse, odur.” Kalp seviyesindeki niyetlerimiz ya da samkalpalar ile kendimizi ve karmamızı yaratırız. Samkalpa, akıl ve kalbin gerisindeki derinlere işlemiş şartlanmalar olan samkalpa yaratmadaki temel akılsal fiildir.
Yoga, Özbenidrakı için irade ya da samkalpa geliştirir. Ayurveda, şifa samkalpası ya da iradesi geliştirir. Ne yaparsak yapalım, önce samkalpa ya da niyetlerimizin bir ifadesi gelmelidir. “Şimdi yapacağım fiili, (belli bir dönem için söyleyeceğim tarzda) söyleyeceğim sonucu almak için yapma niyetindeyim”
Samkalpa bir plan ya da strateji gibidir. Belli bir hedefe ulaşmak için, bir şeyi belli bir şekilde yaparız. Kazandığımız sonuç, fiilimizin doğasını ve değerini gösterir. Bir tür sonuç alma amacı olmayan hiçbir fiilde bulunulmaz. Bu sonuç, fiilin gerisindeki niyete bağlıdır, sadece yaptığımızın dışsallaşmış hali değildir. Daha yüce ya da spritüel fiiller, şuurun gelişmesi ve tüm varlıkların ıstırabının azaltılması gibi, egoya bağlı olmayan sonuçları arar. Daha düşük seviyeli fiiller, istediğimizi almak, kendimiz için öyle veya böyle başarmak, kazanmak, üstesinden gelmek gibi egonun arzularını yansıtır. Spritüel sampkalpalar bizi içe yönlendirir ve ruhun özgürleşmesine yardımcı olur. Egoya bağlı samkalpalarsa bizi dışa yönlendirir ve dışsal dünyaya daha da sıkı bağlar.
Samkalpa sadece kişinin kendi iradesini geliştirmesini değil, aynı zamanda bu amacı başarmada yardımcı olacak kuvvetlerle kendi irademizin müttefik olmasını ima eder. Bu nedenle bir yardım, kutsama ya da rehberlik arayışını da içerir. Samkalpalar genelde çeşitli olumlamalar ve yeminlerle yansıtılır.
Yogik Samkalpalar
Yogik Samkalpalar spritüel tabanlıdır. Kişinin spritüel olarak gelişmesi ve dünyadaki spritüel davada ilerlemek için çeşitli yogik uygulamalar göstermesi niyetini içerir. Aşağıda bu tip birkaç samkalpa bulabilirsiniz:
• Bhakti Yoga ya da Adanma Samkalpaları:
“OM! Aşağıdaki uygulamaları İlahi Sevgiliye bir sunu olarak yapacağım Tüm ilahi güçler beni bu çabamda kutsasın.”
• Jnana Yoga ya da Bilgeliktabanlı Samkalpalar:
“OM! Aşağıdaki meditasyonları Tanrı ve yüce Özben bilgisini edinmek için uygulayacağım Tanrı ve büyük öğretmenler bu çabamda bana yardımcı olsun.”
• Karma Yoga ya da Hizmet Samkalpaları:
“OM! Aşağıdaki fiilleri Tanrı ve ıstıraplarını azaltmada yardımcı olması adına yaşayan varlıklar için yapacağım”
Ayurvedik Samkalpalar
Ayurveda samkalpayı bir şifa aracı olarak kullanır. Tüm şifa uygulamaları hem hasta, hem de terapistin uygun niyeti ile başlamalıdır. Uygun samkalpa şifa süreçlerinin işleyeceği sahneyi hazırlar ve hem hasta, hem de terapistte hangi sonucun istendiği konusunda netlik sağlar.
• Hastalar için Samkalpa:
“OM! Doğal ve spritüel yöntemlerle, spritüel yaşamım ve her şeyin iyiliği için olan dharmamı tamamlamak adına optimal sağlık ve canlılık yaratmak için kendime şifa arıyorum!”
• Terapist için Samkalpa:
“OM! Istırapları azaltmak ve insanların yaşamdaki gerçek amaçları için uyanmalarına destek olmak için, bu hastayı doğal ve spritüel yöntemlerle şifalandırmada yardım arıyorum Evrendeki tüm şifa güçleri beni bu çabamda desteklesin!”
Meditasyonun Yönleri
Meditasyon belli prosedürlere dayalı bir yaşam şeklidir. Nasıl ki kişi eğitim almadan bir anda eline bir fırça alıp, başarılı bir sanatçı gibi resim yapmaya başlayamazsa, kişi bir anda yere oturup, aniden meditasyon yapmaya başlamaz.
Meditasyonun Genel Formatı
1 .Omurga dik bir şekilde, rahat bir duruşta oturun. Bu, lotus pozu gibi bir belli bir yoga duruşu da olabilir, ya da bunu yapamayanlar sadece bir iskemlede de oturabilir. Rahat ve gevşek bir duruş olmadan, meditasyon yapmak çok zordur.
2. Pranayama ile nefesi canlandırın. Bu, enerjimizi içe yönlendirir, böylece meditasyon yapma gücümüz artar. Bu herhangi bir uygun pranayama ile yapılabilir.
3. Duyusal alanı temizlemek için birkaç dakika görselleş t irmeyi devam ettirin ve aklı içe odaklayın. Görselleştirme yardımcı bir renk, geometrik bir desen (yantra gibi), doğa dünyasındaki bir imaj ya da bir tanrı veya guru (kişinin doğal eğilimine göre) olabilir.
4. Acıdan, mutsuzluktan ve zincire vurulmadan özgürleşmesinde kişinin ruhsal özünü çağırmak gibi bir olumlamayı, olumlu düşünce gücünü artırmak için tekrarlayın. Ya da şifa ya da içsel büyüme için bir tür dua okuyun.
5. Bilinçaltı aklı sakinleştirmek için bir mantrayı tekrar edin. Mantralar meditasyondan önce en az 108 kez ve ayrıca gün içinde de belli aralıklarla, özellikle de akıl meşgul olmadığında tekrar edilmelidir.
6.Sessizce aklı gözlemleyin ve kendisini boşaltmasına izin verin. Meditatör, tıpkı hızla akan akıntıdaki dalgalan ve beraberinde taşıdığı döküntüleri izlemek gibi, gözlemci rolü üstlenmeli ve aklın içeriğine bakmayı öğrenmelidir.
7. Kişinin mizacına göre ister bilgi odaklı, ister adanma odaklı olsun meditasyon, kalbin doğal hareketi yoluyla Tanrı ile veya yüce Özben ile irtibat kurmaya çalışmaktır.
Belli Meditasyon Yaklaşımları
Kişi bir kez meditasyonun genel yaklaşımını anladığında, kendi hevesine en uygun olan meditasyon yaklaşımını içlerinden seçebilir.
Adanma Meditasyonu
Adanma meditasyonu, bir Tanrı biçimine, avatara ya da adanılacak yüce öğretmenlerden birine ya da baba, anne, hoca veya sevgili ile olan ilişkiye bağlıdır. Bu genel olarak kişisel bir konudur ve kişinin dini alt yapısına koşulludur, bu nedenle genelde ayurvedik terapistin karar vereceği bir şey değildir. İnsanlar kendi kalplerini cezbeden biçim her ne ise, ona adanmalıdır. Bunun altında kalan her şey spritüel zalimliktir.
Hindu tanrılarının belli ayurvedik karşılıkları vardır. Örneğin fil başlı ve engelleri ortadan kaldıran tanrı Ganeşa, kapha ve ojasm artırılması için kullanılabilir. Maymun şekli olan ve rüzgardan doğan Hanuman, pranayı destekler ve vatayı kontrol eder. İlahi çocuk, savaşçı ve ateşin oğlu Skanda, tejası geliştirir.
Ölümü ve yıkımı kontrol eden Tanrıça Kali, prananın artması, vatanın kontrolü ve yaşamı tehdit eden hastalıkların ortadan kaldırılması için kullanılabilir. Bilinçaltı ve bilinç üstüne hükmeden Tanrı Şiva, korkunun, endişenin ve travmanın üstesinden gelinmesini sağlar. Avatar Rama, çocukları zarardan korur. Bu türde düzinelerce örnek vardır.
Adanmanın bir diğer önemli biçimi gezegensel tanrılar, zaman ve karma kuvvetlerinin gerisindeki kozmik güçlerdir. Bu, Vedik astrolojinin bakış açısına göre yapılır. Kızgın gezegenler olan Güneş, Mars ve Ketu (güney ay düğümü), pitta, tejas ve agniyi artırmada iyidir. Ay, Venüs ve Jüpiter gibi sulu gezegenler, kaphanın, ojasm ve dhatusun artırımı için iyidir. Satürn, Merkür ve Rahu (kuzey ay düğümü) gibi havai gezegenler, prana ve vatanın artırımı için iyidir.
Bilgi Meditasyonu
Bilgiye yönelik meditasyonlar kendini bilme olan spritüel bilgiyi hedefler. Pasif ve aktif iki türü vardır.
Pasif meditasyon, bir gözlemci tavrını takınmayı ve kişinin kendi düşüncelerini gözlemlemesini içerir ya da alıcı durumda kalmayı, ilahi varoluşa ya da boşluğa kişinin kendisini açmasından oluşabilir. Pasif meditasyon, bir ghee lambası ya da doğadaki bir ağaç ya da gökyüzündeki bulutlar gibi genelde dışsal nesnelerle başlar. Daha sonra kademesel olarak bedene, duyulara, pranaya, duygulara, düşünceye, egoya ve nihai olarak yüce Özbene ya da tüm kavramların ötesindeki sessiz ilahiye odaklanır.
Aktif meditasyon “Ben kimim?” gibi arayışın bir biçimini ya da kişinin kendi doğasını araştırmayı içerir. Burada Ben düşüncesi, saf şuur olan kendi köklerine kadar takip edilir. Ramana Maharşi’nin ve diğer Advaita Vedanta öğretmenlerinin4 eserlerinde ve aynı zamanda Yoga Vazişta ve ŞankaraçaryaYun eserlerinde bu konu açıklanmıştır. Bu, bedenin, nefesin, duyuların, akim veya gözlemlediğimiz diğer her şeyin gerisindeki Özbeni aramayı gerektirir. Bu, ayurvedik danışmanlık tekniklerinin bir uzantısıdır, beden ve akim işleyişini anlamamıza yardımcı olur.
Meditasyon İçin Genel Düşünceler
Meditasyon Odası
Kişinim meditasyona ayrılmış özel bir odası olmalıdır. Burada bir sunak, özel resimler ya da kutsal kitaplar bulunmalı, spritüel enerjisi olacak şekilde dekore edilmiş olmalıdır. Oda iyi havalandırılmış olmalıdır ve odaya doğal ışık gelmelidir. Bir ofis veya çalışma odası da gerektiğinde kullanılabilir, ama yatak odası ya da evin bodrumu tercih edilmez.
Meditasyon Oturma Yeri
Kişinin meditasyon için rahat bir oturacak yeri ya da sandalyesi olmalıdır. Bir meditasyon kilimi ya da yün veya ipekten yapılmış bir örtü olması yardımcıdır. Meditasyon için, kişi yüzünü doğuya ya da kuzeye vermelidir. Oturacağı yeri saflaştırmak için, meditasyon öncesinde kişi OM gibi basit bir mantra okuyarak, oturacağı yerin çevresine biraz su serpebilir.
Meditasyon Ritüeli
Meditasyona başlamadan önce, kokulu bir yağ (toprak elementi için), su (su elementi için), ghee lambası veya mum (ateş elementi için), tütsü (hava elementi için) ve bir çiçek (eter elementi için) sunma gibi kısa bir ritüel uygulayın. Bunlar bir tanrı veya gurunun resmi veya heykelinin önüne yerleştirilebilir veya sadece ilahi olana sunulabilir ya da kişi ne istiyorsa ona sunabilir. Bu tür bir ritüel, psişik havayı temizler ve odayı meditasyon için hazırlar. Kişi aynı zamanda bir çan çalabilir ya da bir okuma ya da dua gerçekleştirebilir.
Mala / Meditasyon boncukları
Bir mala ya da tespih, mantraların sayılmasında kullanılır. Rudrakşa, tejasın artırılması ve Rab Şivaya adanmada iyidir. Kristal, Tanrıçaya adanma için iyidir. Tulsi tohumları, Rab Vişnu (Rama ve Krişna) için özeldir. Bija mantraları (tek heceli mantralar) tekrarlamak için, kişi saymanın kolaylaşması için her bir boncukta sekiz veya on altı mantra sayabilir. Mantraların gerçekten güç kazanması için yüz bin kez tekrar edilmeleri gerekir. Gerçekten verimli olabilmeleri içinse bilinçaltı akla yerleştirilmeleri gerekir.
Daha Uzun Mantralar
Güçlü şifalı özellikleri olan birçok daha uzun mantra veya dua da vardır. Rudra-Şiva’nın Mahamrityunjaya mantrası, yaralanmalardan ve ateşli hastalıklardan korunmak için iyidir. Güneşin Gayatri mantrası, yaşamsal enerjiyi artırır ve kalbi güçlendirir. Bu açıklama bu mantraları hali hazırda bilenler veya kendi eğitimlerinin bir parçası olarak bu mantraları almış olanlar içindir. Çeşitli spritüel geleneklerin de benzer şekilde kullanılan duaları veya ilahileri vardır.
Meditasyon Zamanı
Meditasyon, tıpkı yemek yemek veya uyumak gibi, her gün düzenli olarak yapılmalıdır. Yine de bazı günler özellikle müsaittir. Jüpiterin günü Perşembe meditasyon için en iyi gündür, bunu Çarşamba (Merkür), Pazartesi (Ay) ve Cuma (Venüs) günleri takip eder. Meditasyon ayrıca ayın büyüyen evresinde daha iyidir. Kişi özellikle yoğun bir meditasyon uygulamasına başlamak istiyorsa, yıl boyunca ve kendi yaşam döngüsüne göre meditasyon için en uygun zamanlan bulmak için bir vedik astrologa danışabilir.
Meditasyon için en uygun zaman, şafak öncesi sabah saatleri olan Brahman saatidir. Gündoğumu ve günbatımı da diğer iyi zamanlardır. Pek çok kişi günbatımının daha iyi olduğunu düşünür; çünkü o zamana dek günlük tüm işler yapılmıştır ve kişi içe dönebilir. Bunlar temelde, akıl ve prana gibi vata sistemler üzerinde daha kolay çalışılabilen vata zamanlarıdır. Uyumadan tam önce de aklı temizlemek için Önemli bir diğer zamandır.
Sabah meditasyonunu yoga asanaları, yürüyüş ya da hafif aerobik egzersizler takip etmelidir. Daha sonra çay ile hafif bir öğün alınabilir. Ancak kişinin sisteminde çok fazla toksin (ama) ya da kapha, ya da sinüs alerjilerinde olduğu gibi aşırı mukus varsa, o zaman egzersiz ve pranayama bu ataleti atmak için önce yapılmalıdır. Yoksa akıl ve beyin meditasyon için çok uyuşuk ya da tıkanık olabilir.
Vatalar meditasyon için erken kalkmada aşırı yorgun hissedebilirler. Bu durumda gece yatağa erken gitmeli ve öğleden sonra hafif bir şekerleme yaparak bunu telafi etmelidir. Pittalar daha çok gece insanı olmayı severler, ama çaba sarf ederlerse erken kalkmada kendilerini disipline edebilirler. Sabah meditasyonu esnasında kendisini uyanık tutmada zorlanan kişiler için, öncesinde yapılan bir sabah yürüyüşü ya da oturarak yapılan meditasyon yerine yürüme meditasyonu yardımcı olabilir.
Akşamları, meditasyonu uyku takip etmelidir ki derin uyku ortaya çıksın. Akşamları meditasyonun hemen öncesi veya sonrasında televizyon gibi duyusal bir dikkat bozucu olmamalıdır. Kişi akşam meditasyonundan sonra, aklı rahatsız etmekten kaçınmalıdır, yoksa uygulamanın getireceği faydanın çoğunu kaybeder. Meditasyon yemekten hemen sonra yapılmamalıdır, özellikle de ağır bir öğünden sonra...
Meditasyon Süresi
Meditasyon, on beş dakika pranayama, on beş dakika mantra, sonra en az on beş dakika sessiz ya da adanma meditasyonundan oluşmalıdır. Günde sabah akşam en az iki kez yapılmalıdır. Kişi bunda sürekli bir uygulama olarak ustalaşınca, meditasyon süresi uzayabilir ve günde üç kez veya daha da fazla yapılabilir.
En önemli şey uygulamanın sürekliliğidir. Her gün azar azar meditasyon yapmak, düzensiz bir şekilde aşırı meditasyon yapmaya yeğdir. Ara sıra yoğun meditasyonlar ya da inzivalar yapılması faydalıdır, ama kişi günlük sürekli uygulamasını da takip etmelidir.
Ayurvedik Meditasyonlar
Ayurvedik doktorlar sıklıkla tedavi öncesi ya da ders öncesi, Rab Dhanvantari üzerine bir meditasyon gerçekleştirirler. Kişi şu mantrayı kullanabilir:
Om Dham Dhanvantaraye Namah!
Diğerleri tedavideki tüm engelleri ortadan kaldıran Rab Ganeşa üzerine şu mantrayı kullanarak bir meditasyon yaparlar:
Om Gam Ganeşaya Namah!
Kişi aynı zamanda kendi işta devatası yani Tanrı’nın adanmak istediği kendi seçtiği şekli üzerine de meditasyon yapabilir.
Ayurvedik uygulayıcılar sıklıkla hastanın önünde, tedavinin bir parçası olarak dua veya mantralar okurlar. Hastaların da bu sürece iştirak etmeleri teşvik edilir. Buna ek olarak uygulayıcıların müşterilerini görmeden önce, kliniğe ya da muayenehaneye olumlu şifa enerjisi getirmesi için biraz sessiz meditasyon yaparlar.
1
Bhagavad Gita, Varoluşun Yogası, Purnam Yayınlan tarafından yayınlanmış temel yoga metinlerinden biridir.
2
Yoga Sutralar Patanjali tarafından kaleme alınmış raja yoganın (diğer adıyla klasik yoganın) temel metnidir. Bu Yoga Sutralan, Swami Vivekananda tarafından yapılmış yorumlarıyla birlikte Pumam Yayınlarından
3
Güneşi selamlama (Surya Namaskara) bir seri yoga duruşunun arka arkaya yapılmasıdır. Nasıl yapıldığını görmek için yayınevimizden çıkan ‘Evde Yoga, Vivekananda Yoga Üniversitesine Göre’ isimli kitaba başvurabilirsiniz.
4
*) Advaita Vedanta öğretmenlerinden biri olan Swami Vivekananda’nın yayınevimizden çıkan bu konuyla ilgili Bilginin Sırrı Jnana yoga isimli kitabı, bu konuda daha fazla bilgi almak isteyenler için bir kaynak eserdir.