Kendimizle İlgili Sınırlayıcı İnançları Değiştirmek

Harry Alder


Tüm bu yaşam tarzı değişiklikleri dış davranışlarımızı etkiler. Herhangi bir rutin değişikliğini bizim gibi başkaları da fark edecektir. Ama dış davranış, hikayenin yalnızca bir kısmıdır; deyim yerindeyse, buzdağının görünen kısmıdır. Bizi gerçekten harekete geçiren, performansımızı etkileyen şeyler, duygularımız, inançlarımız ve değerlerimiz şeklinde yüzeyin altında oluşur. Gözle görülemez ve genelde bilinçdışı olmalarına rağmen, yine de bunların yaptığımız ve başardığımız her şeyin üstünde büyük bir etkisi vardır.

Kendimizle ilgili inançlarımızı belirlemek

Kendimizle ilgili inançlarımız derinlerde yatar ve tüm davranışlarımızı onlar yönetir. Arada bir tutarlılık olması gerekir. “Rakamlarla aram iyi değil'’, “Koordinasyon gerektiren top oyunlarında iyi değilim” ya da “Kendimi yazarak ifade etmekten acizim” gibi inançlarınız varsa, neredeyse kesin olarak o alanların her birinde potansiyelinizin çok gerisinde kalacağını söyleyebilirim. Bu inançlar yalın bir gerçeklik haline gelir. “Temelde şanssızım’', “Pek yaratıcı biri sayılmam'', ya da aşırıya kaçan “Hep kaybedenler arasındayım” gibi daha kapsayıcı inançlar ise pek çok alanda başarısızlığın garantisidir. Her birinde, muhtemelen yıllar önce ve akılcı bir temeli olmaksızın, etkili ama ciddi biçimde gücünüzü kesen bir kısır döngü yaratılmıştır. Her davranışın (“Ben böyleyim işte” ya da iyi bir şey yapmışsanız “Şans eseriydi” şeklindeki) her bir yorumu bu inancı pekiştirir ve kendi kendini doğrulayan bir kehanet olur. “Aklıma koyduğum her şeyi başarırım" şeklindeki tek bir olumlu inanç ise tam tersine, yaşamınızın her alanında harikalar yaratır ve benzer biçimde kendi kendini doğrulayan bir kehanettir. Bu açıdan baktığınızda, hiçbir şey kazara olmaz. Çoğunlukla üzerinde pek düşünmesek de, her davranış inanç sistemlerine ve değerlere dayalıdır. Dolayısıyla değişiklik bu nörolojik düzeyde yapıldığında, etkisi çok belirgin olacaktır. Bize güç veren her inanç, bir servet değerindedir. Kişisel başarı açısından, işin özüdür. Kendimizle ilgili inançlarımız tüm kişisel başarımızın barometresidir; inançları değiştirme tekniği ise performansı zirveye çıkarmanın anahtarıdır.

Yapmanız gereken ilk iş, kendinizle ilgili inançlarınızı belirlemektir; dürüst olabilecek yakın arkadaşlar ve akrabalar size zaman kazandırabilir. Genelde bilinçdışı bir düzeyde işleyen bu inançlar hakkında düşünme alışkanlığımız yoktur. Ama kendimizle ilgili olumsuz inançlarımızı tanımlamanın bir yolu vardır. Başarısızlık saydığınız, sizde hoş anıları olmayan durumları bir düşünün. Örneğin, bir iş görüşmesi sırasında sinirlerinize yenilmiş, önemli bir satışı gerçekleştirememiş, zihinsel bir tıkanma yaşamış ya da yapabileceğinizi bildiğinizin çok altında bir performans sergilemiş olabilirsiniz. Her bir deneyim üstünde düşünürken; performansınız üstünde bir etkisi olduğunu sandığınız kendiniz, diğer insanlar, işiniz ya da yaşamla ilgili inançlarınızı not edin. Esasen bunlar, sizin o olayla ilgili yorumlarınız olacaktır. Kötü geçen bir iş görüşmesini örnek olarak kullanıp şunları sıralayabilirsiniz:

*       Söylemem gereken şeyler hep sonradan aklıma geliyor; ayaküstü düşünmeyi bir türlü beceremiyorum.

*       Resmi durumlarda gerginleşiyorum.

*       Aksanım sinirimi bozuyor.

*       Zaten o iş beni biraz aşıyordu.

*       işe yeterince istekli değildim; ne yapmak istediğimden emin değilim.

*       Daha iyi hazırlanabilirdim (veya gereğinden fazla hazırlandım).

*       Kendi borumu öttürmekten hoşlanmıyorum.

Bunlardan, örneğin “Resmi durumlarda gerginleşiyorum” gibi bazıları doğrudan listenize girebilir; diğerlerinin ise “Genelde kendime hak ettiğimden düşük bir değer biçiyorum” gibi, kendinizle ilgili olumsuz inançlar olduğu rahatça söylenebilir. Bu işlemi farklı durumlarda yalnızca işe dayalı olanlarda değil— yaparsınız, muhtemelen hep aynı inançların ortaya çıktığını görürsünüz. Başka bir deyişle, davranışlarınıza ve performansınıza dair bir dizi standart bahane ya da yorumunuz vardır.

Anıların yanı sıra, nelerin ters gideceğini hayal ederek, yaklaşmakta olan bir iş toplantısı veya önemli bir sosyal olay gibi gelecekte karşılaşabileceğiniz durumları da kullanabilirsiniz. Süreç aynı şekilde işler ve geçmişteki bir olayı anımsarken hissettiğiniz olumsuz duyguların aynısını yaşarsınız.

İlk olarak, dilediğiniz kadar uzun bir liste yapın; bunların tümü kendinizle ilgili yararlı bilgilerdir. Başarınız üstünde en büyük olumsuz etkiyi yaptığını düşündüğünüz inançları, (belki de çocukluğunuza dayalı) en mantıksız olanları ya da en sık tekrarlananları seçebilirsiniz. Üç ya da dört maddeden oluşan nihai bir liste, aşağıda anlatacağım inanç değişikliği sürecinde kullanılabilir.

Önceki örneklere olumlu inançları dahil etmedim. Örneğin, “Baskı altında gayet iyi çalışırım", “Kendimden söz etmekten hoşlanırım”, “O görüşme bir rastlantıydı; hiç kendim gibi davranmadım”, “O deneyimden çok şey öğrendim” demiş olabilirsiniz. Kendinizle ilgili olumlu inançlar için kural basittir: İyi olanı kendi haline bırak. Onları belirlemek özdeğeriniz açısından harika olabilir, ama değiştirmeniz gerekmez. Olumlu inanç, kendi kendini sürdüren bir sarmaldır ve siz başarılarınızdan beslenirsiniz. Ama olumsuz inançlarınızın acımasızca ele alınması gerekir.

Kısa listenizden değiştirmeyi istediğiniz, kendinizle ilgili bir inancınızı st:ı;in (değişimleri birer birer yapın; tek bir değişimin bile davranışınız üstünde hayli büyük bir etkisi olacaktır) ve yerine hangi inancı koyacağınıza karar verin. Bu, basit bir tersine çevirme işlemi olabilir; örneğin, yaratıcı olmadığınıza inanmak yerine, artık yaratıcı olduğunuza inanın. Ya da daha ileri gidip yeni inancı olmasını istediğiniz biçimde belirleyebilirsiniz. Örneğin, “Her düzeyden insanın yanında rahatım ve kendimi iddialı bir biçimde ifade edebilirim”, ya da “Yeni bir beceriyi hızla öğrenebilir ve değişime kolayca uyum sağlayabilirim". Mevcut hedeflerinizi destekleyecek bir inanç seçin. Her seferinde, eski inancın hiçbir akılcı temele dayanmadığına ikna olmalısınız, ama genelde bu hiç de zor değildir ve kendinizi kandırmanıza gerek yoktur.

Örneğin, bizi düz bir çizgi çekmekten (olumsuz inanç: “düz bir çizgi bile çizemem”), kalabalık önünde konuşmaktan, kendimizi yazıyla ifade etmekten, yeni beceriler öğrenmekten vb. alıkoyan genetik bir eksiklikle doğmadığımız kolayca kabul edilebilir. Yaratılış değil de yetiştiriliş her zamanki gibi devrededir. Anne babanın veya öğretmenin tek bir yorumu bile (“Şarkı söylemek karın doyurmaz" veya “İnsanlara karşı o kadar doğal ve içtensin ki") şu veya bu yönde hayat boyu dönüp duracak bir sarmalı başlatabilir. İnançlarımızın çoğu, geçmişimizle ilgili acı veya zevk dolu deneyimlere dayanan genellemelerdir. Daha önce gördüğümüz gibi, bunların temelinde deneyimin gerçekliğinden çok sizin yorumlarınız yatar. Ve aklı başında yetişkinler olarak, deneyimi yorumlamakta veya ona istediğimiz biçimde bir anlam vermekte özgürüz. Bu yeni inançları yararlı ve güçlendirici hale getirmek; başka bir deyişle, başarınıza engel değil yardımcı olmalarını sağlamak akıllıca olacaktır. Bu nedenle işe hedeflerinizle başlayın ve onları destekleyen inançları seçin.

Olumsuz inançları ortaya dökmek

Bazen davranışlarımızın altında yatan inançları en son gören biz oluruz. Ama kendimizle ilgili inançlarımızı tanımladığımızda, bunların davranışlarımız üstündeki etkisini hafife alma ihtimalimiz daha yüksektir. Olumsuz inançlarınızı oldukları gibi, size verdikleri hasar, acı ve utançla birlikte görmeye başlayın. Onları acıyla ilişkilendirin, çünkü zihin daima acıdan uzak durmaya çalışır. Olumsuz deneyimleri yukarıda anlattığım biçimde düşünün ve her bir olumsuz inancı, farklı zamanlarda size yaşattığı acıyla ve zararla özdeşleştirin. Bu, kendinizle ilgili zararsız görünen inançlarınızı ve onların ürettiği olumsuz telkinleri yeni bir ışıkta görmenize yol açar. Mantıken, bazı inançları fırlatıp atmaya hazır olursunuz.

Sonra, gerçek bir başarınızı düşünün ve kendiniz hakkındaki destekleyici inançlarınızı belirleyin. Bu başarı bir spor dalı ya da hobi, satış yapmak, zor insanlarla başa çıkmak gibi, kendinizi özellikle güvenli ya da “hünerli” hissettiğiniz bir alanla ilgili olabilir. Bunları, sizde oluşturdukları zevk ve başarma duygusuyla ilişkilendirin, fakat bunun dışında kendi haline bırakın.

Olumsuz inançlarınızı acıyla güçlü bir biçimde ilişkilendirmek üzere, belirlediğiniz her bir olumsuz inanç için kendinize şu soruları sorun:

1.       Bu inanç hangi bakımlardan akıl dışı, saçma veya gülünç?

2.       Bu inanç en sonunda bana neye mal olabilir?

3.       Bu inanç ilişkilerimi, sağlığımı, mesleğimi ve mutluluğumu nasıl etkileyebilir?

4.       Bu inancı sürdürmenin parasal maliyeti ne olabilir?

5.       Bu inancın dayalı olduğu deneyim ya da kişi, hayatımın büyük bölümünü bağlamama değer miydi?

Bir inancı değiştirmek

İşte, golfün zihinsel yanıyla ilgili kitabım Masterstroke’tan {Usta Vuruşu) uyarladığım, güçten düşürücü bir inancı değiştirme tekniği. Bu teknik spor, iş, ya da kişisel bir hedef gibi, her türlü performansa uygulanabilir. İki önemli olguya dayanmaktadır:

1.       İnançlarımız ve davranışlarımız arasında iki yönlü bir ilişki vardır. İnançlar davranışlarımızı etkilerken, davranışlarımız da inançlarımızı etkiler. Birini değiştirdiğinizde diğeri de değişecektir.

2.       Yoğun biçimde hayal ettiğimiz şeyin beynimiz üstündeki etkisi, o şeyin gerçekleşmesinin yapacağı etkiyle aynıdır. Yeterli duygusal yoğunluk ve tekrarlamayla, sinir sistemimiz bu içsel duyumsamayı gerçek gibi yaşar. Demek ki deneyimleri beyninizde yaratabilirsiniz.

Bu teknik, inançtan çok davranışı değişken olarak kullanır, ama dışsal davranışı, deyim yerindeyse buzdağının görünen kısmını ele almak yerine, arzu edilen inancı destekleyecek içsel davranışı yaratır. Uzun zamandır yaşatılan bir inancı etkili şekilde değiştirmesinin yanı sıra, davranışlarınız, tutumunuz ve hisleriniz üstündeki etkisi de çok büyük olacaktır.

1.       Engelleyici inancı belirleyin

İlk olarak, değiştirmek istediğiniz kendinizle ilgili olumsuz inancınızı belirleyin. Ne çok genel (“Hep kaybedenler arasındayım" veya “Genelde şanssızım" gibi), ne de çok özel (“Üç aylık bütçe toplantılarına John da katıldığında sinirlerim altüst oluyor" gibi) olanını seçin. Ama işyerindeki belirli bir durumla, (patronlar veya müşteriler gibi) bir insan grubuyla, edindiğiniz kötü bir alışkanlıkla ya da eleştiriye nasıl tepki verdiğinizle ilgili bir inanç bu amaç için uygun olacaktır. Gözünüzde iyice berraklaşması için inancınızı bir kenara yazın.

2.       Yerine koyacağınız güçlendirici inancı belirleyin

Şimdi de bunun yerine koyacağınız bir inanç bulmanız gerekir. Tüm inançlarınız, bir tür varkalım kuralı gibi, kendi tarzlarında size iyi hizmet etmişlerdir. Zihniniz boşluktan hoşlanmaz, bu nedenle engelleyici olanın yerine koyacağınız inancı belirleyin ve yine bir kenara yazın. Köklü bir inanç değişikliği, yeni bir bilgisayar programından veya teknik beceriden daha fazla gizil güce sahiptir.

3.       Destekleyici üç davranış seçin

Sonra, olumlu inancınızı açıkça gösteren üç davranış, yani inanmak istediğiniz şeye gerçekten inanırsanız yapacağınız üç şey düşünün. Kendinizi bir kupa ya da bir başka başarı ödülü alırken, önemli bir iş projesini tamamlarken, bir satışı neticeye bağlarken, akademik bir unvan edinirken ya da önemli bir ilişkiyi tamir ederken hayal edebilir, buna arkadaşlarınızın içten tebriklerini de ekleyebilirsiniz. İnancınızın gerçekliğini kanıtlama işlevini gören tüm içsel duyularınızı görüntüler, sesler ve hisler— kullanarak, gerçekçi bir biçimde hayal edebileceğiniz davranışları seçin.

4.       Yeni davranışlarınızı zihninizde prova edin

Seçtiğiniz üç örneği kullanarak, her birini capcanlı ayrıntılarıyla zihninizde prova edin; bu zihinsel imge içinde kendinizi yapmak istediğiniz şeyde mükemmelleşirken görün. İlk başta eylemin dışında kalın ki kendinizi dışarıdan izliyormuş gibi görebilesiniz (buna verilen ad “ayrışım”dır). Yeni performansınızdan tam anlamıyla memnun değilseniz, görüntüyü tekrarlayın ve olumlu inancınıza mükemmel biçimde uyana dek istediğiniz yerlerine ince ayar yapın. Sonra kendinizi olayın tam ortasına koyup her şeyi gerçekte olacağı gibi, diğer insanların tepkilerini de dahil ederek, bu kez olanı biteni kendi gözlerinizle izleyerek yaşayın (buna verilen ad da “bağlaşım”dır). Özellikle, başarınıza eşlik eden meslektaşlarınızın ve arkadaşlarınızın tepkileri de dahil olmak üzere, sizi kuptan tüm hislerin ve duyguların tadını çıkarın. Bu canlandırmayı zihinsel bir alıştırma şeklinde tekrarlayarak, yeni inancınızı destekleyecek olan içsel davranışı yaratacaksınız.

Bu tekniği, zarar verici olumsuz inançlarınızdan oluşan kısa listeye uygulayarak, uzun zamandır duran engelleri ortadan kaldırıp elinizden gelenin en iyisini başarabilmek için kendinizi zihnen özgür bırakacaksınız. Yukarıdaki, inanç değiştirme tekniğinin sadece bir örneğidir. Farklı bir yöntem denemek isterseniz, NLP far Managers (Yöneticiler için NLP) adlı kitabımda yer alan daha uzun bir teknik, bu değişimi birkaç aşamada sağlayacak ve özellikle uzun zamandır korunan inançlar açısından daha etkili olacaktır.

 

 

 

 

 


 


Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

Egzersiz

 

 

 

 
 + Büyüt | - Küçült