7 Dakikada Sigarayı Bırakma

Yılmaz Yıldırım
 

Yine çok yorucu bir gündü ve kendini evin içine atıp bir an önce dinlenmek istiyordu. Yoğun trafikten kurtulup evinin olduğu sokağa girince rahatladı ve içine bir mutluluk doldu. Kapıdan içeri girer girmez koltuğuna oturdu ve bir sigara yaktı....
Bu okuduğunuz paragraf bir romandan, bir film repliğinden alınmış olabilir ama her ne olursa olsun paragrafın sonundaki olay günümüzde maalesef kimsenin yadırgamadığı bir durum. Sanki bu olay çok doğalmış gibi karşılanıyor, hatta buna olay bile demek garip geliyor insanlara ama bu gerçekten bir olay ve çok komik anlamsız,garip bir o kadarda üzücü bir olay. Bu yazıyı okuduğunuzda sigara içmeyi doğal karşılayamayacağınızdan eminim.
Öncelikle sigaranın yada türevlerinin yapımında kullanılan ham maddenin yani tütünün nasıl tanımlandığına bir göz atalım.

“Tütün patlıcangiller familyasından bir bitkidir. Orijininde tropikal bir bitki olmasına karşı günümüzde geniş bir tarım alanında yetiştirilmektedir. Dünyanın en önemli sanayi ürünlerinden birisidir. Gıda maddesi olmamasına karşılık dünyada tüketimi ve ekonomik faaliyetleri yüksek bir bitki olarak dikkat çekmektedir.
Tütünü diğer bitkilerden ayıran en önemli özellik yapraklarında bulunan nikotindir. Nikotin organik azotlu maddelerden oluşan bir alkoloiddir. Bu sebeple tütün keyif verici olarak kullanılmaktadır.”

Bir gıda maddesi olmamasına karşılık tütünün bu denli önemli olmasının sebebini hepimiz biliyoruz .
Burada asıl dikkat çekici nokta ise tütünün keyif verici olarak nitelendirilmiş olması. Tütün keyif verici değil rahatsızlık vericidir ve alışılan tütünün keyfi değil tütünün kendi verdiği rahatsızlığı yine kendisinin ortadan kaldırmasıyla oluşan sahte zevktir. Yani gerçekte insan sigarayı değil sigaranın yaratmış olduğu rahatsızlığı (bir bakıma hastalığı) yine sigaranın ortadan kaldırmasıyla oluşan rahatlamayı sever ve buda sahte bir sevgi sahte bir zevktir. Bu konuya daha sonra ayrıntılı bir şekilde değineceğim.

İnsan sigaraya başlamadan önce nikotin alma ihtiyacı duymaz. Yani insanın en sağlıklı, doğal hali budur ve doğanın getirdiği doğal alışkanlıkları, zevkleri vardır insanın. Doğal keyif vericileri de vardır insanoğlunun ve bunlar insanı başka keyif vericilere muhtaç bırakacak kadar yetersiz değillerdir. Aksini düşünmek doğaya ve yaratıcıya saygısızlık olur. Beş duyumuzda bizlere zevk veren birer kaynaktır.
Yemek yemeyi ele alalım. Doğadaki yaratıkların en büyük ihtiyacıdır beslenme ve eksikliği de çok büyük bir rahatsızlık durumuna yol açar ve buna da açlık diyoruz. Aç kalan bir insan kendini kötü, güçsüz hisseder ve besinini aldıktan sonra rahatlar güçlenir tok olmanın keyfini yaşar. İşte bu doğal bir keyiftir ve doğal bir rahatsızlığın ortadan kaldırılması sonucu oluşur.
Bir bitkinin insan besini olabilmesi için zehirsiz olması gerekir. Görülüyor ki zehirsiz olan hemen hemen her şeyi besin yapmıştır insanoğlu, peki hepside lezzetlimiydi ?. Yada bu besinleri lezzetli yapan şey nedir. Besinleri lezzetli yapan açlık hissimizi gidermesi ve bizi mutlu etmesidir bir anlamda. Açlık hissini herhangi bir besinle birkaç defa giderdiğimizde bu besinin tadına alışırız ve açlığımızı gideren bu besine adeta ödül olarak onun lezzetli olduğunu düşünürüz yani lezzet bir yönüyle açlık gideren besine alışmaktır. Bunun en büyük kanıtı olarak kısa bir zaman öncesine kadar kereviz yemeyen bir insanın daha sonradan bu besini çok sevmesini gösterebiliriz. Bu arada besinlerin tatlarıyla bütünleşen duygularımız onlara olan duyumuzu karmaşıklaştırıyor. Psikolojiyle insanın organizması devamlı etkileşim halinde olduğundan lezzet kavramı çok daha karmaşık bir hale geliyor.
Bütün bunlar gösteriyor ki alışkanlık insan hayatında çok önemli bir rol oynuyor ve hayatımızı şekillendiriyor. Bu durumda yapılması gereken yararlı şeylere alışmaktır. Şu anda bizlere çok zevkli gelen bazı zararlı alışkanlıklar sadece onlara alıştığımız ve bir ihtiyacımız giderip bizleri rahatlattıkları için varlar. Hele birde ona olan ihtiyacımızı kendisi yarattıysa bu kesinlikle zararlı bir maddedir ve buna zevk denemez ancak sahte zevk denebilir.
Peki sigaraya olan bağlılığımız ve onun tadına kokusuna olan sevgimiz nasıl meydana geliyor birde bunu düşünelim. Sigara insanın besine olan ihtiyacı gibi bir ihtiyaç başlatır insanın organizmasında. Nikotin almadan düşünemez ve rahat olamaz hale gelir vücut. Beyin fonksiyonları nikotinsiz işlevlerini tam olarak yerine getiremez. Bunların sonucunda organizma rahatsız bir hale gelir ve sigaraya ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sigarayı zorla içerek kendimizi buna zorla alıştırarak biz başlatıyoruz aslında. Çünkü hiçbir insan ilk sigara içişinde bundan hoşlanmamış tam tersine mide bulandırıcı ve iğrenç bir şey olarak bulmuştur. Sonuç olarak alışkanlık başlar ve ihtiyaçlarına yani bir ihtiyaç eklenen insan bu ihtiyacını gidererek mutlu olur ve bundan sahte bir zevk alır. Bu sahte zevk her mutlu oluşta her güzel muhabbette her mutsuzlukta yani kısacası insanın duygu yüklü olduğu her anda yakıldığından tüm bu duygularla birleşerek ve insanla daha da bütünleşerek vazgeçilmez bir hal alıyor ve psikolojik bağımlılığı da oluşturuyor. Daha sonraları da mutlu olduğumuz anlarda ve keyifli arkadaş sohbetlerinde hemen bir sigara yakarız ve o anki duygularımızın sigaranın getirdiği duygu yükü ve ihtiyacımızı gideren özelliğiyle birleştirerek sahte bir keyif yaşarız. Oysaki sigara içmeseydik başka ve yararlı etkileşimlerle bunu sağlayabilirdik. Sigara içmeyen bir insan arkadaşının bir hareketinden yada ses tonundan eskilerde kalan bir anıyı yada mutluluğu hatırlayabilir. Bunun için sigaranın dumanına ihtiyacı yoktur insanın. Sigaranın dumanına insanoğlunun hiçbir şekilde ihtiyacı yoktur. Bunu söyledikten sonra insanın aklına şu soru geliyor. Madem insanın tütüne hiç bir şekilde ihtiyacı yoktu nereden çıktı bu alışkanlık ?

İnsan hiçbir zaman kendisine acı veren rahatsız eden bir maddeye yaklaşmak istemez. Hele hele kendine rahatsızlık veren bir dumanı neden içine çekmek istesin (bunu okuyan sigara tiryakilerinin hepsi sigarayı o ilk içlerine çektikleri anı hatırlamaya çalışsınlar ve gözlerinin nasıl yaşardığını ve nasıl rahatsız olduklarını hatırlasınlar daha da ötesi neden buna ısrarla devam ettiklerini kendilerine bir sorsunlar istiyorum). Bunun nedeni şu anda çok farklı genç insanlar büyüklerin sigara içtiklerini görerek ve de büyümek bir an önce güçlü olmak istedikleri sigarayı büyümenin ve prestijin bir göstergesi gördükleri için zorla alışıyorlar. Peki bugün büyük olanlar geçmişte neden sigara içmişlerdi büyük bir çoğunluğu aynı nedenden dolayıdır. Öyleyse bu sahte prestijin başlangıcı nasıl oldu ?
Tütün dünyaya yayıldığında pahalı ve az bulunan bir şeydi ve böyle olunca da tütüne alışmak bir prestij olarak görüldü ve tütün yayıldı. Daha da önce nasıldı peki mağara adamı yerde bir sigara bulup bunu içmeyi mi denedi. Bu iğrenç maddenin nasıl yayıldığını gerçekte bu rahatsız edici dumanın nasıl insanın vazgeçemeyeceği bir madde olması hikayesinin gelin en başına bir göz atalım ...

“Amerika’da Yukatan adasında yaşayan Maya’lara ait tarihi taşlar üzerindeki resimlerde ve Kuzey Ohio bölgesindeki höyüklerdeki eserlerde tütünün kullanılma şekillerine ve pipo resimlerine sık sık rastlanmaktadır. Kristof Kolomb ve arkadaşları San Salvador adasına ayak bastığı zaman ada yerlilerinin ağız ve burunlarından dumanların çıktığını görmüşler ve bu dumanlarında kurutulmuş tütün yaprağı olduğunu öğrenmişler.
Kolomb yerlilerin tütünü ağızda çiğneyerek, pipo içimine benzer bir sistemle tüttürmek, buruna çekmek sureti ile kullandıklarını görmüştür.
Maya ve Aztek uygarlıklarında rahipler dinsel törenlerde ayinlerde tütün dumanını kullanmışlardır. Daha sonra tütünün keyif verici etkisine alışarak ayinler dışında da tütünü içmeye başlamışlar. Zaman içinde rahipler dışındaki insanlarda da alışkanlık yapmaya başlayan tütün Orta ve Kuzey Amerika’da yaygınlaşmıştır.
Mezopotamya ve Mısır’daki eski medeniyetlerde dinsel törenlerde tütsü dumanı ve yakılan güzel kokulu maddelerin kullanıldığı bilinmektedir.
Orta Amerika’da Meksika ve Antiller halkı arasında bu keyif verici duman yayılırken, o zamanın doktorları olan rahipler tütünden şifa umarak taze yapraklarını yaralar üzerine koyarlar, göğüs hastalıklarına karşı dumanını koklatıyorlar ve kokusunu baş ağrılarının tedavisinde kullanıyorlardı.
Bu tarihte tütün henüz Avrupa’da tanınmıyordu. Kolomb kendisine hediye edilen kurutulmuş tütün yapraklarına önem vermemişti. Kolomb yerlilerin tütün içtikleri saz borusunun adı olan “Tobacco”yu bitkiye vermiş. Böylece bilimsel deyimle “Nicotiana Tobaccum” un adı doğmuştur.
Daha sonra Amerika’ya seyahatlerde bulunan Vespuci, Macellan, Cortez ve ekibi yerliler gibi tütün içmişler ve uzun müddet kullanarak tiryakisi olmuşlardır. Dönüşlerinde de tütün bitkisini Avrupa’ya getirmişlerdir. Romano Pane adlı piskopos, tütün tohumu getirterek, 1518 de Şarlken’e sunmuş ve bu
tarihten itibarende İspanya’da tütün üretimine başlanmıştır.
Tütün hakkındaki ilk bilgi de Rahip Pane tarafından kaleme alınmıştır. Avrupa’ya gelen tütün önceleri süs bitkisi ve şifa bitkisi olarak kullanılmıştır.
Avrupa’da önce İspanya ve Portekiz’e gelen tütün daha sonra Brezilya’dan Fransa’ya gelmiştir. 1559 yılında Portekiz’de Fransa’nın elçisi olarak bulunan Jean Nicot, Lizbon’da gördüğü tütünü dikmiş ve bunun
yapraklarının yakılıp, dumanının tüttürülmesi, kurutulmuş yaprakların ufalanıp burna çekilmesinin öksürüğe, astıma, baş ağrısına, mide hastalıkları ve kadın hastalıklarına iyi geldiğinden bahisle Fransız Kraliçesine sunmuştur. Kraliçenin tütüne gösterdiği ilgiden dolayı “Kraliçe otu” adı verilmiştir. Daha sonra Jean Nicot’un bu bitkiye gösterdiği ilgiye izafeten tütün bitkisine “Nicotiana” ve 1828’de bulunan tütündeki alkoloide de “Nicotin” ismi verilmiştir.
Fransa Ruhban Reisi İspanya’dan getirttiği tohumlarla tütün üretimini başlatmıştır. Böylece tütün üretimi Avrupa’da yayılmaya başlamıştır. Tütün tüketiminin giderek artış göstermesi İspanya, Portekiz, İngiltere ve Fransa’nın Amerika’daki sömürgelerde tütün üretimi yaparak, tütün ticaretinden gelir sağlamaları yoluna gitmişlerdir. Bu şekilde ihtiyaç olan tütünü Amerika’dan getirmenin yanında tütün üretimi Avrupa’nın güney doğusundaki ülkelerden iç ülkelere ve sahilden Akdeniz’e ve Kuzey Avrupa’ya doğru yayılmıştır. Macellan tütünü Filipin adalarına, Portekizliler Hindistan, Japonya ve Çin gibi doğu ülkelerine götürmüşlerdir.
Tütün önceleri ibadetlerde kullanılan bir bitki sonraları şifa verici bir ilaç, nihayet keyif verici ve alışkanlık yapıcı bir ihtiyaç maddesi olarak dünyaya yayılmıştır.
Tütünün keyif verici olarak kullanılmaya başlanmasından sonra tüketimi hızla artmıştır. Fuzuli bir harcama olarak kabul edilmesi ve sağlığa zararlı olduğu ileri sürülerek ülkelerde çeşitli yasaklar getirilmiştir.
1575’de İspanya ve Amerikan kiliselerinde tütün kullanılması yasaklanmış, 1603’de İngiltere’de Kral I. Jacgue tütün içme aleyhinde mücadele etmiş, 1620’de Japonya’da tütün içme yasağı getirilmiş, 1652’de Almanya-Bavyera’da tütün kullanımı yasaklanmış, 1653’de Saksonya, Avusturya’da tütün içilmesi aleyhinde faaliyetler olmuş. 1634 yılında Rusya’da 1657 yılında İsviçre’de tütüne yasaklar konmuştur. Tütün kullanılmasına karşı konulan yasaklama ve ölüm cezaları çok sayıda insanın ölümüne sebep olmuş, buna rağmen insanlar tütün kullanmaya devam etmiştir.
Getirilen bütün yasaklar ve cezalara rağmen tütün kullanımının önü alınamamış. Devletlerin tütünden elde edecekleri geliri fark etmeleri ve bu gelirin önemli bir miktarda olması nedeniyle tütün kullanımı ve tarımı teşvik edilmiştir. Böylece devletler tütünden çeşitli vergiler, bandrol almaya imtiyaz ve tekeller kurmaya başlamışlardır.
Tütünün ilk kullanış şekli, kurutulmuş yaprakların ufalanarak bir boru ucunda yakılması ve borunun öteki ucundan çıkan dumanın çekilmesi şeklindeydi. Daha sonraları ilkel purolar şeklinde kullanılmıştır. Diğer bir içim şeklide pipo diyebileceğimiz lüle ve çubuklarla içilmesi
şeklindeydi. Kıyılmış tütünlerin yine bir tütün yaprağına sarılarak “CIGAR” şeklinde ve kağıda sarılarak içilmesi 18. Yüzyılda Orta ve Güney Amerika’da başlamıştır. Enfiye şeklinde tüketim giderek azalmış, porselen pipolar
içinde kullanılması giderek rağbet görmüştür. Kıyılmış tütünlerin kağıda sarılarak içilmesine 18. yüzyılda
Güney Amerika’da başlanmıştır. Bu ilk sigaralar özellikle Brezilya’da çok rağbet görmüş bunlara “Papelitos” adı verilmiştir. Avrupa’da sigara şeklinde tütün içme ilk defa İspanya’da olmuş, daha sonrada Fransa’ya geçmiştir.
İlk sigaralar 1844 yılında Fransa’da yapılmış ve aynı yıl İtalya’da yapılan kağıt purolar büyük ilgi görmüştür.
Sigaranın yayılması 1856 Kırım harbinden sonra olmuştur. Kırım savaşı sırasında gazete kağıdına sarılarak içilen tütünler Türk, İngiliz, Fransız ve yerli ordulara mensup askerler arasında büyük rağbet görmüştür. Harp koşullarının sigara kullanmayı artırması savaş sonrası yurtlarına dönen askerlerin bu alışkanlıklarını beraberinde götürerek oralarda devam ettirmesi sigara sanayinin temeli olmuştur. Nihayet 1878 yılında saatte 3600 sigara yapabilen ilk sigara makinesi yapılmıştır. Sigara sanayinin bu şekilde gelişmeye başlamasıyla tütünün sigara şeklinde tüketilmesi, diğer tüketim şekillerine karşı üstünlük sağlamasına sebep olmuştur. Diğer tüketim şekilleri çok düşmüştür. Virginia purosu 20. yüzyılın başlarına kadar önemini korumuştur.
Bugün enfiye ve çiğneme şeklinde tütün kullanımı yok gibidir. İlkel kullanım şekillerinden zaten vazgeçilmiştir. Çok az miktarda özellikle Ortadoğu ülkelerinde nargile şeklinde tüketilmektedir. Pipo şeklinde içilmesi nispeten daha fazladır ancak buda çok önemsizdir. Sigaradan sonra ikinci büyük kullanma puro şeklindedir. Tütünün en önemli kullanma şekli sigara olup, bu alanda önemli bir sanayi doğmuştur.
Tütünde keyif verici kullanma dışındaki, diğer yan ürün şeklinde kullanma oldukça önemsizdir. Tütün üreticisine de fazla bir gelir sağlamamaktadır. Tütünde yan ürün olarak selüloz üretimi için sapları ve tohumu kullanılmaktadır. Tütünün kırık ve döküntüleri ise nikotin sülfat üretiminde kullanılmaktadır. Bu kullanım şekillerinin miktar ve değer olarak ekonomik önemi yoktur. Yapraklarından nikotin, saplarından selüloz, tohumlarından yağ, pektin ve çiçeklerinden esans, küllerinden potasyum karbonat gibi maddeler elde edilmekte olup kullanış yerleri gittikçe artmaktadır.
Ayinlere mistik hava katmak ile tarihi yolculuğuna başlayan tütün kah ilaç olmuş şifa için kullanılmış, kah buruna çekilmiş enfiye olmuş, kah ağızda çiğnenmiş, kah pipo olmuş, içilmiş, kah puro olmuş, çeşitli kullanma usulleri ile tarihi yolculuğunu sürdüren tütün gün gelmiş tüm bu kullanma şekilleri unutulmuş ve şu anda sigara olarak dudaklarda yarın ise ne olur bilinmez. Ancak gelecek için şunu söylemek mümkündür keyif verici ve alışkanlık yapıcı özelliği ile insanlar üzerinde etkisini uzun süre devam ettirecektir. Sağlığa zararlı kampanyalar, aleyhindeki propagandalar ve içilmesinin yasaklanmasına rağmen ekonomideki yerini koruyacaktır.
Mustafa Gür, Genel Tütüncülük, İstanbul: Tütün Eksperleri Yüksek Okulu Yayını, 1978.
Nejat Oğuztaş, “Tütün Fabrikasyonu Ders Notları” (Teksir, TEYO, 1977) s.35. “

Maalesef tütünün yaygınlaşması bütün yasaklamalara rağmen engellenememiş keyif verici olduğu sanılan bu sahte zevkin önüne geçilememiştir. İnsanlar ölmek pahasına bu maddeyi kullanmışlardır.
Görülüyor ki tütün dinsel bir amaç için kullanılmaya başlanmıştır. Zaten başka bir mantıklı yanı da yoktur yanan bir maddenin dumanını insanın rahatsız olmasına karşın içine çekmesinin. Mistik olduğunu sandıkları durum baş dönmesi ve mide bulantısıydı herhalde. Daha sonraları da bu maddeye alıştılar ve mistizmi bir kenara bırakıp tütün içmeye başladılar ve sevgili kaşiflerimizde bu maddeyi Avrupa ya getirerek tüm insanlığı aldatan bu sahte zevkin hükümdarlığını kurmuşlardır.
Hükümdarlık günümüzde o kadar çok güçlendi ki sigara dünyada büyük bir ekonomik pazara sahip oldu. Çünkü insanlar bağımlılar adeta sigaranın esiri durumundalar ve bir çok esirde sigarayı sevdiğini zannediyor !
Sigara alışkanlığının tarihte nasıl başladığından bu alışkanlığın hangi şekillerle giderildiğini bu yazıda okumuş olduk. Tütün Eksperleri Yüksek Okulu Yayını olan bu yazının sonunda sanki gurur duyarmışçasına bütün yasaklara rağmen tütünün ekonomideki yerinin korunacağı savunuluyor ve gelecekte nasıl olacağına umutla bakılıyor tütünün. Bence gelecekte tütün adını insanlar bilmeyecek tıpta sanayide kullanılacak ve insanlığın günlük hayatta kullanmadığı bir madde olacak. Çünkü insanlık da her canlı türü gibi soyunu devam ettirmek hem de en iyi şekilde devam ettirmek zorunda olduğundan hayatını büyük ölçüde etkileyen bu maddeden gün gelecek tamamen uzaklaşacaktır.
Sigara mantıksız bir olaydır saçmadır komiktir. İnsanlar gelecekte eski filmleri izlediklerinde bu adamlar ne yapıyor böyle ince bir boruyu parmaklarının arasına almışlar çekiyorlar ve duman üflüyorlar diyerek güleceklerinden eminim.
Sanırım artık sigaranın saçma bir şey olduğunu anlamışsınızdır birazda yıllardır söylenen sigaranın zararlarına ve bazı istatistiklere bakalım...

“Nikotin tütünün içinde doğal olarak bulunan bir uyuşturucudur. En az eroin ve kokain kadar bağımlılık yapar. Fazla dozda alındığında nefes alıp verme kaslarını felç ederek insanı öldürebilir. Ancak sigara içerken daha küçük dozlarda alındığından vücut bu maddeyi atabilir, bu sebeple insanı hemen öldürmez. Dumanı içinize çektiğinizde nikotin ciğerlerinize taşınır, çabucak kan dolaşımına karışır, kalp ve beyne taşınır. Nikotinin ilk dozu kişiye uyanıklık hissi verir, sonrakiler ise sakinlik ve rahatlama hissi getirir. Nikotin, kalbi, damarları, hormon sistemini, vücut metabolizmasını ve beyni etkiler. Kalp atışını dakikada 2-3 atış arttırır. Vücut sıcaklığını düşürür ve bacaklar ile ayaklardaki kan dolaşımını yavaşlatır. Kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini artırdığı kanıtlanmıştır.”
“Sigara dumanında hava pasajlarını ve ciğerleri rahatsız eden kimyasallar vardır. Bunları içinize çektiğinizde vücut öksürerek kendini korumaya çalışır. Sabah öksürüğü ise farklı bir sebepten doğar. Normalde hava geçişlerinde siller bulunur, bunlar yabancı maddelerin ciğere girmesini engellemek için dışarı doğru hareket ederler. Duman, bu süpürme işlemini yavaşlatır, bu sebeple de dumandaki bazı zehirli maddeler ciğerde kalmaya devam eder. Fakat insanlar uyuyunca bu siller iyileşerek(kendilerine gelerek) yeniden çalışmaya başlar. Kişi uyanınca da daha önceki günden kalan zehirli maddeleri atabilmek için ciğerler harekete geçer. Ancak sürekli sigara içilmesi sillerin hareket kabiliyetini öldürdüğünden havadaki bakteriler ve virüsler çok daha kolayca ciğerlere girebilir.”
“İngiliz hükümeti tarafından yaptırılan bir araştırma, sigara içilen bir odada bulunan bebeklerin ani ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Sigara ve nikotinin zararlarını incelemek üzere, İngiliz hükümetince kurulan araştırma komisyonunun raporuna göre, sigara içilen bir odada bulunan bebekler astım ve solunum yolu rahatsızlıkları gibi ciddi hastalıklara yakalanabiliyor. İngiltere’de yılda 80 bebeğin sigaradan zehirlenerek öldüğünü ve yüzlerce pasif içicinin akciğer kanserine yakalandığını belirten raporda, sigara içenlere karşı alınacak önlemler yer alıyor. Önlemler arasında, restoran, sinema, bar gibi eğlence merkezlerinin bulunduğu toplu yerlerde sigara içilmesinin kesin olarak yasaklanması isteniyor. Rapor ayrıca, sigara içen biriyle yaşayanların yüzde 26’sında akciğer kanseri, yüzde 23’ünde ise kalp rahatsızlığı riskinin arttığını ortaya koydu.“
“Alkollü içki tüketiminde dünya üçüncüsü, tütün mamulleri tüketiminde ise dördüncü olduğumuz ortaya çıktı. Rakamlara göre, Türkiye’de, 22 milyon kişi sigara içiyor. Geçtiğimiz yıl tükettiğimiz alkol ve sigaranın tutarı ise, 370 trilyon TL.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Selahaddin Kaptanağası, Uluslararası Sağlık Örgütü’nün (WHO) 1997 yılı istatistiklerine göre, Türkiye’nin alkollü içki ve tütün kullanımı gibi ölümcül alışkanlıklarda, dünya genelinde ilk 4 sırada yer aldığını söyledi. Kaptanağası, şöyle devam etti:
"1997 yılındaki istatistiklere göre, dünya genelinde kişi başına düşen ortalama sigara miktarı 1 kilogram iken, bizde 2 kilogram. Uyuşturucu, alkol ve sigara kullanan tüketici sayısında devamlı artış gösteren ülkemizde, 5 milyon kişi uyuşturucu ve uyuşturucu nitelikli ilaç kullanmakta. Türkiye’de 17 milyon kişi alkol kullanıyor. Bu grup içindeki alkolik sayısı ise 4 milyonu buluyor. Genç kuşağın yüzde 52’si sigara kullanıyor. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 22 milyon kişi sigara içiyor."

Kaptanağası, tütün mamulleri ve içkiye yapılan harcamaları anlatırken de 1997 yılında tütün mamullerine 280 trilyon, alkollü içkiye de 90 trilyon olmak üzere toplam 370 trilyon lira verildiğini belirtti.

Her yıl 500 bin kişinin sigaraya başladığına dikkat çeken Kaptanağası, "Ülkemizde her yıl sigaradan dolayı 200 bin kişi hayatını kaybediyor. Bunun 160 bini tiryaki, geriye kalan 40 bin kişi ise, çoğunluğu çocuk ve bebek olan pasif içicilerden oluşuyor" diye konuştu.

Kaptanağası, bütün uyuşturucular arasında en zararlı ve en çok ölüme sebep olan maddenin; kullanan kişinin yanı sıra çevresindekileri de etkileyen sigara olduğunu belirterek, sigara içenlerin, içmeyenlere göre 20 yıl daha kısa yaşadığını bildirdi.
Genç nüfusun daha fazla olduğu Türkiye’de, sigaraya başlama yaşının 10-11’e kadar indiğini belirten Kaptanağası, çocuklara sigara, içki ve uyuşturucunun zararlarının anlatılması konusunda ailelere büyük görev düştüğünü söyledi.”


“Dünya sağlık örgütü istatistiklerine göre dünya ülkelerinin birçoğunda en çok rastlanan ve en çok ölüme yol açan nedenler arasında ilk sırayı akciğer kanseri alıyor. Son 40 yılda yüzde 250 oranında artış gösteren akciğer kanserine sadece ABD'de her yıl 160 bin kişi yakalanıyor. Türkiye'de ise her yıl 30-40 bin kişide akciğer kanseri görülüyor.
Bir başka araştırmaya göre akciğer kanserinin yüzde 85'i, kronik bronşit 'in yüzde 75'i, kalp hastalıklarının yüzde 25'i sigaradan kaynaklanıyor. Uzmanlar, 100 bin kişilik nüfusta hiç sigara içmeyenlerin kansere yakalanma oranının yüzde 3-4, günde bir paket içenlerde yüzde 61, 1-2 paket içenlerde 143, günde 2 paket ya da daha fazla içenlerde 217 olduğuna dikkat çekiyor.
Marmara Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (MARCEV) ile Sigara ve Diğer Alışkanlık Yapıcı Kimyasallar Etkileşim Birimi ve Dünya Sağlık Teşkilatı kaynaklarından alınan bilgilere göre tutun ve sağlık konusunda bilinmesi gereken gerçekler şöyle sıralanıyor.

-Tütünde sağlığa zararlı hangi maddeler bulunuyor?
En iyi bilinen ve en tehlikelileri karbonmonoksit, nikotin ve katrandır.
-Bu maddeler nasıl oldurucu etki yapar?
Karbonmonoksit: Arabaların egzoz gazinin aynisidir. Kanın oksijen tasıma yeteneğini azaltır.
Nikotin:Kokain ve Morfin kadar bağımlılık yapar. Kan basıncını (tansiyon) ve kalp hızını arttırır. Karbonmonoksit ile birlikte koroner arter hastalığı ve beyin damar hastalığına yol acar.
Katran: Kanserojen (kanser yapıcı) olup akciğer kanseri, anfızem ve kronik bronşit yapar.
-Düşük katran ve nikotin içeren sigaralar az mi zararlıdır?
Hayır. Kanda azalan miktarları telafi etmek için alışkanlığı olanlar daha fazla içer ve daha çok içine çeker.
Filtrelisi de zararlı
-Filtreli sigaralar zararsız midir?
Hayır. Filtre karbonmonoksit ve diğer zehirli gazları temizlemez. Filtreli sigara içicisi yine de kalp hastalıkları ve inmeye (felç) yakalanabilir.
-Sigara neden kadınlara daha zararlıdır?
Menopoz 1-3 yıl daha erken olur. Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar arasında sigara içenlerin, içmeyenlere göre kalp krizi geçirme şansı 10 kat fazladır.
-Dünyada sigara tüketimi ne kadardır?
Gelişmiş ülkelerde 15 yasin üzerinde sigara içenlerin günde ortalama 7-10 sigara içtiği saptanmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi, 31 Mayıs 1996, en arka sayfa... “


İşte okudunuz, yıllardan beri sigaranın zararları çeşitli yayın şekilleriyle birçok kere dile getirildi ama insanoğlu sigarayı sevdiğini zannederek bu sahte zevkten vazgeçmedi.
Sigaranın zararları insanları caydırmıyor çünkü insan başına bir felaket gelmeden yakınındaki tehlikeyi hep görmezden gelen bir yanlışın içine giriveriyor çoğu zaman.
Ama benim asıl belirtmek istediğim sigaranın zararlarından çok sigaranın gereksiz birşey olduğuydu. Sigara bir zevk değildir sahtedir. İnsanları hasta eder ve ağına düşürür sahte bir gereksinim yaratır ve tabi ki sahte bir mutluluk.
Eğer hala sigara nasıl sahte bir mutluluk olabilir diyorsanız ...
Kafanızı bir mengenenin arasına koyun ve sıkıştırın acınız dayanılmaz hale gelince mengeneyi açın, acınız geçtiği için bir rahatlık bir zevk duyacaksınız mengeneyi açtığınızdan dolayı ve eğer kafanızı sıkıştırmak size büyümenin adam olmanın yada dinsel mistizmin gereği olarak sunulduysa bunu tekrar tekrar yapıp hayatınızı bu mengeneyle devam ettireceksiniz. İnsanlarla olan ilişkilerinizde hep o olacak güzel bir muhabbet esnasında sevgilinizle birlikteyken çok üzüldüğünüzde hep kafanızı o mengeneye sıkıştırıp açacak ve rahatladığınızı hissedeceksiniz işte sigarada hemen hemen buna benzemektedir. Tabi ki sigaranın kimyasal açıdan psikolojik bağımlılığının yanında hiç de küçümsenmeyecek bir bağımlılığı da söz konusu. Mengeneye kafanızı sıkıştırmayı bırakmak sigarayı bırakmaktan biraz daha kolay demektir bu. Ama unutmayın sigara kafanızı sıkıştırmaktan daha tehlikeli ve zararlı. Hatta daha saçma olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelelim sigaranın bırakılması konusuna. Bu konuda fazla yazmak istemiyorum çünkü araştırdığınız da sigaranın nasıl bırakılacağına dair birçok kaynak bulabilirsiniz ( www.geocities.com/HotSprings/9426 ). Önemli olan sigaranın gereksiz olduğunu ve bıraktıktan sonra neler kazanacağınızı bilmeniz.
Sigarayı bıraktıktan sonra koku ve tat alma duyunuzun artmasından dolayı artık bir elmanın gerçek tadını ve kokusunu alabileceksiniz ve tabi diğer bütün besinlerin. İçtiğiniz suyun bile farkı olacağını göreceksiniz. İşte sigarayı bıraktıktan sonra olacaklar...

20 dakika : Kan basıncı ve kalp hızı normale döner. Eller ve ayaklar dolaşım normale döndüğü için ısınmaya baslar.
8 saat : Kanda oksijen düzeyi normale döner. Kalp krizi riski düşmeye baslar.
24 saat : Karbonmonoksit (egzoz gazı) vücuttan atılır. Akciğerlerdeki balgam ve diğer birikimler temizlenmeye baslar.
48 saat : Nikotin vücutta artık saptanamaz. Tat ve koku alma duyusu artmıştır.
72 saat : Solunum yolları gevşediği için nefes almak kolaylaşır. Vücut enerjisi artar.
2-12 hafta : Dolaşım butun vücutta düzelir. Yürümek kolaylaşır.
3-9 ay : Öksürük, nefes darlığı düzelir. Akciğer işlevi yüzde 5-10 oranında artar.
5 yıl : Kalp krizi riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner.
10 yıl : Akciğer kanseri riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner. Kalp krizi riski hiç sigara içmemiş biri ile eşit olur.
Cumhuriyet Gazetesi, 31 Mayıs 1996...

Evet sigara bir zevktir ama sahte bir zevktir.
Sizi mutlu eder ama mutluluğunuz sahte bir nedenden dolayı var olacaksa ne önemi var ki. Etrafınıza bir bakın birçok sahte zevk bulacaksınız ve birçok kandırmaca. Bütün sahte zevklerin yararsız olduğunu göreceksiniz, onlardan kaçınmaya ve alışmamaya bakın hayatın yarısı alışkanlıktır. Hayatınızdaki sahte zevkleri bulun ve bunlardan vazgeçin işte o zaman gerçek mutluluğu bulacağınızdan şüpheniz olmasın.

Sigara içen birçok insan özel bir program uygulamadan veya profesyonel bir yardım almaksızın sigara içmeyi sonlandırmış ve yerine yeni alışkanlıklar koymuştur.
Sunulan öneriler sigarayı bırakanlar arasında en gözde olanlardan bazılarıdır. Başarılı yöntemin kişiden kişiye farklılıklar gösterebildiğini unutmayın. Başkalarına çok aptalca görünen yöntemler sizin sigarayı bırakmak için tam ihtiyacınız olan yöntemler olabilir. Bu nedenle yeni bir öneriyi denemekten utanmayın. Bu yöntemler sizin kişisel çabalarınızı daha da kolaylaştıracaktır.
Size uyan önerileri ele alın ve daha sonra bunları uygulayın. Başarılı olma şansınız artacaktır.


KENDİNİ BIRAKMAYA HAZIRLAMA
Bırakmayı istediğiniz konusunda olumlu düşünün. Ne kadar zor olacağı şeklindeki olumsuz düşüncelerden kaçının.
Bırakmak isteme nedenlerinizin hepsini yazın. Her gece yatmadan önce bu nedenlerden bir tanesini on kere tekrarlayın.
Sağlığınıza ve başkalarına karşı sorumluluklarınıza ek olarak güçlü kişisel nedenler geliştirin. Sigara arası vermek için harcadığınız bütün çaba ve zamanı düşünün. Bir paket sigara almak için nasıl koşuşturduğunuzu, ateş bulmak için nasıl çabaladığınızı düşünün.
Kendinizi fiziksel olarak hazırlamaya başlayın. Hafif bir egzersiz programı başlatın. Daha fazla sıvı alın, dinlenmeye daha fazla zaman ayırın ve aşırı yorgunluktan kaçının.
Bırakmak için özel bir gün saptayın. Bu doğum gününüz, evlilik yıldönümünüz gibi özel bir gün olabileceği gibi Dünya sigarayı bırakma günü de (31 Mayıs ) olabilir. İşte çok sigara içiyorsanız, sigarayı tatil gününde bırakın ki işe döndüğünüzde sigarayı bırakmış olun. Bırakma gününü çok özel bir gün olması için elinizden geleni yapın ve onu hiçbir şeyin değiştirmesine izin vermeyin. Bu sizin sigara içmeyen biri haline geldiğiniz günü daha yakından izlemenize ve her yıl kutlamanıza yardımcı olur.


NE BEKLEDİĞİNİ BİLMEK
Gerçekçi beklentileriniz olsun. Igarayı bırakmak kolay değildir, fakat imkansız da değildir. Her yıl milyonlarca insan sigarayı bırakır.
Bıraktıktan sonra ortaya çıkacak yoksunluk belirtilerinin geçici olduğunu bilin. Bu belirtiler genellikle 1-2 haftada ortadan kalkarlar.
Nükslerin (tekrar başlama) sigarayı bıraktıktan sonraki ilk haftada en sık olduğunu bilin. İlk haftada yoksunluk belirtileri çok şiddetlidir ve vücudunuz hala nikotine bağımlıdır. Bunun en güç zaman olacağının farkında olun ve bütün kişisel desteklerinizi kullanın. İradeniz, aileniz, arkadaşlarınız ve bu kitaptaki ipuçları bu kritik dönemi başarı ile atlatmanıza yardımcı olacaktır.
Geri kalan nükslerin ise bırakmanın ilk üç ayında olduğunu bilin. Bunlar genellikle belirli olaylar tetiği çektiğinde (Örneğin ani, beklenmeden ortaya çıkan sıkıntılı durumlar) oluşur. Bu zamanlar, insanların sigarayı otomatik olarak uzandıkları zamanlardır. Çünkü sigara içme gevşeme hissi yaratmaktadır. Bu ortaya çıktığında kendimizi hazırlamamızın çok zor olduğu ir durumdur. Fakat böyle bir durum oluştuğunda bir takım önlemleri hatırlamakta çok önemlidir. Sigara içmenin bir lışkanlık olduğunu, fakat sizin üstesinden gelebileceğiniz bir alışkanlık olduğunu unutmayın.
Sigarayı bırakmada başarılı olmuş kişilerin birkaç denemeden sonra temelli bıraktıklarını göz önünde bulundurun. Siz ilk bırakma denemesinde başarılı olan kişilerden biri olabilirsiniz. Fakat başarılı olamazsanız yılmayın. Tekrar tekrar deneyin.


BAŞKALARINI DA KATMAK
Bir arkadaşınızla hedeflediğiniz tarihte bırakacağınıza dair iddiaya girin. Sigara içmediğiniz hergün sigara parasını biriktirin ve eğer içerseniz ceza olarak onu verin. Ancak sigara içseniz de asla çabanızdan yılmayın. Başarılı olmak için kendinizi daha güçlendirin ve tekrar deneyin.
Arkadaşlarınıza veya eşinize sizinle birlikte bırakmasını teklif edin.
Ailenize ve arkadaşlarınıza bırakacağınızı ve bırakma tarihinizi söyleyin. Bu bırakmadan önce ve bıraktıktan sonra size çok önemli bir destek kaynağı olacaktır.


BIRAKMA YOLLARI
Marka Değiştirin
Hoşlanmadığınız bir markaya geçin.
Hedeflediğiniz tarihten birkaç hafta önce düşük nikotin ve karan içeren bir markayı kullanmaya başlayın. Bu sigara içme davranışınızı değiştirmede yardımcı olacaktır. Buna karşın daha fazla sigara meyin. Daha sık ve derin nefes çekmeyin. Bunlar nikotin alınımını arttırır ve burada temel amaç vücudun nikotin olmaksızın işlevselliğine alışmasıdır.
İçtiğiniz Sigara Sayısını Azaltın
Her sigaranın sadece yarısını için.
Her gün ilk sigarayı yakmayı bir saat erteleyin.
Günün sadece tek veya çift saatlerinde sigara içmeye karar verin.
Bir gün önceden ertesi gün ne kadar sigara içeceğinize karar verin. İçtiğiniz her fazla sigara için hoşlandığınız bir hayır kurumuna 100.000 TL bağışlayın.
Sigara içmeyi kesmede yardımcı olmak için yeme alışkanlıklarınızı değiştirin. Örneğin, süt için. Birçok insan sigara içmekle süt içmenin uyumsuz olduğunu düşünür. Yemekleri ve aperatifleri sigara içmeye neden olmayacak biçimde sonlandırın.
Sigara yerine bir bardak meyve suyu için.
Sigara içmeyi azaltmak tamamen bırakmaya yardımcı olur, fakat tamamen bırakma değildir. Eğer günde yedi sigaradan az içiyorsanız tamamen bırakma hedef tarihini tespit etme zamanı gelmiştir ve bunun için hazırlıklara başlayın.
Otomatik Olarak İçmeyin.
Sadece gerçekten istediğiniz sigaraları için. Tamamen alışkanlıkla yaktığınız her sigarayı farketmeye çalışın.
Kül tablalarını boşaltmayın. Bu size her gün ne kadar sigara içtiğinizi hatırlatacaktır. Aynı zamanda sigara izmaritlerinin kokusu ve görüntüsü olumsuz uyaran olacaktır.
Otomatik uzanmayı engellemek için sigarayı alışılmadık yerlere ve değişik ceplerinize koyarak ters elinizi kullanarak alın.
Gün içinde hiç düşünmeden birkaç sigara yakıyorsanız, her seferinde sigarayı yakmadan önce aynaya bakın ve onu gerçekten isteyip istemediğinize karar verin.
Sigara İçmeyi Zorlaştırın.
Sigarayı karton karton almayın. Bir paket bitmeden diğer paketi satın almayın.
Evde ve işyerinde yanınızda sigara bulundurmayın. Sigaraya ulaşmayı zorlaştırın.
Sigara İçmeyi Tatsızlaştırın
Sadece hoşlanmadığınız durumlarda sigara için. Örneğin başkalarıyla birlikteyken sigara içmekten hoşlanıyorsanız, yalnız sigara için. Sandalyenizi odanın boş köşesine çevirin, dikkatinizi sadece içtiğiniz sigaraya ve onun olumsuz etkilerine odaklayın.
Bütün sigara izmaritlerinizi, sigara içmekle oluşturduğunuz kirliliği size görsel olarak hatırlatacak büyük bir cam kavanozda biriktirin.


BIRAKMADAN HEMEN ÖNCE
Sigaranın olmadığı durumların pratiğini yapın.
Tekrar tekrar bir daha hiç içemeyeceğim şeklinde düşünmeyin. Sadece bugün içmeyeceğim şeklinde düşünün.
Kendinize bugün içemeyeceğinizi söyleyin.
Sigara kokusundan kurtulmak için elbiselerinizi temizleyin. Temizlenmezse koku uzun bir süre kalabilir.

 
BIRAKMA GÜNÜNDE
Bütün sigaralarınızı ve kibritlerinizi atın. Çakmakları ve kül tablalarını saklayın.
Sigara kirlerinden kurtulmak için dişçiye gidip, dişlerinizi temizletin. Onların ne güzel göründüğüne dikkat edin ve bu şekilde kalmalarını sağlamaya azmedin.
Kendiniz ve başkalarınız için satın almak istediğiniz şeylerin listesine yapın. Fiyatlarını sigara paketleri şeklinde hesaplayın ve bu hediyeleri satın almak için içmediğiniz sigaraların parasını bir kenara koyun.
Bu büyük günde boş kalmayın. Sinemaya gidin, egzersiz yapın, yürüyüş yapın, bisiklete binin, vs.
Ailenize ve arkadaşlarınıza bu günün bırakma günü olduğunu ve bundan sonraki birkaç gün ve haftanın sizin için zor zamanlar olduğunu söyleyin. Bu zor günlerde size yardımcı olmalarını isteyin.
Kendinize hediye olarak bir şeyler alın veya günü kutlamak için özel bir şey yapın.


BIRAKTIKTAN HEMEN SONRA
Evde ve işyerinde, çevrenizde temiz, yeni ve sigara içilmeyen bir ortam oluşturun. Kendinize çiçekler satın alın. Kokularından bu kadar hoşlandığınız için siz de şaşıracaksınız.
Bıraktığınız ilk birkaç günde boş zamanlarınızı kütüphane, müze, tiyatro, alışveriş merkezi gibi sigara içilmesine izin verilmeyen yerlerde geçirmeye çalışın.
Mümkün olduğu kadar fazla miktarlarda su ve meyve suyu için.(Kafein içeren sıvılardan kaçınmaya çalışın.
Alkol, kahve ve sigara içmeyle bağlantılı olabilecek diğer içeceklerden kaçının.
Sigara içmek yerine bir muhabbet başlatın.
Eğer elinizde sigara tutma hissini özlüyorsanız, kalem, tesbih, meşe gibi şeylerle oynayın.
Eğer ağzınızda sigara hissi özlüyorsanız, yalancı sigara ya da kürdan kullanmayı deneyin.


AYARTILMAKTAN KAÇININ
Yemeklerden sonra sigara içmek yerine masadan kalkın ve dişlerinizi fırçalayın veya yürüyüşe çıkın.
Eğer genellikle araba kullanırken sigara içiyorsanız, özellikle ilginizi çeken radyo kanalını veya hoşlandığınız müziği dinleyin. Veya yapabilirseniz bir süre toplu taşıma araçlarını kullanın.
İlk 1-3 hafta içinde sigara içmeyle kuvvetle bağlantılı olabilecek hoşlandığınız durumlardan kaçının. Bunlar hoşlandığınız televizyon programını seyretmeme, koltuğunuzda oturmama veya yemekten sonra kahve veya kokteyl içmeme olabilir.
Sigaradan uzak durma yeteneğinizden emin oluncaya kadar, ilişkilerinizi sağlıklı, sorunsuz ev dışı gezintiler veya sigara içilmesine izin verilmeyen yerlerle sınırlandırın.
Sigara içmeye ayartılabileceğiniz bir yerde veya durumda olmanız gerekiyorsa, (Örneğin, yemekli toplantı veya kokteyl) sigara içmeyenlerle birlikte olmaya çalışın.
Sigara reklamlarını analiz etmeye çalışın ve markalarını satmak için size nasıl şirin görünmeye çalıştıklarını anlamaya çalışın.
Aşırı İstek Geldiğinde
Yerine geçebilecek yiyecekleri el altıda bulundurun. Sigaranın yerine havuç, turşu, ayçiçeği (çiğdem), elma, kereviz, kuru üzüm veya şekersiz sakız deneyebilirsiniz.
On kere derin nefes alın ve bir kibrit yakarken son nefesinizi tutun. Yavaşça nefesinizi verirken kibriti söndürün. Onun bir sigara olduğunu düşünün ve kül tablasında onu kırın.
Mümkünse bir duş alın veya banyo yapın.
Ani ve derinlemesine gevşemeyi öğrenin. Kendinizi gevşetin, rahatlatıcı ve hoşlandığınız bir durumu gözünüzün önüne getirin ve bulunduğunuz ortamdan bir süre uzaklaşmaya çalışın. Bu rahatlatıcı hayal üstüne odaklaşmaya çalışın ve başka hiçbir şeyi düşünmeyin.
Sigara yerine tütsü veya mum yakın.
Hiçbir zaman “Bir taneden zarar gelmez” düşüncesine izin vermeyin. Bir tanesi bile size bir şekilde zarar verecektir.


SİGARAYI BIRAKTIKTAN SONRA SİZİ NELER BEKLİYOR
Son sigaranızı içtikten sonra 12 saat içinde vücudunuz kendisini iyileştirmeye başlar. Vücuttaki karbon monoksit ve nikotin hızla azalır, kalbiniz ve akciğerleriniz sigaranın verdiği zararları tedavi etmeye başlayacaktır.
Birkaç gün içinde vücudunuzda bazı belirgin değişiklikler olmaya başladığını fark edeceksiniz. Koku ve tat alma duyularınızın daha keskinleştiğini hissedebilirsiniz. Daha kolay nefes alacaksınız ve sigaranın yol açtığı kuru öksürük yok olmaya başlayacak. Ama bir süre daha öksürmeye devam edeceğinizi unutmayın. Dahası sigaranın kokusundan, bütçenize getirdiği yükten, zahmetten ve bağımlılıktan kurtulacaksınız.


BIRAKTIKTAN HEMEN SONRA BAŞLAYACAK ETKİLER
Vücudunuz kendini onarmaya başlayacak ama bir süre için kendinizi daha kötü hissedeceksiniz. İyileşmenin bir süreç olduğunu unutmayın: hemen başlar ama zaman alır. Bu “çekilme sancıları” iyileşme sürecinin belirtileridir.(Çekilme belirtileri ve bu dönemde faydalı olabilecek aktiviteler bölümüne bakınız.)
Pek çok eski-içici, vücutta su tutulmasına bağlı geçici kilo alımı, damak ve dilde ağrı, bağırsak düzensizliği gibi “iyileştirme belirtileri”yaşayabilirler. Kendinizi huzursuz, aç, yorgun ve normalde olduğunuzdan daha öfkeli hissedebilirsiniz. Bu bulgular vücudunuzun kendisini bağımlılık yapıcı etki güçlü bir madde olan nikotinden temizlemesinin bir sonucudur. Vücudunuzdaki nikotinin büyük bir kısmı 2-3 gün içinde atılacaktır.


SİGARAYI BIRAKMANIN UZUN DÖNEMDEKİ FAYDALARI
Bırakma sonrası beliritlerin geçici olduğunu, daha sağlıklı bir yaşamın başlangıcını gösterdiğini unutmayınız. Şimdi artık sigarayı bıraktınız. Ömrünüzün her yılına daha verimli, üretken ve sağlıklı günler eklediniz. Çok daha önemlisi daha uzun bir yaşaımn yollarını kendinize açtınız. Kalp hastalığı, felç, kronik bronşit, amfizem, akciğer kanseri ve deiğer bazı kanser türlerinin riskini düşürdünüz. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 400.000 kişi sigaraya bağlı hastalıklardan ölüyor.


SİGARAYA BİR DAHA BAŞLAMAMAK ÜZERE BIRAKMAK
Tebrikler!
Artık yeni bir alışkanlık (Sigara içmeme alışkanlığı) geliştirmek için hazırsınız. Diğer bütün alışkanlıklarda olduğu gibi bu yeni alışkanlığında yaşamınızın parçası olması için zaman gereklidir. Diğer alışkanlıklardan farklı olarak sigara içmeme bilinçli bir çaba ve pratik gerektirir. Kitapçığın bu bölümünü dikkatle okuyarak ve tekrarlayarak, sigara içme dürtüsünü uyandırabilecek yerler ve durumlar hakkında daha bilinçli olacaksınız. Sigara içmeden sigara içme dürtüsüyle nasıl baş edebileceğinizi göreceksiniz. Son olarak kayma durumunda (Sigara içtiğinizde)ve dürtülerinize baş eğdiğinizde ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz.
Gardınızı alın
Sigara içmeden yaşayabilmenizin anahtarı, dürtülerinizin veya sigara arzunuzun içmenize engel olmaktır. Kendinizi aldatmayın. Dürtünüzün sizi ayartmaya çalıştığı zamanlar olacaktır. Böyle bir durumda boyun eğmek yerine bu tecrübeyi sigarasız yaşamayı öğrenmek için kullanacaksınız.
Öncelikle kendinize sigarayı bıraktığınızı söyleyiniz. Dikkatinizi içme dürtüsüne odaklayın ve kendinize sorun:
Dürtü hangi ortamda ortaya çıktı?
O sırada ne yapıyordum?
Kiminleydim?
Ne düşünüyordum?
İçme dürtüsü genellikle önceden kestirilebilir zamanlarda ortaya çıkar. Temel olan bu zamanlara hazırlıklı olmak ve sigara içmeden baş etme yolları bulmaktır. Doğal olarak bu başlangıçta kolay olmayacaktır. Zaman zaman sigara içmeden durmak sizin için zor olacaktır. Unutmayın! Bir tane içtiğinizde bu her şeyin sonu değildir. İçseniz bile yapacağınız dürtüye karşı koyamamanızın sebeplerini araştırmak, bırak-ma kararınızı tekrarlamak ve tekrar denemektir.
Aşağıdakiler tipik baştan çıkarıcılardır. Sizde kuvvetli sigara içme dürtüsü uyandırabileceğinizi düşündüklerinizi işaretleyiniz. Aklınıza gelenbaşka baştan çıkarıcılar varsa listeye ekleyiniz.
İş stresi
Can sıkıntısı
Telefondra konuşma
İçki içme
Televizyon seyretme
araba sürme
yemek sonrası
kağıt oyunları sırasında
kahve veya çay içerken
sigara içen bir başkasınını gördüğünüzde
Eğer siz de diğer bırakanlar gibiyseniz, sigara içmemenin en zor olduğu yer eviniz olacaktır. Sigarayla en yakından ilgili aktiviteler yemek yeme; arkadaş toplantıları; çay, kahve ve alkollü içeceklerin içilmesidir. Ortamda sigara içen birinin olması dürtünün ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
Dürtü nasıl azaltılır?
Sigara içme dürtüsüyle baş etmenizde yardımcı olacak 7 temel beceri vardır. Bu ipuçları sigara içmeme alışkanlığınızı geliştirmeniz için hazırlanmıştır.
Niçin bıraktığınızı düşünün.
Bırakma gerçeklerinizi tekrar gözden geçirin. Bu listeye günde birkaç kez, özellikle içme dürtüleriniz kuvvetli olduğu zamanlarda bakınız. En önemli bırakma gerekçeniz aynı zamanda sigara içmemeye devam etmeniz için en iyi gerekçedir.
Kendinizi kandırdığınız noktalara dikkat edin.
Tekrar içmeye başlamak için kendinizce mantıklı sebepler olduğunu düşünebilirsiniz. (“Kendini kandırmanın en sık yolları” bölümüne bakınız). Sigarayı yeni bırakan biri gerilimli bir durumda kendisine “kendimi yatıştırmak için yalnızca bir sigara içeceğim” diyebilir.aklınıza böyle düşünceler gelirse durun ve tekrar düşünün. Rahatlamak için daha yollar biliyyorsunuz. Yürüyüşe çıkmak veya nefes egzersizleri gibi.
Kilo almanız kendinizi kandırmanız için size bazı gerçekler sunabilir. “Sigara içersem zayıflarım.” Şeklindeki düşüncelere hazırlıklı olun. Unutmayın ki sigaranın sağlığa zararları hafiff bir kilonun zararlarından çok daha fazladır. (Sigara içenler içmeyenlerden yüzde 70 daha fazla erken ölüyorlar.) bırakırken kullandığınız düşük kalorili yiyecekler listesini gözden geçirin.
Baştan çıkarıcılara hazırlıklı olun.
Şimdi artık hangi durumlarda, ortamlarda ve hangi duygularla sigara içmeye daha yakınlaştığınızı biliyorsunuz. Bu tetikleyicilere görünüz açık olsun ve karşı atağa hazırlıklı olun. Sigarayı azaltırken ve bırakınrken kullandığınız becerileri kullanmaya devam edin.
Ellerinizi bir şeylerle meşgul edin, örgü örün bir şeyler karalayın vs.
Sigara içen insanlardan ve onların bulunduğu yerlerden uzak durmaya çalışın. Vaktinizi sigara içmeyen arkadaşlarınızla geçirmeye çalışın.
Sigara içmenizi güçleştiren bazı uğraşlar bulun. Spor yapın. Bu hem daha iyi hissetmenizi hem de daha iyi görünmenizi sağlayacak.
Ağzınıza sigaradan başka şeyler koyun. Şekersiz sakız veya bunun gibi şeylerle kendinizi oyalayın.
Sigara içilmesine izin verilen yerlerde bulunmamamya gayret edin.
Sigara içmeli tetikleyeceği için alkol kullanımını azaltın. Toplantılarda bir iki içkiden fazla içmemeye çalışın. Mümkünse yerine soda, meyve suyu gibi alkolsüz içecekleri tercih edin.
Sigarasız geçen ilk haftanın sonunda kendinize bir hediye alın. Bu bir kasit veay sinema olabilir. Hediyenin ne olduğu önemli değildir. Önemli olan kendinize önemli bir iş yaptığınızı hatırlatmasıdır.
Olumsuz düşünceler zihninize üşüştüğünde, kendinize sigara içmek istemediğinizi ve içmemeniz için pek çok iyi sebebiniz olduğunu hatırlatın. Yalnızca iradenize güvenmek iyi bir taknik değildir. Olumlu düşünceler geliştirin ve olumlu düşünün.
Gevşeme teknikleri uygulayın.
Nefes alma egzersizleri gerilimi azaltmanıza yardımcı olur. Sigara içmek yerine uzun ve derin bir nefes alın, 10’ akadar sayın ve bırakın. Bu işlemi 5 kere tekrarlayın. Kendinizi çok daha rahat ve gevşemiş hissettiğinizi göreceksininiz.
Sosyal destek bulun.
Arkadaş ve akrabalarınıza sigarayı bıraktığınızı söyleyin. Içmediğiniz her gün, hafta ve ay sizi tebrik edebilirler. Çok yakınızdakilere ilk günlerde biraz gergin olabileceğinizi söyleyin. Sigara içmek istediğinizde size içmemeniz için destek olmalarını sağlayın. Yalnız kaldığınızda ve şiddetle sigara içmeyi arzuladığınızda arkadaşlarınıza telegon edin. Yardımcı bir arkadaş grubu en iyi tekniktir.
Sigara içmeme yeni bir alışkanlığın kazanılmasıdır.
Sigara içmemem azmindesiniz. Bu kararınızı uygulamanızda karşılaşacağınız zoruluklarda bu kitapçık yardımcınız olacaktır. Elinizde bir sigara varken içmeden durmanızçok zordur. Öyleyse sigaradan uzak durmak için elinizden gelen her şeyi yapın.
Bu kitapçıktaki tavsiyelere uyarsanız sigarasız yaşamaya devam edebilirsiniz.
Tekrar içerseniz
Kayar ve içerseniz cesaretiniz kırılmasın. Bırakanların çoğu başarmadan önce birkaç kez bırakmayı denemişlerdir. Yapmanız gereken şunlardır;
Bir iki sigara içmeniz tekrar sigaraya başladığınız anlamına gelmez.
Kendinize haksızlık etmeyin ve acımasız davranmayın. Bir kez sigara içmenin sizin başarısız olduğunuzu ve başarısız olacağınızı göstermez. Yapmanız gereken toparlanmak ve tekrar içmeme yoluna girmektir.
İçmenize neden olan sebebi araştırın. Tam olarak tetikleyici neydi? Tekrar aynı durumla karşılaşırsanız ne yapmanız gerektiğini ve nasıl baş edeceğinizi düşünün.
Yukarıda sözü edilen baş etme yollarını tekrar gözden geçirin. Bazı becerileri geliştirenlerin sigarasız yaşama şansı hiç beceri edinmemiş olanlara göre çok daha fazladır.
Kendinizle sigara içmemek üzere bir anlaşma imzalayın.
Özel bir yardıma ihtiyacınız olduğunu inanıyorsanız bir doktora başvurun. Doktorunuz eğer gerekiyorsa başka yollarla ve ilaçlarla size yardımcı olabilir.
Süreci pekiştirmek
Her ay, bırakma gününüzde özel bir kutlama planlayın.
Düzenli olarak, bıraktığınıza neden memnun olduğunuza dair yeni şeyler bulun bunları yazarak,kolaylıkla görebileceğiniz yerlere asın veya yapıştırın.
İlk 90 gün için bir takvim oluşturun. İçmeden geçirdiğiniz her günü işaretleyin ve tasarruf ettiğiniz parayı not edin.
Tasarruf ettiğiniz parayla özel bir şey yapmak üzere bir gün tespit edin.


KENDİNİ KANDIRMANIN EN SIK YOLLARI
Kendini kandırmanın şekli Kendinize vereceğiniz cevap
Çok stres altındayım. Rahatlamak için sigara içmem gerek, Sigara içtiğinizde rahatlamanızın sebebi vücudunuzun nikotine bağımlı hale gelmiş olmasıdır. Nikotin bir uyarıcıdır. Kalp hızınızı, kalp basıncınızı ve adrenalin seviyenizi arttırır. Bu nedenle sigarayı bıraktıktan birkaç hafta sonra kendinizi daha az gergin hissedeceksiniz.
Sigara işimi daha iyi yapmamı sağlıyor Dikkatini toparlayamama, sigarayı bırakmanın kısa süreli bir bulgusu olabilir. Aslında sigara içerken beyninize daha az oksijen gitmektedir.
Zaten sigarayı oldukça azalttım. Azaltmak bırakmak yolunda iyi bir başlangıçtır. Fakat azaltmakla sağlayacağınız faydalarla hiç içmemekle sağlayacağınız faydalar arasında büyük fark vardır. Sigarayı yalnızca azalttığınızda daha fazla dumanı daha sık içinize çekerek azaltmanın getireceği faydaları da ortadan kaldıracaksınız. Günde 7 adet sigaraya kadar azaltmayı başardığınızda artık tam olarak bırakacağınız tarihi belirlemenin zamanı gelmiştir.
Yalnızca düşük nikotin ve katran içerikli sigara içerim. Bu sigaraların içinde de pek çok zararlı maddeler vardır. Üstelik düşük nikotin içerikli sigara içenler genellikle dumanı daha sık ve derin çekerek aynı miktarda nikotini vücutlarına almaktadırlar. Düşük katran içerikli sigara içildiğinde de alınan katran miktarı artmaktadır.
Sigarayı bırakmak çok zor. Benim iradem ise çok zayıf Sigarayı bırakmak ve sigaradan uzak kalmak zordur ama imkansız değildir. Her yıl milyonlarca insan sigarayı bırakmaktadır. Pek çok insan, birden fazla deneme sonucunda değişik teknikleri kullanarak sigarayı tam olarak bırakabilmişlerdir. Öyleyse sizde bırakabilirsiniz.
Kilo almaktan korkuyorum. Kilo almak kaçınılmaz değildir. Kilo alanların çoğu daha fazla yedikleri için kilo almaktadırlar. Kilo almamak için yapacağınız şeyler vardır.
Sigara içmediğim zaman ellerimle ne yapacağımı bilemiyorum. Bu sigarayı henüz bırakanlar arasında sık karşılaşılan bir durumdur. Ellerinizi meşgul edecek başka şeyler bulabilirsiniz. Ellerinize kalem pin pon topu gibi şeyler alı. Ellerinizi birbirine kavuşturarak da ellerinizin boş kalmamasını sağlayabilirsiniz. Eğer evdeyseniz daha önce keşke zamanım olsa da yapsam dediğiniz şeylerin bir listesini yapınız. Ellerinizle ne yapacağınızı bilemediğinizde sigaraya alternatif işler listenize bakınız.
Bazen karşı konulmaz şekilde sigara içmek istiyorum. İlk 2-3 hafta içinde bu sık karşılaşılan bir durumdur. Sigaradan uzak kaldığınız süre içerisinde yalnızca özel durumlarda sigara içme dürtünüz sizi rahatsız etmeye başlayacak Çay, kahve ve alkol içtiğiniz durumlarda; arkadaş grupları gibi çevrenizde sigara için insanların bulunduğu ortamlarda. Bunlar kaçınmanız gereken yüksek riskli durumlardır. Kendinizi böyle yüksek riskli durumlara önceden hazırlayabilirsiniz.
Bir sigara içtim. Bırakmayı başaramayacağım. Bir iki tane sigara içmeniz bırakmayı başaramayacağınız anlamına gelmez. Kararınızı güçlendirmeniz ve tekrar denemeniz gerektiğini gösterir. Kısa bir zaman içinde olsa sigara içmeden durabileceğinizi gördünüz. Bu sigaraya ihtiyacınız olmadığını, tamamen bırakmayı başarabileceğinizi gösterir.


VI. MADDE BAĞIMLILIĞI TEHLİKESİNE KARŞI
ANNE VE BABALARA ÖNERİLER.
Anne ve babalar için
Madde bağımlılığı ile ilgili önemli bir husus; Çocukları ve gençleri bağımsız olarak yetiştirme, onları madde bağımlılığından uzak tutabilecek en nemli bir etkendir.
Nitekim maddeler ancak kullanıldığında bağımlılık yaratırlar. Kişinin madde kullanması için ise buna önceden istekli olması gerekir. Yani kendinde sorumluluk duygusu gelişmemiş kişilerde maddeye alışma tehlikesi çok daha fazladır.
Anne-babalar neler yapabilirler.
Çocuklarımız bizi kendilerine örnek alırlar ve taklit ederler.
Çocuk eğitiminin önemli bir kısmını, çocuklarımızın her gün örebilecekleri tutum ve davranışlarımız teşkil etmektedir. Bu, maddeler konusunda da aynıdır. Çocuklar burada da bizden gördüklerini uygulayacaklardır.
Örneğin:
Alkole olan ilişkimiz nasıl?
Alkolü bazen ve güncel yaşamı biraz renklendirsin diye mi içiyoruz?
Yoksa bazı problemleri unutabilmek için mi?
Yoksa artık alıştığımız ve alkolsüz yapamadığımız için mi?
Sigaraya olan ilişkimiz nasıl?
Çocuklarımıza sigara içtiğimizi ve sigarasız yapamadığımızı daima göstermekteyiz.
Veya sigarayı bırakmak istediğimizi fakat bırakamadığımızı tekrarlayıp durmakta mıyız?Bilhassa annelerin sigara alışkanlığından çocuklar etkilenmektedir.
İlaçlara olan ilişkimiz nasıl?
Büyük küçük her ağrı ve sızıda hemen ilaç alıyor muyuz?
Veya kendimizi daha iyi hissedebilmek için sık sık ilaç mı alıyoruz?
Yoksa ilaçları, bizi bunaltan olayların tesirini azaltmak için mi alıyoruz?

Çocuklarımız bizim davranışlarımızı görüp öğrenirler, onlar bizler gibi sorunların çözümünde, bizim davranışlarımızı kopya ederler.
Çocuklar aynı zamanda anne_babaların birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek alırlar.
Birlikte yaşamak bazen mutluluk içinde, bazen de tatsızlık içinde olmaktadır. Önemli olan anlaşmazlıklarda bizim nasıl davrandığımızdır.
Örneğin:
Anlaşmazlıklarda oturup konuşabiliyor muyuz?
Her iki tarafında kabullenebileceği bir çözüm yolu bulabiliyor muyuz?
Yoksa taraflardan birisi buna evet demek zorunda mı kalıyor?
Yahut ta sorunlar yokmuş gibi davranıp harmoni içinde yaşıyormuşuz gibi görünmeye mi çalışıyoruz?
Veya çareyi çocuklara sarılmakta mı arıyoruz?
Çocukların eğitiminde her iki tarafta aynı şeyi mi istiyor?
Yoksa çocuklarımız sorunlara farklı yaklaştığımızın farkındalar mı?
Baba çok sert, anne ise sonunda her şeyi bağışlayan yumuşak birisi mi?
Çocuklarımıza, sorumluluk duygusunu verebilmek onları madde bağımlılığından uzak tutabilecek en önemli unsurdur.
Bu duyguyu verebilecek bir eğitim nasıl olmalı?
Sınırlar ve serbestlik.
Çocukların kendilerine güvenebilmeleri, kişilik sahibi olabilmeleri için yalnız başlarına, anne-babasız hareket edebilecekleri alanlara ihtiyaçları vardır. Burada anne-babalara düşen görev, çocuklarına bu serbest alanda yol göstermek ve serbestliğin sınırlarını da açık olarak belirlemektir. Eğer anne-babalar, çocukları için her şeyi yapıyorlarsa , sadece onları şımartmakla kalmazlar, aynı zamanda onları bağımlı, pısırık ve beceriksiz kişiler olarak yetiştirmiş olurlar.
Bu nedenle:
Çocukların belirli konularda, yaşlarına uygun olarak ve kendi başlarına serbest hareket edebilmeleri, onların kendi davranışlarını kontrol edebilmeleri için çok önemlidir.
Anne-babalar çocuklarını madde bağımlılığından korumak için neler yapabilirler.
Örnekler:
Çocuk,
Kendi başına bir karar verirse, kendisi belirli bir rizikoya girecektir. B u riziko ona ağır gelebilir ama eğer sonuç olumlu olursa, çocuk verdiği kararın doğru olduğunu öğrenecektir. Sonuç olumsuz olursa bu tecrübe ona her zaman için yararlı olacak ve özellikle onun sorumluluk duygusunu arttıracaktır.
Anne-babalar:
Çocuğun yaşına göre bazı kararları kendisinin vermesine ve ona zarar vermeyecek rizikolara girmesine göz yumarlarsa ve yine, yerine göre rizikonun olumsuz sonuçlarını çocuğun kendisinin üstlenmesini isterlerse, bu durum çocuk tarafından anne-babanın ona güveni olarak yorumlanacak ve çocuğun kendi kendine güvenini arttıracaktır.
Bağımsızlık ve şahsi sorumluluk ancak uzun sürede, küçük adımlarla ve alıştırmalarla verilebilir.
Her yaştaki çocuk için belirli sınırlar kaçınılmazdır.
Bu sınırları belirlerken, aile, okul, meslek eğitimi, maddi durum, ev durumu gibi aileden aileye değişen etkenlerin göz önünde tutulması gerekir.
Çok geniş sınırlar,
Çocukların gerçek yaşamı tam anlamıyla kavrayamamalarına ve nerede, ne zaman, nasıl davranılması gerektiğini kestirememelerine sebep olacaktır.
Gereksiz sınırlamalar ve yasaklar:
Çocukların yaşamda gerekli olan bazı konularda beceriksiz kalmalarına, karamsarlık ve daime şüphe içinde bulunmalarına ve dolayısıyla yeni problemlere yol açacaktır.
Kesin olarak belirlenmeyen sınır ve sorumluluklar:
Özellikle anne-babanın bugün böyle, yarın şöyle davranması veya birinin böyle ötekinin başka türlü tutumu,çocuğu doğal olarak şaşırtacaktır. Yine bazen sert davranmak ve çok dar sınırlamalar koymak, bazen de sınırlamaları kaldırıp onu tamamen serbest bırakmak, çocuğun ileride kendi kendine karar verebilmesini engelleyecek ve onu şaşkın bir duruma sokacaktır.

 

7 Günde Sigarayı Bırakma Programı



Kendinizi 7 günlük programa hazırlayabilmeniz için aşağıdaki önerileri uygulayın:
En çok ihtiyacınız olan şey içtiğiniz sigaraların adedi yazan bir listedir. Bu isteyi sigara paketinizin üzerine sağlamca yapıştırın. Her gün bu tip bir listeye ihtiyacınız olacak. Bu nedenle listenizi fotokopi ile çoğaltın ve yanınızda hazır bulundurun.
Spor, sigaranın yerini tutabilecek en iyi şeydir. Spordan sonraki tatlı yorgunlukiçindeki bir bedenle sigara içmek hic te çekici gelmeyecektir. Bu nedenle içinizde step dansı ya da yoga öğrenmek, tenis oynamak veya koşmak için bir arzu duymuşssanız, şimdi bunu gerçekleştirmenin tam sırasıdır. Eğer bu etkinliklere sigarayı bırakmanın birinci günü başlarsanız çok daha iyi olur. Kendinize bir cimnastik kitabı alıp içindekileri evinizde kendi başınıza da uygulayabilirisiniz.
Sigarayı bırakma gününden önceki gün içebildiğiniz kadar çok sigara içmek te yararlı olur. Birinci günden önceki gün üç paket yada içebildiğiniz en fazla sigara için. Sigaranın yaratabileceği en berbat duruma düşün; yoğun duman içinde bir oda, acıyan bir boğaz, ağızda leş gibi nikotin tadı ve kıpkırmızı gözler.
Sigarayı bırakmayı bir işkence gibi görmeyin. Sigara içmeyi biraktığınız ilk günler bir parça rahatsızlık duyabilirsiniz. Örneğin ciğerler temizlenmeye başladığı için birkaç gün şiddeti ve balgam artabilir. Eğer bu şikayetler sizi endişelendiriyor ise doktorunuza danışıp ayrıntılı bilgi alın.


1.GÜN
Sigarayı bırakmanızın temel nedenlerini bir liste halinde yazın. Bu listeyi gözünüze çarpacak heryere asın; banyo aynasına, buzdolabına veya televizyonun üstüne. Bir kopyasını da yanınızda taşıyıp iradenizin zayıfladığını hissettiğinizde cebinizden çıkarıp tekrar okuyun.
Bütün sigara paketlerinizi atın.
Yalnızca bir paket ve en sevmediğiniz sigarayı alın. Böylece sigaranıza zahmetsizce ulaşamayacak ve içtiğinizde beklediğiniz zevki alamayacaksınız. Normalde içtiğinizden daha düşük nikotin ve katran içeren bir markayı seçmeniz vücudunuzun nikotinsiz günlere daha kolay adapte olmasını sağlar.
İçtiğiniz sigara miktarını gösteren listeyi paketinizin üzerine yapıştırın. İçtiğiniz her sigarayı yakmadan önce kaydetmeyi ve numaralandırmayı unutmayın. Böylece kısa süre sonra günde ne kadar sigara içtiğiniz konusunda bir fikriniz olacaktır. "1" numaralı sigara, onu içmeden yapacağınız sigara, "2" numaralı sigara çok istediğiniz ancak birinci kadar dayanılmaz olmayan ve "3" numaralı sigara onu içmeden de yaşayabileceğiniz sigaradır. Sigaranın yanına zamanı ve onu içerken içinde bulunduğunuz durumu da yazın. Örneğin otobüs ya da önemli bir telefon beklerken veya sıkıntılı ve endişeli olduğunuz bir zaman gibi. Canınız her sigara içmek istediğinde, bu liste doldurma işini eksiksiz yapmayı ihmal etmeyin. Kültablalarınızı temizleyin. Kültablanızın bir süre sonra ağzına kadar dolduğunda ortaya çıkan iğrenç tabloyu gözlerinizle görün.


2.GÜN
Bugün "3" nolu sigarayı içmeyeceksiniz ve kendinizi numaralandırma hataları yaparak kandırmayacaksınız.
Sigara, tiryakinin ağzını meşgul eder. Bunun bir başka yoluda şekersiz sakız çiğnemektir. Yanınızda her zaman sakız bulundurun. Bunun yerine şekerleme ve meyva suyu da yiyip içebilirsiniz. Birçok kişi kilo almaktan korktuğu için sigarayı bırakmadığını söylemektedir. Eğer planlı ve dengeli yerseniz şişmanlamazsınız.
Eğer her yemekten sonra sigara yakma alışkanlığınız varsa yemeğiniz bittiği anda sofradan kalkın ve 5 dakikalık kısa bir yürüyüşe çıkın. Duman yerine ciğerlerinize dolan temiz hava yemeğin tadını daha iyi çıkarmanıza yardımcı olacaktır.


3.GÜN
"3" numaralı sigaraları içmemek pek te kötü bir işkence sayılmazmış. Bugün belki "2" numarayı bile içmeyebilirsiniz. Içtiğiniz sigaraları listenize kaydetmeyi unutmayın. Her sigaradan önce kendinize "bu sigarayı gerçekten istiyor muyum? " sorusunu sorun.
Sigara içmek yerine derin nefes alıp verme egzersizi yapmayı deneyin. Rahatlayın iki ya da üç kez derin nefes alıp verin. Kendinizi gerçekten daha iyi hissedeceksiniz. Bu egzersiz, sigara içmeme kararınızı destekleyecektir.
Sigara içmeden durabileceğiniz belli bir süre belirleyin. Örneğin günün en fazla sigara içtiğiniz döneminde sigara içmeden en fazla ne kadar dayanabileceğinizi ölçün. Günün ilk sigarasını içmeyi mümkün olduğu kadar geciktirin. Eğer çok tiryaki iseniz en az bir saat, ortalama sigara içen biriyseniz iki saat, ve az sigara içen biri iseniz yarım gün sigara içmemeyi deneyin. Unutmayın ki otobüs ya da tiyatro gibi sigara içmenin yasak olduğu yerlerde kendinize hakim olabiliyorsunuz.
Sigara markanızı değiştirme zamanı geldi. Artık daha düşük katran ve nikotin içeren bir sigara alıp tütünün vücudunuza verdiği zararı daha da azaltabilirsiniz.


4.GÜN
Bugün "2" numaralı sigarayı bırakıyorsunuz. Gerçekçi olun. Yalnızca gerçekten ihtiyacınız olan "1" numaralı sigarayı gerçekten ihtiyacınız olduğu bir anda için.
Şimdi biraz rahatlıyoruz. Gidip gerçekten sevdiğiniz ne varsa yiyin. Paranızı biftek, ananas, karides gibi şeylere harcayın. Özellikle çok sevdiğiniz bir yiyeceği bol bol yiyin. Ama kilo probleminiz varsa tatlı konusunda biraz dikkatli olun.
Genellikle sigara içtiğiniz bir ortam seçin. bir kokteyl ya da sigara dumanına boğulmuş bir toplantı odası ve bu ortamda bulunduğunuz süre içinde hiç sigara içmeyin. Eğer kendi sınırlarınızı kendiniz belirlerseniz, bunlara uymak o kadar da zor olmaz.
Çakmak ve kibritlerinizi atın. Sigaranızı yakmak için ateş aranmanız, size ne yapmak üzere olduğunuz düşünmede ve kaç sigara içtiğinizi düşünmede kolaylık sağlayacaktır.


5.GÜN
Artık sigara almayın. İçtiğiniz sigara listesini yanınızda taşıyın ve kaydetmeye devam edin. Bugün sadece "1" numaralı sigarayı içeceksiniz unutmayın.
Bugün arkadaşlarınıza sigarayı bıraktığınızı söyleyin. Onlardan özellikle de içmeyenlerden büyük destek göreceksiniz. Kararınızı tanıdıklarınıza açmanız bu kararı daha da kesinleştirir.
Kültablalarınızı dökmemenizi istemiştik. Simdi onları kullanmanız zamanı geldi. Bütün kültablalarınızdaki kül ve izmaritleri bu kavanoza doldurup üstüne biraz su ekleyin. Bu kavanozu sürekli elinizin altında bulundurun ve canınız sigara içmek istediğinde kapağını açıp biraz koklayın. Canınız hala sigara içmek istiyor mu?
Bu akşam kültablalarınızı yıkayıp dolabın üst raflarına kaldırın. Yarın hiç sigara içmeyeceğiniz için onlara hiç ihtiyacınız olmayacak.


6.GÜN
24 saat hiç sigara içmeyin.
Sigara içmenin yasak olduğu yerlere gidin. Müzeleri yada sigar içmeyen arkadaşları ziyaret edin, sinemaya gidin, üstüste film seyredin.
Alkollü içeceklerden uzak durun. Alkol ve sigara birlikte iyi gider. Alkol ayrıca iradenizi ve direncinizi de zayıflatır.


7.GÜN
24 saat daha sigara içmeyin.
Bu hafta içmediğiniz sigaralardan kalan parayla kendi kendinize özel bir tasarruf hesabı açın. Bir yıl boyunca her hafta bu hesaba aynı miktarda para yatırın. Yıl sonunda tahmin edeceğinizden çok daha fazla para birikmiş olduğunu göreceksiniz. Bu parayla çok isteyipte alamadığınız bir şey alın.
Sigarayı bırakmaya bağlı depresyon ya da fiziksel semptomlar hissederseniz doktorunuza başvurup yardım isteyin.
İnsan olduğunuzu unutmayın. İradeniz kırılıp bir sigara içerseniz hemen umutsuzluğa kapılmayın. Sigarayı bırakma nedenlerinizi tekrar okuyun ve yeni nedenler varsa ekleyin. Sizin üzerinizde en etkili olan tekniği deneyimlerinizle bulacaksınız. Bulduğunuz teknikleri uygulamaya devam edin. Zorlanmadığınızı hissettiğiniz günün programına geri dönün. Devam edin. Bırakabilirsiniz ve bırakacaksınız.


ZAFER GÜNÜ
Artık siz de sigara içmeyenlerdensiniz. Neden bir parti verip bunu kutlamıyorsunuz? Size, sigarayı bırakmanız konusunda destek veren tüm dostlarınızı çağırıp, bunu birlikte kutlayın.


 

 

 

 

 

 
Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

 

Egzersiz
 

 
 + Büyüt | - Küçült