‘'Başarılı olanlarla, başarısız olanlar arasındaki fark, yaşam
deneyimleriyle sahip oldukları kaynaklara, bakış açılarından
kaynaklanmaktadır. "
-Anthony Robbins
"Sıkıntı, arzuları arzulamaktır."
-Tolstoy
Çöl yolculuğunu sağlıklı ve rahat bitirebilmek için yanınızda az yük taşımanız tavsiye edilir. Yaşam yolculuğunu da çöl yolculuğuna benzetirsek, daha sade bir yaşam bu yolculuğun daha kolay bitmesini sağlayacaktır. Sadeleşme kavramı üzerine sadece makaleler değil kitaplar da yazılmaktadır.
Sadeleşmek sadece eşya anlamına gelmemeli. Önce zihin yönünden bir sadeleşme şarttır. "Dingin Savaşçı filminde Sokrat lakaplı bilge kişi hırslarına yenik düşen ve başarılı olmayı amaçlayan jimnastikçi gence huzurlu bir süreç için önce çöpleri boşaltman lazım" der. Gencin anladığı çöp bildiğimiz çöptür. Bizim de sadeleşmeden anlayacağımız ilk şey eşya sadeleşmesinden ziyade zihindeki birikmiş çöpleri yani gereksiz ve olumsuz düşünce kalıplarını atmak.
Uzakdoğu kökenli tüm öğretiler de başta olmak üzere tüm zihinsel sorunlarda ve hastalıklarda öncelikli olarak mevcut birikintilerden kurtulmaz esas alınır. Siz şu anki halinizin üzerine bir şey eklemek istiyorsanız bunu önce birikintilerden kurtularak yapmalısınız. Buna ister ruhsal temizlenme deyin, ister arınma deyin gerçek bir sonuca erişmek için öncelikli olarak bize ağırlık veren yüklerden kurtulmamız gerekmektedir. Bugün migren gibi birçok hastalığın sebebinin bile geçmişimizde kabul edemediğimiz sorunları sürekli taşımamızda yatmakta olduğu kabul edilmektedir. Birçok sırt ağrısının sebebi geçmişe yönelik yaşadığımız üzüntülerden kaynaklanmaktadır.
Geçmişin ve biriktirdiğimiz sorunların ne denli önem arz ettiğini fark ettikten sonra yapmamız gereken hayatın her gün yeniden başladığını ve önümüzdeki günlerin sağlıklı ve huzurlu bir şekilde nasıl geçirebileceğimizin hesabını yapmak. Bütün mesele burada...
Her şeyden önce sade ve dingin bir zihin bizim daha sağlıklı düşünebilmemizi, sağlıklı bir hayat sürebilmemizi ve olaylara karşı sağlıklı tutum içinde olmamızı sağlayacaktır. Gün içerisinde binlerce kez olumsuz düşüncenin çemberinden çıkamadığımız gerçeğini düşünürsek, işimiz bir hayli zor. İnsanlar ya geçmişe takılır kalır ya da geleceğin hayaliyle anını yaşamak yerine günlerini çarçur eder. Doğrusu, anı o an içinde yaşamak. Bunu yapabilmemiz için de olumsuz zihin yapısından kurtulmamız gerekiyor.
Antidepresan kullanımının her yıl düzenli olarak arttığı günümüzde sağlıklı zihne sahip olmak elbette kolay gözükmüyor. Aşağıda basit bir şekilde verdiğimiz tavsiyeler sizin için örnek teşkil edecektir. Bu konularda daha detaylı çalışmalar yaparak zihin sağlığınızı yükseltebilirsiniz.
a) Affetmeyi alışkanlık haline getirin:
Affetmek en büyük erdemlerden biridir. Yapılması en zor eylemlerin başında gelmekle birlikte faydaları da sayılamayacak kadar çoktur. Kutsal din kitaplarının ortak öğretilerinden biri de affetmekle ilgilidir. Günümüzde insanoğlu her gün kendisini üzen küçük ya da büyük olaylarla karşılaşmaktadır. Bir süre sonra üst üste yığılan bu davranışlar, beyin sistemimizde ciddi bir çöp yığını oluşturmaktadır. Bu çöp yığını beyin sistemimizin kısa devre yapmasına ve günlük sıradan olaylarda bile olumsuz bir tavır sergilememize yol açmaktadır. Bazı büyük hatalarda affedici olmanızı beklemek boş bir hayal olur yalnız küçük yanlışlara karşı affedici olmak zihninizde birikmesini engelleyecektir.
Bir arkadaşınızın size karşı yanlışlı, alamadığınız bir miktar para, duyduğunuz kaba bir söz, çocukluk arkadaşınızın size karşı yaptığı çirkin davranışlar vb. birçok kişiyi affedebilirsiniz. Affetmediğiniz zaman zaten olan olayları hatırladığınızda her zaman sizi üzücü etkisini tekrar yaşayacaksınız. Sürekli olarak bu etkiyi yaşayıp üzülmek yerine onları affederek güzel hatıraların canlanmasını sağlarsınız.
Son yıllarda yapılan birçok eğitim çalışmasında özellikle affetme üzerine durulmaktadır. Affetme egzersizleri için farklı yöntemler bulunmakla birlikte daha basit uygulamalar ile alışkanlık haline getirebilirsiniz. Önemli olan bir süre sonra yaşadığınız olumsuz bir olayı, belleğimizden zarar verici özelliğini kaldırmak.
Affetme üzerine basit uygulamalar:
*Gün bitiminde uyumadan önce gözlerinizi kapayarak gün içerisindeki size olumsuzluk yaşatan kişileri hatırlamak.
Sonra sıra ile hayali bir şekilde onlarla buluşup "BANA YAPTIĞIN DAVRANIŞTAN DOLAYI SENİ AFFEDİYORUM" demek ve o kişiye karşı gülümsemek. Bu uygulamayı fon müziği eşliğinde birkaç günde bir yapabileceğiniz gibi hafta sonları da yaparak düzenli hale getirebilirsiniz. Benzer şekilde namaz kılıyorsanız gece namaz bitiminde dua esnasında benzeri bir uygulama yapabilirsiniz. Ayrıca o kişiler için bundan sonra daha düzgün davranışlar sergilemeleri için de dua edebilirsiniz. Bu belki o gün trafikte size korna çalarak sinirlerinizi zorlayan bir şoför için de olabilir.
* Zamanında yaptığınız hatalardan dolayı kendinizi affedin.
Geçmiş zamanda belki şu an hayatınızda olmayan kişilere karşı yaptığınız davranışlardan dolayı o kişileri benzer şekilde hayal ederek onlardan özür dileyebilirsiniz. Aynı şekilde kendinizi affetmelisiniz. Okulda çektiğiniz kopyadan, zor zamanında arkadaşınıza vermediğiniz borç para yüzünden, eşinize söylediğiniz yalandan, zamanında oyun başından kalkamayıp annenizi üzdüğünüz için yine kendinizden özür dileyin ve kendinizi bağışlayın. Unutmayın insan melek değildir ve sürekli hata yapmaya müsaittir.
*Tartıştığınız kişilerle görüşme imkanınız varsa müsait olunan bir zamanda o kişilere şunu söyleyin.
“ Geçen hoş olmayan bir tartışma yaşadık. Benim ya da senin haklı olman sonucu değiştirmedi ama ben kendi adıma böyle üzücü bir olaya sebep olduğum için üzgünüm ve senden özür dilerim". Zor ama yapabilirseniz ne ala.
*Kendinizi affetme duygusu üzerine zorlayın!
Ciddi olaylar ve bunları size yaşatanlar için affetme eylemi pek kolay değildir. Ancak o kişileri de zaman zaman düşünerek kendinizi zorlayın. Sizi hak etmediğiniz halde terk eden eski eşiniz, sizi aldatan eşiniz, küçükken okula göndermeyen babanız, aile mirasını sizden kaçıran kardeşiniz, sizi onaylamadığınız biriyle evlenmek için terk eden çocuğunuzu bile. Söylemesi çok basit geliyor. Lakin sürekli onları düşünerek acı çekmek mi daha doğru yoksa onları affederek hayatınızdan çıkmasını sağlamak mı?
Zamana inanırsanız ve bu yaşam dünyasının ebedi olacağı düşüncesiyle yaşarsanız son nefesinize kadar bu ızdırabı çekersiniz. Tek çözüm affedin ve kurtulun!
* Affetmekle ilgili hazırlanmış work shop çalışmalarına katılabilir ya da bu alanda hazırlanmış telkin cdlerini sürekli dinleyerek(en kolay ve yapılabilirliği yüksek uygulama) kendinizi rahatlatabilirsiniz.
"Dünyaca ünlü eğitim sisteminin kurucusu Prof Mirzakerim Norbekov'un hayat hikayesini özel kılan intikam yerine affetme eylemidir. Askerliği esnasında kendisinin haksız bir şekilde ölümcül yaralar almasını sağlayan ve sakat kalmasına sebep olan asker arkadaşlarından intikam almak için yemin eder. Ölümü beklemek yerine intikam hırsıyla iyileşmenin yollarını arar. Bu doğrultuda uzun yıllar başta Uzakdoğu öğretileri ve dövüş sanatlarını öğrenir. Sonrasında asker arkadaşlarını bularak tek tek intikamını alır. Onları kendisine yapıldığı gibi ağır bir şekilde darp eder. Birkaç kişiden sonra yakalanır fakat ölümcül hastalığı olunca serbest bırakılır. Vazgeçmek yerine sıradaki kişiyi arar ve onu da darp edecekken intikam hırsından vazgeçer ve O'nu affeder. Hatta intikam almak istediği kişiyle yemek bile yer. Onunla yüzleşir. Sonrasında diğer kişileri affeder ve o günden sonra intikam için değil şifa üzerine eğitimler alır ve kendi hastalıklarının iyileştiğini görür. Şu an başta Rusya olmak üzere Türkiye dahil birçok Avrupa ülkesinde eğitim sistemleri binlerce kişi tarafından uygulanmakta. Norbekov'un yaptığı intikam yerine affedici olmaktı. Eğitimlerinde özellikle affetme üzerine yapılan çalışmalar katılımcılar tarafından etkileyici bulunmaktadır."
b) Beyninizi olumsuz düşüncelerden arındırın:
Gün içerisinde binlerce düşüncenin beynimizde dolaştığı gerçeği bilinen bir durum. Sabah uyandığımız andan itibaren gece uyuyuncaya kadar zihnimiz sürekli meşguldür. Olan olaylar ve olacak olaylar ve planlar için sürekli kıvranır durur. Biriyle yaptığımız konuşmalarda tatminsiz kalmışsak sürekli onunla konuşur dururuz. Bir sonraki gün yapacağımız işler ve ödeme planları gibi düşünceler art arda sıralanır. Otobüste giderken, araç sürerken beyin değirmeninde sürekli düşünce öğütürüz.
Bütün bunlar niteliksiz düşüncelerdir. Bize faydalı olanı %1'ini geçmez. Ne vahim ki gün içerisinde neredeyse 18 saati boş boş düşünürüz. Bu tarz düşünce dağınık zihin yapısını doğurduğundan isteklerimizde evrende savrulur gider. Nitelikli düşünce sistemi kuantum düşünce alanına girer. Kısacası rastgele odaklanmamış bir düşünce yerine odaklanmış ve nitelikli düşünce sistemi. Bu tarz bir düşünce sistemini kullananların çoğu daha nitelikli bir yaşam süregitmektedir. Burada bu tarz bir düşünce sistemini anlatmaktan ziyade mevcut halimizle nasıl daha az olumsuz düşünebiliriz?
Elbette gözüktüğü kadar kolay bir durum olmayacak. Toplumun akşamlan neden bu kadar televizyon karşısında vakit öldürdüğü gerçeği de insanların düşünmek istememesinin bir sonucudur. Anlamsız diziler, futbol yorumları, magazin programları vb. tamamen o an için uyuşturulmaya ihtiyacının sonucu ortaya çıkar.
Beynimizi nasıl arındırabiliriz?
a) Odaklanma Yöntemi ile gün içerisinde farklı işleri düşünmek yerine belli bir amaca odaklanmış bir düşünce sistemine geçebilirsiniz. Bu konuda olumlu hayallerle sürekli olarak kendinizi o alana yönlendirebilirsiniz.
b) Yapacağınız işleri bir not defterine ya da ajandaya not edebilirsiniz. Günümüzde akıllı telefonların bu tarz özellikleri ile beyninizde gereksiz yer edinmelerini engellemiş olacaksınız.
c) Ulaşım, bekleme vb. vakitlerinizde sağa sola bakıp, beyninizin gereksiz düşünce üretmesine izin vermek yerine telefonunuzdan kulaklığınızla kimseyi rahatsız etmeden dinleyebileceğiniz telkin çalışmaları ile zihinsel anlamda yatırım yapabilirsiniz. Bu bekleme ve yolculuk esnasın da bazı olumlama cümleleri söyleyerek zihnimizin güzel düşüncelerle dolmasını sağlayabilin/ Aynı şekilde bazı zikir kelimelerini tekrarlayarak beynimizin daha aktif hale gelmesini ve hem daha sağlıklı olmamızı sağlayabilin/
d) Kaygı, endişe ve kuruntulu düşünceleri kendinizden uzaklaştırın. Olmamış olaylar için şimdiden veryansın etmenin ve kendinizi ruhen çöküntüye uğratmanın bir anlamı yok. Dünyaca ünlü kişisel gelişim kitaplarının duayeni Dale Carnegie 1930'lu yıllarda yaptığı gözlemlemede insanların çoğunluğunun olmamış olaylar için kuruntu besledikleri ve sürekli gün geçmez bölmelerde yaşadıklarını dile getirmiştir. Son zamanlarda ANDA YAŞAMA adı altında sıkça karşımıza çıkan bu düşünce gelecek için endişe etmeden elimizdeki zamanı yaşayabilmemizi salık vermektedir. Bu günümüzü gün etmek anlamına gelmiyor. Bugün kazandığımızı bugün harcamak anlamına gelmiyor. Anda yaşamak yaşadığınız anın hakkını vermek. Yaşadığınız anda gelecekteki olmamış olaylar için endişe etmek yerine huzuru yakalamak için çaba harcamanız en doğru seçenek olacaktır.
e) Gün içerisinde 5 dakikalık molalar vererek kısa süreli meditasyon çalışmaları ile kendinizi bulunduğunuz andan uzaklaştırabilirsiniz. Çalışma şartları içerisinde ya da ulaşım süresince uygun bir fon müziği eşliğinde gözlerinizi kapatarak güzel hayaller kurabilirsiniz. Bilinçli hayaller kurulursa güzel sonuçları olacaktır.
f) Beyin detoksu yapın.
Nasıl ki duş esnasında vücudunuzu kirden arındırıyorsanız beyninizde biriken olumsuz düşünceleri de beyin detoksu ile arındırabilirsiniz. Bu işlem hayali yöntemle yapılabilir.
"Sessiz bir ortamda dik bir vaziyette oturun. Bu esnada motive olmak için fon müziği eşliğinde yapabilirsiniz. Akabinde gözleriniz kapalı iken gökyüzünden bir enerji yumağının başınıza doğru geldiğini hayal edin. Sonra saçlarınızdan başlayarak ayak parmaklarınızı da içine alacak şekilde enerji yumağını yukarıdan aşağıya indirin. Bu işlemi bir iki dakika içinde yavaş yavaş yapın. Başınızdan aşağı inerken beyninizdeki çöp halinde olumsuz düşünceleri de tıpkı bir süpürge gibi aşağıya doğru indiğini hayal edin. Daha sonra enerji yumağını ayaklarınızdan çıkıp uzaklara göndererek bitirin. Bu işlemi daha profesyonel bir şekilde yapabilirsiniz. İlk başlarda basit tekrarlar sizin alışmanızı sağlayacaktır."
c) Çevresel Sadeleşme:
*Size maddi ve manevi yönden faydası olmayan ve sizin de aynı şekilde faydanızın dokunmadığı arkadaşlarınızı elemelisiniz. Bu cümle ne kadar zor gözükse de sizin yaşam alanınızdan çıkarmadığınız kişiler sizin enerjinizi çalmakla beraber size zarar verme(maddi-manevi) durumları yüksektir. Siz bu tarz kişileri hayatınızdan çıkarmazsanız, bir süre sonra dolaylı yoldan hayatınızdan çıkacaklardır. Burada seçimi sizin yapmanız en uygun olanı. Kaliteli arkadaşlık çevre için size engel olanları hayatınızdan çıkarmanız gerekir. Bu bir anda olmasa bile zamanla bunu yapabilirsiniz. Kendi frekansınızda olan kişilerle iletişim kurmanız için alt frekanstaki kişileri yaşam değirmeninizden çıkarmalısınız.
*Size rahatsızlık veren eşyalardan kurtulun. Bu çoğu zaman huzursuz bir ortam sağlayan yatak odası olabileceği gibi birçok zamanda evinizde gereksiz yere yer işgal eden eşyalar olabilir. Bazen evin kendisi olabilir. Size huzur vermiyorsa ve bulunduğu yer sizin yaşam standartlarınızın altında kalıp size olumsuz bir bakış açısı kazandırıyorsa o bölgeden kurtulmanız en doğrusu.
*Günlük yaşamın içinde size vakit kaybına ve dikkat dağınıklığına yol açacak ödeme unsurlarını sadeleştirin. Fatura ve diğer taksit ödemelerinizi tek çatı altında toplayarak hem takip edilmesi kolay bir hale getirebilirsiniz hem de banka talimatı gibi kolay yollarla vakit kaybının önüne geçebilirsiniz. Modern yaşamın güzelliklerinin yanında bedel olarak karşımıza çıkan birçok zararı da vardır. Ödeme havuzu oluşturarak o ay içinde ödemek zorunda olduğunuz fatura vb. ödemeleri günü geldiğinde sizin adınıza banka hesabınız ödeyebilir. Sizin yapmanız gereken sadece o hesapta gerektiği kadar para bulundurmak. Daha önceki kitaplarımız ve sohbetlerimizde birçok kişi para olsa biz zaten faturalarımızı düzenli öderiz gibi cümleler kurmakta. Gerçek şu ki söylendiği üzere değil. İnsanlar çoğu zaman 20 liralık bir su faturası için fatura merkezi aramakta hatta son güne ertelediği için birçok zaman susuz ya da elektriksiz kalmaktadır. Mecburen ödemek zorunda kalacağınız ödemeler için havuz hesabı oluşturmak ve gerekli parayı o hesapta bulundurmak en doğru çözüm.
d) Geçmişinizden arının!
Louis Hay’ın DÜŞÜNCE GÜCÜYLE TEDAVİ adlı kitabında mevcut rahatsızlıklarımızdan kurtulmanın çözümü olarak yeni düşünce kalıpları sunulur. Bu düşünce kalıplarının birçoğu geçmişten kurtulma ile ilgilidir. Migrenden tutunda kabızlık gibi birçok hastalığa hatta kanser türlerine kadar geçmişin izlerini taşıyan düşünce kalıplarının etkileri üzerine durulur. Geçmiş yaşamın şu an ki halimiz üzerindeki etkisi o kadar büyüktür ki günümüzde geçmiş yaşam şifa çalışmaları, regresyon çalışmaları ve birçok meditasyon çalışmaları bu alanda yoğunlaşmıştır.
Elbette geçmişimizden arınmak çok kolay değil. Lakin bir seçim yapmanız gerekmektedir. Geçmişinizdeki olan biteni sevgiyle kabul etmek ya da sürekli pişmanlık duyarak yaşamaya(!)devam etmek. Seçim sizin. Geçmişimizde iyi bir eğitim alamadığımız yanlış bir meslek seçimi veya yanlış eş seçimi gibi birçok etken bizi sürekli huzursuz bir hayata sürükler.
Geçmişinizde ne yaşadıysanız yaşadınız. Önemli olan şu an. Şu andan itibaren kalan süreniz için ne yapabileceğinizdir.
Geçmişinizden arınmak için işte size basit öneriler:
1. Hatırladığınızda size sürekli huzursuzluk veren olayları özellikle hayal ederek o ana gülümsemeniz. Çok saçma gelebilir ama bir süre sonra yaşadığınız olumsuz olaylar siz de farklı bir duygu uyandıracaktır.
2. Geçmişte size kötülük yapan ve hiç affedemediğiniz kişilerle hayalen konuşarak onları bağışladığınızı söylemek. Gerçek hayatta yapabilirseniz bu çok daha rahatlatıcı olacaktır. Hayalen yapmak bile size şifa sağlayacaktır.
3. Verdiğiniz ve pişmanlık duyduğunuz kararlar için kendini bağışlamak. Bu oldukça zor olsa da geçmişte yaptığınız seçimler için kendinizi affetmeniz. Kurduğunuz ortaklıklar, verdiğiniz evlenme kararı, yanlış bir eş seçimi gibi...
4. Bu konu ile ilgili hazırlanmış telkin dinletileri satın alarak ve bunları düzenli dinleyerek bilinçaltınızdaki birçok olaya karşı daha hafif tepkiler vermeye başlarsınız.
5. Geçmişinizde başınıza gelen olaylarla ile ilgili olayların iyi yönlerini bulun. (Eski sevgilim beni iyi ki terk etmiş ki gerçekten sevdiğim kadınla evlenebildim)