Kişisel Gelişim

 

 

Yorgunluğu Nasıl Yenebilirsiniz?

Dale Carnegie


Psikiyatristler, yorgunluğumuzun büyük kısmının zihni ve heyecanlı hallerimizden kaynaklandığını söylüyorlar. İngiltere’nin en tanınmış psikiyatristlerinden biri olan J. A. Hadfield diyor ki: “Maruz kaldığınız yorgunluğun büyük bir kısmı zihinden gelmektedir, hakikatte tamamıyla bedeni bir sebepten oluşan bitkinlik nadir görülür.”

Amerikanın en tanınmış psikiyatristlerinden Dr. A. A. Brille de şunu bildiriyor: “Sıhhati yerinde olan masa başı işçisinin yorgunluğu yüzde yüz psikolojik sebeplerden ortaya çıkar ki, biz bu sebeplere heyecan sebepleri diyoruz.”

Masa başındaki (veyahut da oturan) işçiyi hangi nevi heyecan sebepleri yorar? Sevinç mi? Memnuniyet mi? Hayır! Kafiyen! Sıkıntı, huzursuzluk, takdir edilmemekte olduğu hissi, telaş, kuruntu, üzüntü... İşte bu heyecan verici sebeplerdir ki, oturan işçiyi bitkin bir hale getirir, soğuk algınlığına müsait bir hale koyar, enerjisini azaltır ve asabi bir başağrısıyla onu eve gönderir. Evet, yoruluruz, çünkü heyecanlarımız vücutta asabi gerginlikler oluşturur.

The Metropolitan Hayat Sigortası Şirketi buna yorgunluk hakkındaki bir broşüründe işaret etti. Bu büyük hayat sigortası şirketi: “Ağır iş, derin bir uyku veya istirahatla tedavi edilemeyecek bir yorgunluğa nadiren sebep olur... Üzüntü, gerginlik ve heyecan karışıklıkları en büyük yorgunluk sebeplerinden üç tanesidir. Yorgunluğa, bedeni veya zihni iş sebep olarak göründüğü zaman, kabahatli olanlar bunlardır. Unutmayın; gergin bir adale çalışan bir adaledir. Gevşeyin! Enerjinizi mühim işler için biriktirin” diyor.

Zihni faaliyette bulunurken neden dolayı bu lüzumsuz gerginliklerin doğmasına sebep oluyorsunuz? Josselyn şöyle diyor: “Başlıca sebep ağır işin hemen bir gayret sarfedilmesi lazım geldiğini, yoksa onun mükemmel bir şekilde yapılamayacağına dair olan yaygın inanç olduğunu buluyorum.” Bundan dolayı dikkatimizi bir yere toplayınca kaşlarımızı çatarız. Adalelerimizi bir faaliyet hareketi yapmaları için davet ederiz. Ama bu, beynimize meşgul bulunduğu işte hiç bir şekilde bir yardımda bulunmaz.

Bu asabi yorgunluğa verilecek cevap nedir? Dinlenin! Dinlenin! Dinlenin! İşinizi yapmakta olduğunuz esnada dinlenmeyi öğrenin!

Kolay mı bu? Hayır. Bunun için muhtemeldir ki bir ömür boyunca edinilmiş huy ve adetleri değiştirmeniz lazım gelecektir. Fakat bu sarfedilen gayrete değer, çünkü o hayatınızda bir ihtilal yapabilir!

Nasıl dinlenirsiniz? Zihninizle mi başlarsınız, yoksa sinirlerinizle mi? Her ikisi ile de başlamayın. Daima adalelerinizle dinlenmeye başlayın.

Şunu bir deneyelim. Nasıl yapıldığını göstermek için, farzedelim ki gözlerinizle başlıyoruz. Bu paragrafı tamamıyla okuyun, sonuna geldiğiniz zaman, arkaya yaslanın, gözlerinizi kapayın ve sessizce gözlerinize şöyle deyin: “Bırak kendini. Bırak kendini. Sıkınmayı bırak, kaş çatmayı bırak. Bırak kendini. Bırak kendini.” Bir dakika müddetle bunu çok ağır bir şekilde üstüste tekrar edin.

Bir iki saniyeden sonra göz adalelerinizin itaat etmeye başladıklarına dikkat etmediniz mi? İçinizde, sanki bir el gerginliği silip götürmüş gibi his duymadınız mı? Neyse, bu akıl almaz gibi gelebilir ama, o bir dakikacık zaman içinde istirahat etme sanatının bütün anahtar ve sırrına sahip oldunuz. Aynı şeyi çene ile, yüz adaleleriyle, boyunla, omuzlarla, bütün vücutla yapabilirsiniz. Fakat bütün organların en önemlisi gözdür. Chicago Üniversitesine mensup Dr. Edmund Jacobson, göz adalelerimizi tamamıyla dinlendirebilirsek bütün dertlerimizi unutabileceğimizi söylemeye kadar gitmiştir! Gözlerin, vücudun gerginliğini hafifletme işinde bu derece mühim oluşu şundandır ki, gözler vücut tarafından sarf edilen bütün vücut enerjisinin dörtte birini sarfederler.

Nerede olursanız olunuz, boş dakikalarda istirahat edebilirsiniz. Yalnız, sakın istirahat etmek için kendinizi zorlamayınız. Rahatça düşünüp istirahat ediniz. Gözlerinizin ve yüzünüzün adalelerini tekrar tekrar: “Bırak kendini... Bırak kendini... Bırak kendini ve istirahat et.” diyerek istirahat ettirmeyi düşünmekle işe başlayınız. Enerjinizin yüz adalelerinizden vücudunuzun merkezine doğru akışını hissediniz.

 

 

 

 

 


 


Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

 
 + Büyüt | - Küçült