Hepimiz zıt kutupların birbirini çektiğini duymuşuzdur. Fred ve ben
bunun en mükemmel örneğiyiz ve kişilikler üzerinde çalıştığımız yıllarda
aynı kişilik özelliklerini taşıyan insanların birbirleriyle nadiren
evlendiklerini gözlemledik. Karakterlerin güçlülüklerine bakınca zıt
olanların birbirini çekmeleri aslında çok iyi bir olay. Popüler
Optimistler gamsız oldukları için Melankolikleri çekerler. Melankolikler
de çok düzenli oldukları için Popüler Optimistler ile birleşirler.
Evliliklere baktığımızda çiftlerden birinin güçlü yönünün diğerinin
zayıf yönünü kapattığım görürüz. Farklılıklarımızdan dolayı memnun olup
eşimizi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmeliyiz.
Popüler Optimist/Melankolik İlişkileri
Evlilikten önce birbirimizin iyi taraflarını görmeye çalışırız. Farkettiğimiz bir kaç zayıflık da bizim gibi umut verici bir insanla beraber olduğunda bir iki hafta içinde yok olacaktır. Fred ve benim öğrendiğimiz üzere bu otomatik aktarım genellikle gerçekleşmiyor.
İlk tanıştığımızda Fred benim Popüler Optimist kişiliğimden etkilenmişti. Sosyal olayların küçük konuşmalarım sevmediği için eğer evlenirsek bu işi onun yerine götürebileceğimi düşünmüştüm ve yaptım da! Fred de Melankolik kişiliğin derinliğini ve durgunluğunu görebiliyorum. Onun hayatımı bir düzene sokacağım ve beni organize bir insan haline getireceğini biliyordum ve yaptı da!
O zamanlar kendi kişiliklerimizdeki eksik parçaları tamamladığımızı bilmeyerek birbirimizdeki güçlü yönlerden etkilenmiştik. Biz mükemmel bir evlilik için gereken iki mükemmel insan olduğumuzdan, pek gerçekçi olmasa da herhangi bir sorun çıkması ihtimalini de hiç gözönüne almamıştık.
Hemen ikileme düştüğümüz alanlardan birini sizinle inceleyelim: Zamanımızı programlamak. Evlenmeden önce her gün beş farklı kurs veriyor ve tüm drama aktivitelerini Fred olmadan götürüyorum. Düzenli olduğumu sanıyordum ama halayımız için Bermuda’ya gittiğimizde Fred planlar yapmaya başladı. Böylece tatilimiz boşa geçmeyecekti. Tarihi kaleleri ziyaret etmenin çok yararlı olacağına karar verdi ve adanın tarihi hakkında pek çok broşür okuduktan sonra programımızı hazırladı.
Güzergahı en elverişli biçimde takip edebilmek için iki tane moped kiraladı. O kılavuzu okurken ben kendiminkini nasıl durduracağımı bilmeden çalıştırdım ve önümde yükselen bir taş duvara çarptım. Mopedin sahibi bağırarak bana doğru geldiğinde beni bir yığının içinde, ön tekerleği de arka tekerleğin yanında gördü. Fred hiç plan yapmadan harekete geçen biriyle görülmüş olmaktan dolayı küçük düştüğünü düşünüyordu. Bana daha sonraları nefret ettiğim bir cümleyle başlayan bir konuşma yaptı: “Herkes bilir ki...” Beni duvara yaptığım küçük seyahatten dolayı aptal hissettirdikten sonra zararı karşıladı, bana yeni bir moped kiraladı ve ben üstünde otururken tüm parçalarım bir birinci sınıf öğrencesinin bile anlayabileceği terimlerle anlattı.
Bu olayda öğrendim ki:
Fred akıllı ben aptalım.
Fred güçlü ben zayıfım.
Fred doğru ben yanlışım.
Vardığım sonuçların hiçbirini sevmedim ama onların sabit tekrarlan ve geçerlilikleriyle on beş sene yaşadım. Taa ki kişilikleri öğrenene kadar. Sonradan her ikimizde, bir diğerinin farklı olmasının onu hatalı yapmadığım kavradık.
Bela Tek Başına Gelmez
Bermuda’dan dönerken Monarch Okyanusu’nda limanı terk etmeden önce Fred’i deniz tuttu. Yatağına yattı ve “Keşke ölsem” dedi. Oldum olası rahatsız insanlardan hoşlanmamışımdır, bu yüzden tüm hastalık olayından kaçındım. O zamanlar ikimiz de karakterleri bilmiyorduk. Fred, kamarada oturup alnına ıslak bezler koymadığım ve onu teselli etmediğim için hayal kırıklığına uğramıştı. Melankolikler sempati toplamayı severler, hasta olup oturmaya ve herkesin bu duruma iştirak etmesine bayılırlar.
Ben de Fred’in gemide geçireceğim bu güzel zamanları mahvetmiş olmasından rahatsızdım. Birkaç neşeli sözden sonra (kendi vicdanımı rahatlatmak için), yanından ayrıldım. Fred Popüler Optimistlerin hastalıktan nefret ettiklerini, hoş olmayan olaylardan kaçındıklarını eğlence ve hareket aradıklarını farketmemişti.
Program? Ne Programı?
Balayımızdan döndükten bir hafta sonra bir akşam sinemaya gittik. Filmden sonra “Neden bir dondurma yemek için Howard Johnson’a gitmiyoruz?” dedim. Güzel bir fikir olduğunu düşünmüştüm ama Fred “Programımda yok” dedi.
“Her sabah yedide program yaparım. Eğer gece on birde dondurma yemek istiyorsan sabah yedide bana söylemelisin ki programıma koyayım.”
“Bu sabah saat yedide, akşam saat on birde canımın dondurma isteyeceğini bilmiyordum.”
Doğruca eve gittik ve bu evliliğin asla eğlenceli olmayacağını anladım.
Başlangıçtan itibaren diş macunu ile problemimiz oldu. Fred tüpü dibinden kıvırarak kullanmanın önemli olduğunu düşünüyordu. Ben ise elime alıp her hangi bir yerinden sıkıyordum. Benim mıncıkladığım yerleri düzeltmeyi ve kapağı temizlemeyi kendine iş edinmişti. Popüler Optimist-Melankolik evliliklerinde temel sorunlardan biri Popüler Optimistlerin yanlış yaptıklarını bilmemeleri ve Melankoliklerin de sorunları yüksek sesle dile getiremeyecek kadar sessiz olmaları. Sadece sessizce zararı onarıp Popüler Optimistlerin gözlemleyerek hatalarım öğreneceklerini umarlar. Ama Popüler Optimistler ipuçlarım yakalayamazlar ve doğal olarak çözüme de ulaşamazlar. Zamanla Melankolik bunu bir sonuca vardırmak zorunda olduğunu hisseder ama duyguları o kadar gergindir ki olay büyük bir kavgaya dönüşür. Karakterleri anlamakla bu sorunlar yok edilebilir. Şöyle ki; Melankolikler durumun önemli olup olmadığına karar verirler, daha sonra üzülmeden konuşurlar. Popüler Optimistler doğru olanı yapmaya çalışır ve Melankolikler de hataları görmezden gelmeyi öğrenirler.
Fred diş macunu problemimizi bana istediğim gibi mıncıklayabileceğim kendi tüpümü alarak çözdü.
Zıt kutuplar birbirini gerçekten çeker ve güçlü yönler üzerine odaklandığımızda iyi uyarız ama kişiliklerimizi anlamazsak, zayıflıklar üzerine odaklanmaya eğilimimiz olur ve “benden biraz farklı, yani yanlış” düşüncesine kapılırız.
Danışmam olduğum bir çift tipik Popüler Optimist-Melankolik problemi yaşıyorlardı. Chuck etrafına neşe saçan bir satıcıydı, her zaman söyleyecek komik bir şeyleri vardı. Miriam, Melankolik, bana Chuck’dan nasıl etkilendiğini anlattı. Çünkü çok güvensizdi, sosyal açıdan rahat değildi, kalabalıklardan kaçıyordu ama Chuck’in kendine güveni tamdı. Onu dışadönük, yakışıklı, etkileyici, konuşkan ve zeki olarak tanımlıyordu. Bunlar kendisinde olmayan özelliklerdi ve o bunu tamamlayabilirdi.
Miriam bana geldiğinde çok kötü bir biçimde karamsarlığa düşmüştü. O mükemmel bir evlilik istiyordu ama Chuck bir şeyleri doğru yapmıyordu. Akşam yemeğine sık sık geç kalıyordu. Miriam tam zamanında hazır oluyordu ve bunu onur kırıcı buluyordu. En kötüsü ise geldiğinde geç kalmış olduğunu farketmemesiydi. Onun saatine bakmadığına inanamıyordu, en sonunda bunların kasıtlı olduğunu düşündü. Ama problemi onunla paylaşmadı, çünkü sorun yaratmak istemedi.
Chuck’ın ne kadar düzensiz olduğunu ve sık sık anahtarlarım kaybettiğini farketmiş. Ona bir anahtarlık almış ve ön kapıya asmış. Farketmesini beklemiş. Chuck farketmeyince ise sebebini söylemeden surat asmış. En sonunda ona aldığı anahtarlığı farketmediğini söylediğinde ise çok gülünç olduğu cevabıyla karşılaşmış. Ve yine surat asmış.
Chuck ile bir kaç partiye katıldıktan sonra ise Chuck’in şakalarının hep tekrarlardan ibaret olduğunu görmüş. Basitliği sevmediği için aynı hikayeyi tekrar tekrar duymaktan da hoşlanmamış. Bir akşam Chuck bir olay anlatmış ve Miriam tamamıyla doğru olmadığı için kocasının bir yalancı olduğunu düşünmüş. Ona olayı doğru olarak anlatmadığım hatırlattığında kocası “Ne farkeder? Güldüler ya” demiş.
Chuck ile konuştuğumda bana olan biteni kendi tarafından anlattı. Çok hoş ve etkileyici bir erkekti ve Miriam’ın ona neden aşık olduğunu kolayca anlayabildim. Onlar pek çok çift gibi yanlış eşleşmiş gibiydiler ve o eğer karısı biraz rahatlaşa her şeyin yoluna gireceğini düşünüyordu.
“Miriam çok tatlı, yumuşak ve utangaç biri ve ben onun bu yönünü seviyorum ama evlendiğimizden beri hep karamsarlık içinde. Eskiden herkes gibi o da komik bir insan olduğumu düşünürdü, ama artık bir yalancı olduğumu düşünüyor ve anlattıklarımın sade olaylardan ibaret olmasını istiyor.”
Çok iyi misafir ağırlıyor hatta hastalık derecesinde iyi bir ev sahibi. Bardağımı bırakmamla onu mutfağa götürmesi bir oluyor. Yeni oturma odası mobilyaları aldık ve tozlanmaması için hepsinin üzerine örtüler serdi. Kendimi morgda oturuyormuş gibi hissediyorum. Tüylerimi ürperten bir duygu!
On dakika geç kalsam bunu kendisine problem ediniyor. Bir satıcı olduğumu ve anlaşma imzalanana kadar orada kalmak gerektiğini anlamak istemiyor. Sanki bir anneyle evlendim ve ben de küçük kötü çocuğum.
Chuck ve Miriam ile ne yapacağız? Taraflar olumlu yaklaştığında ve kendilerine objektif bir şekilde yaklaşabildiklerinde pek çok sorun kendiliğinden hallolabilir. Bu çifte bir tane Kişiliğiniz kasetlerinden verdim ve onları bu kaseti beraber dinleyene kadar görmek istemediğimi söyledim. Bir hafta sonra Miriam aradı. Sesi çok farklı geliyordu. “Kasetleri dinledik. Sizi görmeye gelebilir miyim?”
Bana söyledikleri şunlardı:
Sorunlarımızı kendi başıma halledemediğim için kendimi çok aptal hissetim. Her ikimiz de kendimiz hakkındaki şeyleri duyduk ve gözlerimiz açıldı. Chuck onun annesi olmaya çalışmadığımı anlamaya başladı. Ben sadece her şeyin mükemmel olmasını isteyen bir Melankoliğim. Evlendiğimizden beri ilk defa olarak açıkça konuştuk ve ben ona hiçbir zaman neler hissettiğimi söylemediğimi farkettim. Sadece onun beynimi okumasını istiyordum ve yapmadığı zaman çok üzülüyordum. Farklılıklarımızın üzerine gitmeye başladık. Daha önceleri akşam yemeğini normal olduğuna inandığım bir saatte, altıda, hazırlıyordum. O ise en erken altı buçukta geliyordu. Bu saati yediye kaydırdık. Böylece yemekten önce beraber geçirebileceğimiz zamanımız oldu.
Chuck artık anahtarlık kullanıyor ve bunun daha iyi olduğunu biliyor. Yaptığım iyi şeyleri farketmesini bekleyerek geçirdiğim zamana acıyorum. Popüler Optimistlerin hikayeler anlatması ile ilgili olan bölümü dinledikten ve hepsinin yanıttan çok kesinliğe dikkat ettiklerini kavradıktan sonra yalan söylemediğini ve buna benden başka kimsenin dikkat etmediğini anladım. Onda sevdiğim yan herkesin katılımını sağlayabilmesiydi ve nasıl istiyorsa öyle anlatmasının iyi olduğuna karar verdim. Üçüncü Dünya Savaşı’nı başlatacak kadar kışkırtıcı sözler söylemezse ona müdahale etmeyeceğim.
Kasetleri dinledikten sonra Chuck koltukların üzerindeki örtüleri kaldırıp kaldıramayacağımızı çünkü evin cenaze evine döndüğünü söyledi. Eğer bu olay daha önce olmuş olsaydı çok kırılırdım ama sadece gülümsedim ve ona yardım ettim. Eskidiklerinde yenilerini alırız.
Bu kasetleri dinlememizi sağladığınız için teşekkür ederim. Bana ne kadar ciddi ve kasvetli olduğumu ve Chuck için benimle beraber olmanın ne kadar sıkıcı olduğunu gösterdi. Artık farklı yönlerimizi tartışıp onlara gülebiliyoruz.
Başkalarını anlayıp onları kendimize benzetmeye çalışmadığımızda nasıl ilerleme kaydettiklerini görmek çok eğlenceli bir olay. Küçük farklılıkları olduğu gibi kabul edebilmek ise takdir edilecek bir davranış.
Muhtemelen siz de buna benzer durumlar görmüşsünüzdür. Sizin hayatınız bundan daha kötü olabilir ve siz kendi kendinize “Eğer bu çift sorunları olduğunu düşünüyorsa benim hayatımı görmeli!” diyor olabilirsiniz. Herkesin kendi hikayesi en kötüdür çünkü kişiseldir ve her yerde ve her zaman sizinle beraberdir. Ama bireylerin kişiliklerini anlamak sorunların kontrolden çıkmadan çözümlenmesini kolaylaştırır.
Güçlü Klorik-Barışçıl Soğukkanlı İlişkileri
Barışçıl Soğukkanlılar iteklenmeyi sevmezler ama kendi hallerine bırakıldığında yapacaklarına söz verdikleri şeyi yapmazlar. Dotty, Güçlü Klorik bir arkadaşım, evin tüm idaresinden uzak tutmaya çalıştığı Barışçıl Soğukkanlı kocası Lewis’e yapması için büyük bir iş vermiş. Tatil için sahilde bir yer seçmişler ve Lewis rezervasyonları yaptıracakmış. Dotty her yaptırıp yaptırmadığını sorduğunda Lewis hazır olduğunda yaptıracağım söylemiş ve o da sesini kesmiş. Hareket ettikleri gün tatlı bir gülümsemeyle “Rezervasyonları yaptırdığını ümit ediyorum” demiş ve “Onları her zaman iptal edebilirler” cevabıyla karşılaşmış. Çok sinirlenmiş ve San Diego’ya büyük bir sessizlik içinde gitmişler.
Danışmaya iki kişilik bir oda istediklerini söylediklerinde görevli onlara gülmüş ve “Ağustos’un ortasında elinizi kolunuzu sallaya sallaya gelip bir oda bulmayı mı ümit ediyordunuz?” demiş. “Şaka yapıyor olmalısınız. Kasabada boş yer kalmadı.”
Dotty “Bu yeterince aşağılayıcı bir durumdu” diyor. Ama asıl bana dönüp, “Aramamı bana hatırlatmalıydın” dediğinde kendimi kaybettim. Sinirimden ağlayarak arabaya koştum ve kaportayı yumruklamaya başladım. Ve ona başka herhangi bir konuda güvenmemeye karar verdim.”
En sonunda bütün gece açık bir lokantanın yanındaki eski bir motelde bir oda bulabilmişler. Dotty geceyi ayakta geçirirken Lewis umarsızca uykuya dalmış.
Sabah Lewis “Burası pek lüks bir yer olmayabilir ama ne kadar tasarruf edeceğimizi düşünsene” demiş.
Maalesef bu senaryo Güçlü Klorik bayan ve Barışçıl Soğukkanlı eşi arasında süregelir. Adam iteklenmek istemez ve eşine bunu söyler. Kadın arkasına yaslanıp onu denetlemeye çalışır. Adam sorumluluklarını yerine getirmez. Kadın üzülür ve artık ona güvenemeyeceğini düşünür. Denetimi yeniden ele alır. Ağırlığım ortaya koyar ve adam da tipik kazak erkek görünümüne bürünür.
Zararları Onarmak
Bu tip sorunların oluşturduğu zararları onarmak için çiftler ilk önce karmaşık kişilikleri anlayıp sonra beraberce uç noktalardan orta noktaya ulaşabilmek için çalışmaları gerekir. Hangi cinsiyetten olurlarsa olsunlar Popüler Optimistler yaşamlarım düzene koymaya çalışmalıdırlar; Melankolikler de bunun onlar için ne kadar güç olduğunu anlayışla karşılamalıdırlar. Melankolikler de standartlarım biraz düşürüp mükemmel bir insanla evli olmadıklarım farkettiklerinde karamsarlığa kapılmamalıdırlar.
Güçlü Klorik, Barışçıl Soğukkanlıyı kararlar vermesi ve sorumluluklar alması için serbest bırakmalı, Barışçıl
Soğukkanlıda Güçlü Klorik dizginleri tekrar ele almasın diye olayları takip etmelidir. Barışçıl Soğukkanlı ilginç faaliyetler düzenlemek için zorlamalı, Güçlü Klorikde işten eğlenmek için biraz kafasını kaldırmalı.
Bunların hepsi için gayret sarfetmek gerekir ama alternatif olarak biri ayrılmak isteyene kadar ayrı hayatlar yaşayan iki insanın evlenmesi gösterilebilir.
Fred ve ben özel bir gayret sarfederek evliliğimizi kurtarmaya çalıştık. Ben düzene girmeyi öğrendim, o eğlenmeyi öğrendi. Ama bunu yapmak için özen gösterdik ve başardık. Seminerlerimize katılan pek çok kişi de kişilikleri tanımanın onlara ne kadar yararlı olduğunu bize yazdı.