Okunacak Metin Yazmak

Cristina Stuart


"Hitabetin güçlüğü beylik laflar ile boş boğazlık arasında dengeyi bulmaktır."

—HAROLD MACMILLAN—



Konuşulan Dille Yazma

Bu yazıyı yazarken onu okuduğunuzu hayal ediyorum gerçekte, sizinle konuştuğumuzu hayal etmeye çalışıyorum. Belki tek taraflı ama, konuşmayı yazmaktan daha kolay bulduğum için sizinle konuşmak istedim. Tarzımın resmi olmadığını fark edeceksiniz. Ama en başta, bu şekilde yazmayı oldukça güç buldum, çünkü elimde bir kaleme pek alışkın değilim.

Profesyonel bir senaryo yazarı değilseniz, muhtemelen ne zaman yazmaya kalksanız, bunlar okunmaya uygun olacaktır, dinlenmeye değil. Yazılı dil bizim yazmak için eğitildiğimiz bir dildir; konuşulan dilde yazmak zorunda olduğunuzda muhtemelen bunu çok zor bulacaksınız. Doğal konuşan birinin hazırladığı metini hiç gördünüz mü, cümlelerin kısa, hatta bitmeden bırakılmış olduğunu fark edeceksiniz; bazı sözcükler çok seyrek kullanılırken, sözcük dağarcığının genellikle tekrarlar üzerine kurulu olduğunu göreceksiniz. Konuşmacı çok iyi eğitim almış olmasına karşın cümlelerden birçoğunun dilbilgisi olarak yanlış olduğunu fark edeceksiniz. Dilbilgisi olarak tam bir konuşma metni hazırladığınızda bu daha resmi görünecektir. Bu noktayı temsil etmek için aşağıda her günkü yazılı ve sözlü dilden örnekler verilmiştir. ‘Kim o?’ sorusuna bugün kaç insan, ‘ben falancayım’ ya da ‘benim’ diye yanıt vermektedir? Birçokları ‘ben’ demektedir. Belki dilbilgisi olarak ‘Telefonla beni arayan kim’ diye sormak daha doğru olacaktır; ama bunun yerine ‘kimsiniz?’ diye sormayı tercih ediyoruz.

Basit Kelimeler Kullanın

Konuşmak için yazdığınızda değişen yalnızca dilbilgisi değil, aynı zamanda cümlenin stili, kelimelerin seçimidir. Kuşkusuz yazılı kelime dağarcığınız sözlü kelime dağarcığınızdan daha geniştir. Bununla birlikte, günlük dilde yer almayan bir kelime kullanırsanız, kağıt üzerinde doğru görünmelerine rağmen söylendiklerinde yapay görünürler. Unutmayın akademik bilginizle dinleyicilerinizi büyülemenin yolunu aramıyorsunuz; amacınız öncelikle, fikirlerinizi, dinleyicilerinizin anında anlayabileceği bir tarzda net olarak açıklamak olmalıdır. Elbette, eğer her günkü konuşmanızda yüklü bir kelime dağarcığı kullanıyorsanız ve dinleyicilerinizin sizi anlayacağını biliyorsanız, bu kelimeleri kullanmaktan kazanmanıza gerek yoktur. Eğer bir kelimeyi söylemede zorluklar yaşıyorsanız, bunu kullanmayın; çünkü stres altında kelimeyi söyleyemeyeceksiniz ve pek rahat görünmeyeceksiniz. İşte size yazılı ve sözlü kelime dağarcıkları arasındaki farkları gösteren örnekler: ‘Başarılı senaryo yazarları belirli bir dinleyici kitlesi için anlaşılır olan kelime dağarcığının seçiminde ustadır’. Bunu konuşulan dile çevirdiğinizde şöyle olur: ‘ sadece dinleyicilerinizin anlayabildiği kelimeler kullandığınızdan emin olun.

Kısa, Basit Cümleler En İyisidir

Cümle yapıları, acemi senaryo yazarları için çok fazla bağlaç kullanmaya ve nokta kullanmamaya eğilimli oldukları için bir sorun teşkil edebilir. Metninizi tamamladıktan sonra, tümünü yeniden okuyup, bununla birlikte, o halde, ama, bu yüzden, böyle olmakla birlikte gibi bağlaçların üzerini çizerek, yerlerine nokta koymak yararlı bir alıştırma olabilir. Yazdıklarınızı test etmenin en iyi yolu onları yüksek sesle okumaktır. Kulağa nasıl geliyor? Kendinizi gerçekten bu şekilde ifade edebilir misiniz? Yoksa sözü gereğinden fazla uzatan ve zorlama bir yapısı mı var? Doğal ve basit mi?

Her zaman temel fikrin cümlenin en başında niteleyici cümleciklerle geldiğinden emin olun. Bu yazılı dilin tam karşıtıdır. İşte doğru yazılı dil için örnek: ‘Yeni satış mağazamız Haziranda açıldığı Almanya içinde ev aletleri satışlarımız artış trendi göstermeye devam ettiği takdirde Fransa’ya ihracatımızı genişletmeyi tavsiye edeceğim.’ Bu aynı cümle konuşulan dilde şu hale gelir. Fransa’ya ihracat yapılmasını öneriyorum. Ama haziranda açılacak büyük mağazamızın ve genel olarak ülke içinde satış çizgimizin yüksek olması gerekiyor.

Kaçınılması Gereken Başka Tuzaklar

Ne zaman yazılı dili kullansak edilgen cümleler kullanmaya eğilimliyizdir. Örnek: " El hareketleri dinleyiciye hitap etme sırasında konuşmacı tarafından kontrol edilmelidir." Eğer bu sesi metninize uygularsanız, akademik ve resmi görünecektir. Bunun yerine etkin cümleler kullanın. Örnek: " Dinleyicilere hitap ederken el hareketlerinizi kontrol etmelisiniz."

Konuşurken sözcükleri kısalttığımızı unutmayın. ‘Belediye otobüs durağı yerine’, ‘durak’ deriz yalnızca. Eğer kısaltmalar kullanmazsanız, konuşmanız yapay bir tınlamaya sahip olur.

Hiç ‘yukarıda anlatılanlar’ diyen bir konuşmacı duydunuz mu? konuşulan dilde bu ‘biraz önce söylediklerim’, daha önce de söylediğim gibi’ haline gelir.

Konuşmayı Daktilo Etme

Aşağıda, yazılarınızı okumanızı kolaylaştıracak birkaç teklif sunuyorum. Kürsüye vuran ışığın çok fazla olmaması gerektiğini ve notlarınızın okunabilir olması gerektiğini unutmayın.

Eğer mümkünse bir kelime işlemci kullanın. Böylece değişiklikler daha kolay ve zahmetsiz olacaktır.

Ya büyük puntolar kullanın ya da fotokopiyle puntoları büyütün. Hem normal olanları hem de büyütülmüş olanları aynı anda kullanın.

Satır aralarında çift ya da üç aralık kullanın, paragraflarda bunu iki katına çıkarın.

Kenar başlıklarını geniş tutun.

Kağıdın yalnızca bir yüzüne yazın.

Rakamları harflerle yazın. Örnek 3450$’ı üç bin dört yüz elli dolar şeklinde yazın.

Bir cümleyi bir sayfadan diğerine devam ettirmeyin.

Her bir sayfayı numaralandırın.

Sayfaları birbirine zımbalamayın.

Görsel malzemeleri renkli kalemle işaretleyin.

Özet: Kulağa Doğal Gelecek Bir Konuşmanın Metni Nasıl Hazırlanır?

Dilbilgisi hakkında fazla kaygılanmayın.

Kelimeler basit ama titiz seçilmiş olsun.

Cümleleri kısa tutun.

Doğallığını test etmek için birkaç defa yüksek sesli okuyun.

 

 

 

 


 


Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

Edebiyat

 

 

 

 
 + Büyüt | - Küçült