Günümüzde Halk Şiiri

Cemal Süreyya


Aşık Veysel öldü. Kimi yazarlara göre Halk Şiirinin son temsilcisiydi o. Aşık Veysel’in şiir kitabı bir bankanın yayınları arasında çıktığı sıralarda da bu ozan üstüne tartışmalar yapılmıştı. Bu arada Halk şiiri üstüne de türlü düşünceler ileri sürülmüştü.

Yazı türü niteliğiyle Halk şiiri, çağını çoktan doldurmuş bulunmaktadır. Hiç değilse, Halk Şiirinin artık yeni özelliklerle, hatta yeni alanlarda görünmesi gerekmektedir. Belki de bir ezginin sözleri olarak görünecektir. Şimdiye dek yaşaması da ezgiyle birlikte olmuştur çünkü. Ama baskı makinesinin bulunuşundan ve toplumlar içinde yayılışından sonra şiirde “yazılı” olma niteliği ve ona bağlı olarak gelen nitelikler ağır basmaya başlarken, Halk şiiri de ağırlığını iyiden iyiye “ezgi”ye geçirmiştir. Daha çok ezgiyle var olmaya başlamıştır.

Genel olarak şiiri “yazılı” olmaya götüren etken baskı makinesinin bulunuşudur ya, zaten öteden beri oral (sözel) olarak gelişen Halk Şiirini ezgil olmaya iten neden daha başkadır. Feodalitenin yer yer yıkılışı ve “merkezi” devletlerin kuruluşu, bu arada yeni buluşlarla belli bir toplumda kültürün o toplumun türlü kesimlerine akabilme yeteneği, halk şairini besleyen özel kaynakları ortadan kaldırmış, onu genel kültüre kulak kabartan, hiç değilse kabartması gereken bir duruma getirmiştir. Böylece Halk Şiirinin özünde, eskiden beri ayırıcı nitelik olarak beliren öğeler değişmiştir. Bir Karacaoğlan içinde bulunduğu kültürün biçimleriyle şiir söylemekteydi. Bir Pir Sultan da öyle.

Çağımızdaki halk şairleri için bunu söyleyemeyeceğiz. Sözgelimi Aşık Veysel’i ele alalım Aşık Veysel büyük kentlerdeki kültürle, radyo ve gazetenin köyüne getirdiği kültürle karşı karşıyadır. Aslında eski biçimleri kullanmış, ama içerikte, o kültürden devşirebildiği değerleri yazmıştır. Bir çeşit Behçet Kemal Şiirini ustalıksız bir Halk şiiri kalıbı içinde sunmuştur. Veysel’in Şiirini sesinden, ezgisinden ayrı düşünemiyoruz. Zaten onun Şiirini ayakta tutan tek öğe de bu ezgi olmuştur galiba. Karacaoğlan bizim için büyük bir şiir kaynağıdır. Gelecekteki kuşaklar için de öyle olacağı kuşkusuzdur. Aşık Veysel için bunu söylemeyi göze alabilir miyiz? Güzel bazı parçaları var elbet. Ama bunlar bile eski Halk şiiri geleneğinin yozlaştırılmış örnekleri olmaktan ileri gidemiyor. Bir halk şairi değil Aşık Veysel. Çünkü o türde halk şairi olunamaz artık. Ya da halk şairinin yerini bugün toplumda başka şeyler tutuyor, hiç yoksa tutması gerek.

Özellikle Cumhuriyet döneminde yaşamış halk şairlerinin içlerinden kopup çıktıkları toplum kesimine hiç tanık olmadıklarını görüyoruz. Bunlar o kesimin değil, devletin sözcüsü olmuşlar, didaktik şeyler söylemişlerdir. Bir Yunus’un, bir Pir Sultan’ın yapıtından, hangi çağda yaşadığını anlayabilirsiniz. Yaşadıkları çağa ışık düşüren özler getirmişler, biçimlerini o özlere göre kurmuşlardır. Aşık Veysel için bunu söyleyebilir miyiz? Kısacası, bu türün Cumhuriyet’ten sonra kurumaya başladığını görüyoruz.

 

 

 

 


 


Ana Sayfaya Dönmek İçin Tıklayın 

  www.aymavisi.org  
 

 

 

 

Edebiyat

 

 

 

 
 + Büyüt | - Küçült